Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de bin 802 kişi AIDS hastalığıyla yaşıyor. AIDS’in hızla yayıldığını söyleyen uzmanlar, özellikle kadınların ve gençlerin mağdur olduğunu ifade ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Aralık 2003 verilerine göre, dünyada 46 milyon kişi bu hastalıkla yaşıyor; bugüne kadar 29 milyon kişi de hayatını kaybetti.
Yetkililer, her gün 14 bin yeni vakanın bu sayılara eklendiğini vurguluyor. Türkiye’de de durum iç açıcı değil.
Ancak uzmanlar, bu sayının gerçekleri yansıtmadığını söylüyor. Çünkü ülkemizde hala pek çok hasta istatistiklere yansımıyor.
Türkiye’de HIV/AIDS’le yaşayanların resmi sayısı geçen yıl 376. 1985′ten günümüze toplam vaka sayısı 2920. 892’si kadın, 118′i 18 yaşın altı olan bu rakamı PYD ‘Gençlerin çoğunluğunu oluşturduğu Türkiye’de biran evvel önlemler alınmalı’ diye yorumluyor.
Türkiye’de son yedi yılda HIV/AIDS vakaları iki katına ulaştı. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2000′de toplam 158 HIV pozitif vakası görülürken bu rakam 2007′de 376′yı buldu. 1985′ten günümüze toplam vaka sayısı ise 2920.
‘Gerçek rakam mevcut rakamın 10 katı da olabilir’
Pozitif Yaşam Derneği’nin (PYD) dikkat çektiği konu ise izleme ve değerlendirme mekanizmalarındaki eksiklik nedeniyle, gerçek rakamların mevcut rakamların 10 katı kadar olma ihtimali.
Dünya Sağlık Örgütü, Aralık 2007 verilerine göre HIV/AIDS ile yaşayanların sayısı 33.2 milyon. Bu sayının 15.4 milyonunu kadın, 2.5 milyonunu ise 15 yaş altı çocuklar oluşturuyor.
2007′de HIV infekte toplam 2.5 milyon yeni vakanın 420.000′i çocuk. Yine 2007′de HIV/AIDS hastalığından ölenlerin sayısı 2.1 milyon.
Türkiye’deki kayıtlı 2920 vakanın 300′ünün yaşı bilinmiyor. 18 yaşın altındaysa 118 vaka var. Vakaların 470′i ise 30-34 yaş aralığında. HIV/AIDS’li 2920 kişiden 892’si kadın.
Türkiye’de HIV/AIDS tedavi masrafları hükümet tarafından ödeniyor. Küresel Fon’dan gelen destek sayesinde Türkiye’de ‘HIV/AIDS Önleme ve Destek Projesi’ başlatıldı. Türkiye UNGASS Deklarasyonunu imzalayarak Türkiye’de HIV/AIDS’e mücalede insan haklarının geliştirilmesi, HIV ile yaşayan kişilerin yaşadığı ayrımcılık ve damgalanmanın azaltılması, tıbbi tedaviye sürekli ulaşımın sağlanması üzerine söz verdi.
PYD’nin sıraladığı sorunlarsa şöyle:
Hükümetin Politik Kararları: HIV/AIDS’in korunması yönünde hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın ayrılmış bir bütçesi ve de kurumsal yapısı yok. Türkiye’de bulunan Ulusal AIDS Komisyonunun yasal bir bağlayıcılığı yok.
Ayrımcılık: Ayrımcılık nedeniyle HIV ile yaşayan kişiler işlerini ve böylece sosyal güvencelerini kaybediyor, sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarından mahrum kalıyorlar.
HIV Tedavisi: Enfeksiyonun kabulü için gerekli olan psikolojik destek genel olarak sağlanıyor ancak HIV pozitif kişilerin tedavi aldıkları taktirde sağlıklı bir yaşam sürdürebilecekleri gerçeği bu desteğin dışında bırakılıyor.
Genel Yasa Sistemi: Türkiye’de HIV ile ilgili olarak bir yasa bulunmamakta ancak genel yasalar HIV pozitif kişilerin haklarını genel hasta ve vatandaş hakları bağlamında sağlıyor.
Gönüllü Test Merkezleri: Türkiye’de DSÖ ve UNAIDS gibi uluslararası organizasyonlar tarafından test öncesi ve test sonrası danışmanlık gerekli görülmesine rağmen her zaman bu servisler sağlanamıyor.
Genel Sağlık Sigortası: Türkiye’de tedaviye ulaşım genel sağlık sistemi tarafından sağlanıyor. Ancak sağlık sigortası olmayan HIV pozitif kişilerin sigortalanması ve tedaviye ulaşması için başvuru sonrasında nerdeyse 1-3 ay geçiyor.
Medyanın Rolü: Türkiye’de özellikle televizyon en etkili bilgilendirme kaynağı olmasına ve büyük etkilere olmasına rağmen HIV/AIDS ve cinsel sağlık konuları yeterli derecede ele alınmıyor.
Pazar
AIDS Vakaları Çığ Gibi Çoğalıyor
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder