Pazar

Aniden Eski Beslenme Alışkanlıklarınıza Dönmeyin

Aşırı yağlar, beslenme alışkanlıkları, beslenme sorunları, dengeli beslenme, doğru beslenme, eski beslenme alışkanlıkları, hazım, hazımsızlık, hazımsızlık sorunları, sağlıklı beslenme, yağlı besinler..

Uzmanlar, Ramazan ayının sona ermesi ile eski yemek alışkanlıklarına yavaş yavaş geçiş yapılması gerektiğini söyledi. İşte uzmanların Ramazan sonrası bünyeyi yormadan sağlıklı beslenme için önerileri…

Konya İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, Ramazan ayı boyunca oruç tutanların günlük öğün
sayılarını azaltmaları ve beslenme alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle metabolizma hızının yavaşladığını, iki ana öğün tüketimi sonucunda mide ve bağırsak sisteminin bu düzene alıştığını belirtti.

Ramazan ayının sona ermesi ile kişilerde psikolojik olarak aşırı yeme eğilimi gözlemlendiğini ifade eden Küçükkendirci, “Ramazan ayının sona ermesi ile hızla fazla miktarda yağ oranı, kalori içeriği yüksek gıdalar tüketilmesi sonucunda kişilerde birçok sağlık problemi oluşabilmektedir. Fazla miktarda ve yağlı besinler tüketimi ile kişilerde gaz, hazımsızlık, mide bulantısı gibi mide bağırsak sistemi rahatsızlıkları veya tansiyon yükselmesi gibi birçok sağlık problemi görülebilmektedir. Buna bağlı olarak eski yemek alışkanlıklarına yavaş yavaş geçiş yapmak en doğrusudur.

Dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir. Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır. Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir” dedi.

Dr. Küçükkendirci, Ramazan Bayramı boyunca tatlı ve çikolata tüketimine dikkat edilerek çevrenin ısrarcı tutumlarından, aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmasının önemine değindi.

Küçükkendirci, “Eğer tatlı tüketmek çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Bayram süresince ve bayramdan sonra da sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1,5-2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.

Ramazan ayı süresince oruç tutma nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından mevsiminde bol sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir.

Ayrıca, 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların büyüme ve gelişime katkısı olmayan, bol kalori kaynağı şeker ve şekerli besinleri ebeveynlerinin kontrolünde tüketmeleri ve bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen göstermeleri gerekmektedir. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri önemlidir.

Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkân sağlamaktadır. Bu nedenle yaşam stili aktiviteleri olarak adlandırılan yürüyüş, bahçe işi ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme, merdiven kullanma gibi aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilerek düzenli aktivite yaşamın bir parçası haline getirilmelidir” diye konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder