Cinsel-Saglik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cinsel-Saglik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi

İmpotans - Ereksiyon Güçlüğü Nedir Tedavisi

Erkeklerde erektif güçlükler, primer veya sekonder olarak ortaya çıkabilir. Primer ereksiyon güçlüğü (yeterli ereksiyon sağlayamama), nadir olarak görülür ve cinsel performansa ilişkin yüksek düzeyde anksieteden kaynaklanır. Tedavisi anksietenin psikoterapi ile giderilmesidir.

Sekonder erektif güçlüklere oldukça sık rastlanır. Masters ve Johnson a göre, bir erkek, koitus olanaklarının % 25 inde ereksiyon sağlayamazsa, sekonder ereksiyon güçlüğünden bahsedilebilir. % 25 oranı kesin bir sınır değildir, eğer bir hasta, çok seyrek olmamak koşuluyla ereksiyon güçlüğünden yakınıyorsa, değerlendirilmesi gerekir.


Sekonder ereksiyon kaybı, psikolojik kaynaklı olabilir veya organik hastalıklara veya farmakolojik maddelere, sekonder olarak ortaya çıkabilir. Psikojenik ereksiyon kaybı, en fazla erken ejakülasyon öyküsü olanlarda veya akut alkol intoksikasyonlarından sonra görülür. Bunların dışında, aşırı dini inançlar, baskılayıcı anne-baba, olası bir homoseksüellik kaygısı, veya kronik stresle de ilişkili olabilir. Bunların çoğunda da, performans anksietesi olayın temelini oluşturur.

Genel olarak, organik nedenlere bağlı ereksiyon kayıpları, hazırlayıcı bir olay olmaksızın, sinsi olarak başlarlar. Fonksiyon kaybı kalıcıdır, giderek kötüleşir ve diğer koşullarda da ereksiyon olmaz (gece ereksiyonları, mastürbasyon, erotik durumlar gibi), cinsel istek kaybı ise olmayabilir.

Psikojenik nedenlere bağlı ereksiyon kayıpları ise tersine, hazırlayıcı bir olayı izleyerek, ani olarak başlar. Daha sonraları da ereksiyon kaybı geçici, zaman zaman ortaya çıkan ve geçici niteliktedir. Her durumda ve her eşle görülmez. Ön sevişme sırasında ereksiyon olduğu halde daha sonra ereksiyonun kaybı, özellikle sık görülür. Psikojenik ereksiyon güçlüğü olan erkekler genellikle mastürbasyonla ereksiyon sağlayabilirler ve gece ereksiyonları devam eder.

Son zamanlara kadar ereksiyon güçlüklerinin % 80-90 ının psikojenik nedenlere, % 10-20 sinin ise organik nedenlere bağlı olduğu söylenirdi. Son zamanlarda, bazı araştırmacılar organik kaynaklı erektif sorunların oranının daha yüksek olduğunu ileri sürmektedirler.

Organik Ereksiyon Kayıpları..
Organik ereksiyon kaybı, dört grup hastalığın seyri sırasında görülür.

l- Endokrin
Nadir bazı vakalarda, cinsel fonksiyon bozukluğu, düşük serum testosteronunu ve testiküler yetmezliğe sekonder olarak ortaya çıkar. Serum testosteronunun belirlenmesi tanıya yardımcı olur. Ereksiyon kaybı ile birlikte yüksek prolaktin düzeyi ise prolaktin salgılayan hipofiz tümörü düşündürür. Bu tip tümörlerin cerrahi tedavisiyle iyi sonuç alınır.

Seksüel disfonksiyonlar, diyabet mellitusla birlikte, üç değişik şekilde, sık olarak görülürler:

a) Bir ölçüde psikojenik erektif kaybı olan diyabetik erkekler.

b) Tanı konmamış ve kan şekeri kontrol altına alınmamış diyabetikler. Bu durumda kan şekerinin kontrolü ile sorun büyük ölçüde ortadan kalkar.

c) Uzun süreli diyabeti ve diyabetik nöropatisi olan erkeklerde belli bir zaman sonra ereksiyon kaybı ve cinsel tepkisizlik gelişir. Bu kaybın geri dönüştürülmesi genellikle mümkün olmaz. Bu tip hastalara, penis protezi önerilebilir.

2- Vasküler Hastalıklar
Genital bölgede kan dolaşımını engelleyen herhangi bir hastalık, ereksiyon güçlüğüne yol açabilir. Örnekler arasında "penis küçük damar hastalığı" (penis kan akımının doppler tetkiki ile gösterilebilir), jeneralize obliteratif arteriyel hastalık, aortik bifurkasiyo trombozu ve aort anevrizması sayılabilir.

3- Nörolojik Hastalıklar
Spinal kordun genital inervasyonundaki herhangi bir lezyon ereksiyonu, ejakülasyonu veya her ikisini de güçleştirebilir. Bu çok çeşitli sorunlar arasında kord travmaları, kord tümörleri, multipl skleroz, diyabetik nöropati sayılabilir.

4- Genel olarak güçsüzlüğe neden olan hastalıklar
Bu tip hastalıklar arasında, karsinomatozis, kronik malnütrisyon, açlık sayılabilir.

Organik bir nedene bağlı olarak cinsel fonksiyon kaybına uğrayan hastaların dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Bazı hastaların ilk yakınması seksüel disfonksiyon olmakla birlikte, çoğunlukla, seksüel bozukluk organik hastalığı uzun süredir bilinmekte olan kişilerde görülür. Her iki durumda da, uzman bir hekimin hastanın fiziksel sağlığını tekrar değerlendirmesi gerekir.

Farmakolojik Ereksiyon Zorlukları..
Alkol (akut intoksikasyonu ve kronik kullanıma bağlı fiziksel hasarları) ve alışkanlık yapan ilaçların dışında, cinsel istek, ereksiyon, ejakülasyon ve orgazmı olumsuz yönde etkileyen farmakolojik maddeler üç ana başlık altında toplanabilir:

l- Antihipertansif ilaçlar (diüretikler dahil)
2- Antidepressan ve antipsikotik ilaçlar
3- Antiülser ilaçları (antiasitlerin dışında)

Otonom sinir sistemini etkileyen veya kuvvetli sedatif etkileri olan bütün ilaçlar bazı kişilerde cinsel fonksiyon değişikliklerine neden olabilir. Bu fonksiyon değişikliği sıklıkla doza bağlı ve idiosenkratiktir (özel duruma bağlı), bu nedenle ilacın cinsi veya dozu değiştirildiğinde cinsel sorun ortadan kalkabilir.

Alkol kullanımının, cinsel fonksiyon bozukluklarının sık görülen bir nedeni olduğu unutulmamalıdır. Cinsel fonksiyon bozukluğu nedeniyle alınan öykü, mutlaka alkol ve diğer bağımlılık yapan maddelere ilişkin bilgiyi kapsamalıdır.

Psikojenik Ereksyjon Kaybı.
40 yaşına gelmiş bir erkek, yaşamında en az bir kez ereksiyon sağlamayı istediği halde gerçekleştirememiştir. Bu durumla karşılaşan erkekler, iki davranış şeklinden birini seçerler. Bazı erkekler olayı bir miktar üzüntü duyarak ve kederlenerek geçiştirirler. Diğerleri ise olay karşısında endişeye ve paniğe kapılırlar, bir şeylerin bozulduğunu ve bir daha hiçbir zaman eski haline dönemeyeceğini düşünürler. Daha sonraki deneyimlerinde, ilk gruptaki erkekler, bir önceki başarısızlığı pek akıllarına bile getirmezken, ikinci gruptakiler, kendilerini sürekli olarak denetlemeye ve performanslarını sorgulamaya başlarlar. Biz bu duruma "seyircilik etmek" diyoruz. Cinsel fonksiyon bozukluğu olan kadın ve erkeklerin çoğu, kendi kendilerine seyircilik etmeye başlarlar ve böyle yaptıkları için, giderek kendi cinsel coşku ve zevklerini daha fazla engellerler.

Psikojenik ereksiyon kaybı, kaybın nedeni olan performans anksiyetesinin tedavisiyle ortadan kaldırılabilir. "Seyircilik etme"ye, süreci tanımlayarak, her iki eşe olan zararlı etkilerini anlatarak ve kontrol altına alınması özendirilerek, engel olunabilir. Sürecin kontrol edilebilmesi için, öncelikle farkına varılması şarttır. Kişiler dikkatlerini performanslarına değil, cinsel ilişkiden zevk almaya yönelttiklerinde, bunu başarabilecek şekilde kendilerini denetlemeyi öğrendiklerinde, sorun ortadan kalkacaktır. Eşler, ilgilerini duyguları üzerine toplamaya, beyinlerini düşünceler yerine, bu duygularla doldurmaya özendirilmelidir. Performans anksiyetesi, eşlere geçici bir süre için cinsel ilişkiyi "yasaklamak"la da giderilebilir. Eşler koitus hariç her türlü ön sevişme deneyimine girişebilirler. Koitusun yasaklanması, ereksiyon olup olmayacağı yolunda duyulan anksiyeteyi ortadan kaldırır. Bu durumda da, çoğunlukla ereksiyon gerçekleşir.

Vajinismus Hastalığı Nedir Belirtileri Tedavisi Egzersizleri

Bilinçdışında geçmişte yaşanmış yada duyulmuş olumsuz bir olayın eşe istemeden yansıtıldığı vajinismus her zaman tedavi edilebilir. Sorunun bilinçdışı istek ve şartlı refleks ile ortaya çıktığından bu nedeni ortadan kaldırmak için bilinçdışı süreçlerde zihinsel manevralar yapıp yeni olumlu şartlı refleks arkları oluşturmak gerekir.

Önce özel bir ilgi ve uzmanlık alanı olan cinsel terapist tarafından çiftin cinsel öyküsü alınır ve cinsel terapistin gerekli gördüğü durumlarda tam bir jinekolojik muayene yapılır. Ama vajinismus sorunu olan kadınların büyük çoğunluğu jinekolojik muayene olmak istemezler hatta muayene hakkında konuşulması bile aynen ilişkide olduğu gibi panik ve korkuya sebep olabilir. Daha sonra bilinç altındaki gereksiz korkuları yenmek için
danışanların rahatlatılması, gevşemesi, heyecan ve korkuları yatıştıracak ruhsal bir ortam oluşturulması için cinsel terapiye geçilir. Çifte cesaretli olmaları, başaracaklarına inanmaları ve güvenerek sabırla beklemeleri konusunda telkinlerde bulunulur. Cinsel terapi sırasında çifte ayna tutma egzersizleri, idrar tutma egzersizleri, çatı kaslarını gevşetme ve kasma egzersizleri, kegel egzersizleri, parmak egzersizleri, çubuklarla genişletme egzersizleri, sınırlı penis girişi egzersizleri vb. invivo duyarsızlaştırma , invitro duyarsızlaştırma ve pelvik taban rehabilitasyonu öğretilir. Tedavinin birinci aşamasında invivo duyarsızlaştırmada hastanın kendi vücudunu tanıması için dokunma ve okşama egzersizleri ve parmak egzersizleri yaparak, bir anlamda ilişki sırasında ortaya çıkan panik atağın küçük çaplı bir benzerini yaşaması hedeflenir. İnvitro duyarsızlaştırma da ise benzer durum hastanın kendi parmağı ile değil bazı cam tüpler, plastik kanüller veya eşinin parmağı ile sağlanır. Her ikisinde de amaç; vajinanın genişleyebilir bir organ olduğunun kişiye gösterilmesi, ilişki sırasında yaşanan panik atağın küçük bir benzerinin oluşturulması ve bununla başa çıkmayı öğrenmeyi sağlamaktır. Egzersizler sırasında yapay kayganlaştırıcıların kullanılabilir. Bu duyarsızlaştırmayla paralel olarak hastanın pelvis kaslarını tanımasını ve onlara hakim olmasını sağlayan Kegel Egzersizleri de yapılır. Cinsel terapide eşten gelen ruhsal destek çok önemlidir. Tedavinin ikinci aşamasında ise ilişki öncesi ön sevişmenin uzun tutulması ve kadının iyice uyarılmasının üzerinde durulur. Cinsel terapistin uygun görmesi durumunda ilaç tedavisi de uygulanabilir. Cinsel terapi süresi hastalığın şiddetine göre birkaç seanstan 10-12 seansa kadar değişebilir.

Son olarak uygun tedavi yöntemleri ve tecrübeli bir cinsel terapist ile tedavi şansı % 95 -100 dür.

Vajinismus ve Gevşeme Egzersizleri

Bu egzersizde önce duş alınır, eşle birlikte yatakta yan yana sırt üstü yatılır. Derin nefesler alıp verilir. Ayak uçlarınızdan itibaren sırasıyla boynunuza kadar tüm kaslar kasıp gevşetilir. Günde en az 20 dakika yapılmalıdır.

Vajinismus ve Fantezi Modellemesi

Cinsel terapi döneminde her gece yatakta, uyumadan önce, gözler kapalı bir şekilde eşle cinsel birliktelik hayal edilir, buna fantezi modellemesi denir. Hayalin gerçekmiş gibi yaşanması önemlidir.

Vajinismus Tedavisinde Parmak Egzersizleri

Cinsel terapide danışan çiftin ve terapistin birlikte aşması gereken üç önemli tabu vardır. Bunlar:

1-Vajene bir şey girmesi tabusu, ( Kişinin kendi parmağını vajene sokması )

2-Vajene bir başkasının bir şeyinin girmesi tabusu ve ( Eşin parmağının vajene sokulması )

3-Vajene penis girmesi tabusu.

Cinsel ilişki sırasında ortaya çıkan panik atağın küçük çaplı bir benzerini yaşatmak ve bununla başa çıkmayı öğretmek için öncelikle hasta kendi parmaklarıyla egzersizlere başlar, daha sonra eşinin parmağı ile egzersize devam edilir. Parmak egzersizlerinde amaç; vajinanın genişleyebilir bir organ olduğunun kişiye gösterilmesidir. Parmak egzersizleri sıcak yumurtayı elde tutmaya benzer. Sıcak yumurta önceleri elde tutulamaz ve elden ele alınarak soğutulmaya çalışılır. Zamanla yumurta soğur ve ellerde yumurtanın sıcaklığına alışır. Yumurta soğudukça kişi rahatlar ve elini yanmaz. Sonunda yumurta soğur, kabuğu kırılır ve afiyetle yenir. Parmak egzersizleri de yumurtanın soğuması gibidir, kişi zamanla panik haline alışır ve yüzleştiği olumsuz duygularla baş etmeyi öğrenir. Sonunda yumurtanın afiyetle yenmesi gibi cinsel ilişki de gerçekleşir.

Egzersizler sırasında yapay kayganlaştırıcıların kullanılabilir. Parmak egzersizlerine geçmeden önce vajinanın nasıl bir organ olduğunun görülmesi için bir ayna karşısında incelemesini içeren ayna tutma egzersizleri yapılır. Daha sonra cinsel terapist tarafından çifte vajinanın çok küçük olduğu konusundaki korkunun hayal ürünü olup gerçeklere dayanmadığı, vajina duvarlarının son derece esnek olduğu, buradan doğum sırasında bir bebeğin kafasının çıkabildiğine göre penisinizin de kolayca geçebileceği izah edildikten sonra, egzersiz sırasında herhangi bir aşamada rahatsızlık hissederseniz bir sonraki aşamaya geçmeyin ve neyin rahatsızlık verdiğini anlamaya çalışın , vajinal kasların sıkıştığını hissettiğinde biraz ara verin önerilerinden sonra aşağıdaki parmak egzersiz programı uygulanır. Bu program kendi parmaklarıyla bireysel ve eşinin parmaklarıyla eşli egzersizi şeklinde iki aşamadan oluşur. Bireysel Parmak Egzersizi kadın için en zor olanıdır, fakat bunu bir kez başarırsa, diğer aşmalar daha kolay gelişecektir.

Bireysel Parmak Egzersizleri

1-Parmak egzersizi öncesi gevşeme egzersizi yapın. Egzersiz boyunca da gevşek olmaya ve gevşekliği korumaya çalışın.

2-Öncelikle bebek yağını elinize ve vajinanıza sürün. Bir elinizle klitorisinizi bulun, belli bir ritimde ve basınçta okşayın. Diğer elinizle göğüslerinizi veya hoşunuza gidecek bir başka bölgenizi okşayın.

3-Uyarıldığınızı düşündüğünüzde vajeninize deliğine dokunun. Parmaklarınızı vajen deliğinin etrafında daire hareketleri yaparak uyarıya devam edin.

4-Sulanma olduğunda iyice kayganlaştırılmış serçe parmağınızın ucunu ilk boğuma kadar sulanmış vajeninize sokun. Kendinizi rahat ve gevşemiş hissedene kadar orada tutun ve bekleyin. Daha sonra daire hareketi yapın.

5-Rahatsanız ikinci boğuma kadar sokun. Yine bir süre bekleyin ve daire hareketi yapın.

6-Hala rahatsanız tamamını sokun, bekleyin ve daire hareketi yapın. Hiç rahatsızlık duymayana kadar egzersize devam edin.

7-Aynı egzersizi daha kalın bir parmak olan orta parmakla tekrarlayın.

8-Aynı egzersizi işaret ve orta parmaklarınızı birleştirerek iki parmakla tekrarlayın. Daha sonra eşli egzersize geçin.

Eşli Parmak Egzersizleri

1-Egzersiz öncesi eşinizle birlikte gevşeme egzersizi yapın.

2-Eşinizle sevişin. Onun sulanmasını sağlayın.

3-Bebek yağını elinize ve eşinizin vajinasına sürün. Bir elinizle klitorisini bulun, belli bir ritimde ve basınçta okşayın. Diğer elinizle eşinizin göğüslerini veya hoşuna gidecek bir başka bölgesini okşayın.

4-Uyarıldığını düşündüğünüzde vajen deliğine dokunun, parmaklarınızı vajen deliğinin etrafında daire hareketleri yaparak uyarıya devam edin.

5-Sulanma arttığında işaret parmağınızı ilk boğuma kadar eşinizin vajenine sokun. Eşiniz kendini rahat ve gevşemiş hissedene kadar orada tutun ve bekleyin. Daha sonra daire hareketi yapın.

6-Eşiniz rahatsa ikinci boğuma kadar sokun. Yine bir süre bekleyin ve daire hareketi yapın.

7-Hala rahatsa tamamını sokun, bekleyin ve daire hareketi yapın.

8-Eşinizden gevşemesini ve vajinasını çevreleyen kasları sıkıp gevşetmesini isteyin. Parmağınızın sıkıldığını hissedin. Eşinizin de parmağınızı sıktığında içinde hissetmesini isteyin.

9-Sonra parmağınızı çok yavaşça ileri geri hareket ettirin ve hızınızı eşinizi rahatsız etmeyecek kadar arttırın.

10-Daha sonra aynı egzersizi işaret ve orta parmaklarınızı birleştirerek iki parmakla tekrarlayın. Daha sonra penis egzersize geçin.

Birkaç hafta yapılan parmak egzersizlerinden sonra sınırlı penis girişi egzersizine geçilir. Sınırlı penis girişi egzersizinde kadının tamamen uyarılmış olmasından ve ekstra kayganlaştırıcı kullanıldıktan sonra, onun istediği kadar yavaş ve nazik olarak hareket etmesine imkan veren kadının üstte olduğu pozisyon seçilir. Başlangıçta fazla sert girmeyip penisin vajinasında bulunmasından kaynaklanan duygulara alışması sağlanır. Bu amaçla önce penis başı vajenin içine yerleştirilir.

Sınırlı Penis Girişi Egzersizleri

1-Egzersiz öncesi eşinizle birlikte gevşeme egzersizi yapın.

2-Eşinizle sevişin. Onun sulanmasını sağlayın.

3-Bebek yağını elinize ve eşinizin vajinasına sürün. Bir elinizle klitorisini bulun, belli bir ritimde ve basınçta okşayın. Diğer elinizle eşinizin göğüslerini veya hoşuna gidecek bir başka bölgesini okşayın.

4-Uyarıldığını düşündüğünüzde vajen deliğine dokunun, parmaklarınızı vajen deliğinin etrafında daire hareketleri yaparak uyarıya devam edin.

5-Sulanma arttığında sırt üstü yatın. Eşiniz üste dizleri bedeninizin her iki tarafında olmak üzere diz çökmesini sağlayın.

6-Eşiniz rahatsa penis başını biraz aşağı doğru indirerek vajenin girişine yerleştirin.

7-Hala rahatsa tamamını penis başını vajene sokun, bekleyin.

8-Herşey yolundaysa eşinizden kalçasını ileri doğru hareket ettirerek penisinizi tamamen içine almasını isteyin ve yine bekleyin.

9-Eşinizden gevşemesini ve vajinasını çevreleyen kasları sıkıp gevşetmesini isteyin. Penisinizin sıkıldığını hissedin. Eşinizin de penisinizi sıktığında içinde hissetmesini isteyin.

10-Sonra eşinizden kalça hareketleri ile çok yavaşça ileri geri hareket etmesini isteyin ve eşinize hızını kendini rahatsız etmeyecek kadar arttırması yönünde telkinde bulunun.

11-Daha sonra aynı egzersizi her gün tekrar edin.

Vajinismus ve Hipnoz

Son yıllarda vajinismus tedavisinde hipnoz yani hipnoterapi de başarılı sonuçlar vermektedir. Hipnoz bir uyku değildir, aksine bir uyanıklık, farkındalık ve telkin alabilirliğin arttığı derin bir gevşeme durumdur. Bilinç açık olduğu için hipnoza girildiğinde istemediğiniz bir şey size yaptırılamaz. Vajinismusta hipnoz tek başına yeterli değildir. Önemli olan hipnozu hipnoterapiye çevirmektir. Bunun için hipnoz altında verilen telkinler, zihinsel ve imgesel uygulamalar ile endişe, korku ve kaygılar ortadan kaldırılır. Böylece cinsel ilişkinin ağrı ve acı olmadan olabileceğine dair inanç artar. Bu bağlamda; hipnoterapi ile danışanların kendilerinin bile farkında olmayıp bilinç altına attıkları tüm olumsuz düşünceleri bir yerde su yüzüne çıkararak adeta bir "farkındalık durumu" yaratılmakta ve bu sayede korku ve kaygıların azaltılması sağlanmaktadır. Ortalama 6 seans da hipnoz ile değiştirilmiş bilinç hali oluşturulur, var olan zihnin dirençleri ortadan kaldırılır ve bilinçdışı süreçlerde zihinsel manevralar yapıp yeni olumlu şartlı refleks arkları oluşturulan imgeleme teknikleri ile sonuca varılır. Bilinçdışı olaylar çözülür, şartlı refleks ile cinsel birleşme öncesinde anahtar işaretlerle rahatça kullanabilen gevşeme teknikleri öğretilir, kasılma gevşemeyle yer değiştirilir, cinsel birleşme ile ilgili imajinasyonlar yaşatılır, ruhsal istek ve orgazma ulaşma konusunda çift eğitilir.

Vajinismus Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gereken Konular

-Tedavi mutlaka eşle beraber olmalıdır.

-Vajinismusun fiziksel bir nedeni olabilir ve bu nedenle kadının mutlaka cinsel terapi öncesi bir kadın doğum uzmanına görünmesi gerekir.

-Deneyip de başarısızlıkla sonuçlanan her tedavi girişimi çifti dipsiz bir kuyuya doğru sürükler, umutlarını kırar, tedaviyi güçleştirir.

-Tedavinin sonlarına doğru eşlerin arası açılmaya başlar ve sık sık kavga etmeye başlarlar.

-Hasta çift yaklaşık 10-12 seans sonrasında sağlıklı bir cinsel hayata kavuşabiliyor. Tedavi süresinin uzunluğu ise genellikle 3 hafta ile 3 ay arasında sürüyor.

-Vajinismusu mekanik olarak çözmek yetmez. Çifte sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayat sunmak için tedavide iki aşama izlenir. 1. aşamada cinsel birleşmenin olmasını hedefleriz. 2. aşamada ise cinsel ilişkiden zevk alma ve orgazm olma teknikleri öğretilir.

-Vajinismuslu hastaların yüzde 10 ile 15 i çok kolay tedavi edilir. Bu hastaların uyuşturucu krem veya pomat sıkılmış su ile oturma banyosu, belli pozisyonlar ve egzersizler ile bir veya iki seansta tedavi olabilirler.

Vajinismus Tedavisini Yapacak Olan Hekimde Olması Gerekenler

-Vajinismus konusunda bol vaka tecrübesi olmalı,

-İlgili, şevkatli ve anlayışlı olmalı,

-Ukala olmamalı,

-Hekim çifti yanında rahat hissettirmeli vb.

Vajinismus ve PC Kasları

Vajina girişinin etrafındaki çok güçlü kaslara, aşk kasları, vajina kasları, pelvik taban kasları ya da PC kas grubu denir. Üreme sistemi ve üriner sistem için kilit rol üstlenmişlerdir. Bu kaslar idrar tutmaya, cinsel birleşmeye, orgazma ve doğum sırasında bebeğin çıkmasına yardımcı olurlar. Bu kaslar üriner açıklığı, vajinayı ve anüsü bir çember gibi çevrelerler ve iskelet sistemine tutunarak, pelvic organları destekleyip tutarlar. Bu kaslar genellikle gevşek değildir. Bu kasların sıkılması cinsel birleşmeye engel olur. Cinsel terapide amaç bu kaslar üzerindeki bilinçli kontrolün öğrenilmesi ve koşullanmış refleksi sistematik olarak değiştirmektir.

Vajinismusta Koruyucu Tedavi

Vajinismus ülkemizde batılı toplumlara göre daha yaygın bir sorundur. Ama çiftlerin evlilik öncesi cinsel danışmanlık hizmeti almaları koruyucu tedavide çok önemlidir. Evlilik öncesi cinsel danışmanlık için cinsel terapiste giden çiftlerde yukarıdaki tüm etmenler olsa da vajinismus olmaz. Korunmanın tek çaresi de budur. Ayrıca ergenlik dönemine girmeden genç kızlarımızın ergenlik öncesi cinsel danışmanlık hizmetlerinden faydalanmalarını da öneriyorum.

Vajinismusta Hatalı ve Yanlış Tedaviler

Yukarıda ayrıntılı olarak anlattığım, vajinadaki istem dışı kasılmaların aşamalı egzersizlerle ortadan kaldırılması ve rahatsızlığa yol açan psikolojik etkenlerin çözümlenmesi üzerine kurulu tedavi yaklaşımının yanında, tedavi adına yapılan hatalı uygulamalar da sıktır. Hatta absürdlük düzeyine vardığını düşündüğüm bazıları ise daha da kötü travmalara yol açabiliyor. İşte birkaç örnek:

1-Hymenektomi yani kızlık zarının ameliyatla alınması: Vajinismusun kızlık zarıyla bir ilişkisi yoktur. Kızlık zarının alınması var olan sorunu çözmez. Fakat meslek hayatım boyunca bir kez karşılaştığım ve çok nadir görülen bir durum olan kızlık zarının kalın olması gibi zar anormalliğine bağlı ağrı, acı veya kanama nedeniyle vajinismus gelişmiş ise, cerrahi bir yöntemle bu zarın kesilmesi yapılabilir.

2-Genel anestezi altında cinsel birleşme: Bilindiği üzere genel anestezi sırasında vajinal kaslar gevşediğinden cinsel birleşmeye olanak vermeyen vajinal kasılmalar olmaz ve ilişki gerçekleştirilebilir. Ancak bu durum çözüm olmaz ve sonraki cinsel birleşmelerde aynı sorun yaşanır. Ayrıca çiftlerden birinin uyuşturulması, kendini bilmeden ilişkiye zorlanması, tıp etiğine, ahlaki yapımıza ve hatta çağdaş insana yakışmayan bir durumdur. Çünkü sevişmede ve cinsel ilişkide karşılıklı haz esasken bu durum bir nevi tecavüzdür.

3-Vajinaya botoks uygulanması: Vajina ve çevresine kontrollü botoks enjeksiyonu yapılarak kasılmanın önüne geçilebildiğinin iddia edildiği bu tedavi yöntemi henüz gelişim aşamasındadır. Botoks vajina kaslarını geçici olarak felç eder ve böylelikle cinsel birleşme sağlanabilir. Ama kadının ağrıyacak, acıyacak, kanayacak vb. korkuları, cinsel birleşmeye karşı bilinçdışı direnci, geçmiş travmalarının etkileri olduğu gibi kalır. Bu durumda botoksun felç edici etkisine rağmen vajinismus devam edebilir veya botoks geçici olarak işe yarasa bile etkisi geçtiğinde vajinismus tekrar ortaya çıkabilir.

4-Lokal uyuşturucu kremler ve pomadların ilişki öncesi vajinaya sürülerek kullanılması: Kadınların bilinçdışı korkularını ortadan kaldırmadığı için yararsızdır.

5-Kadının cinsel ilişki öncesi alkol alması: Alkolün hafif alınması vajinismusa yol açan faktörleri ortadan kaldırmadığından ve fazla alınması ise sarhoşluk yaparak kişinin bilincini kaybetmesine yol açtığından yararsızdır.

-Cinsel ilişki öncesi sakinleştirici ve kas gevşetici ilaçların birlikte kullanılması: Bu tür ilaçlar yararsızdır ve üstelik bazıları cinsel isteği azalttığı için cinsel ilişiki öncesi alınmaları normalde de tavsiye edilmez.

6-İlişki öncesi vajinaya buhar tutulması, sıcak su banyosu, lokal uyuşturucu krem veya pomat, ağrı kesici, sakinleştirici ve sıkıntı giderici ilaçların birlikte kullanımı: Sadece cinsel birleşme korkusu yaşayan ve vajinal kasılmaları olmayan kişilerde bazen işe yarayan veya geçici çözüm olabilen bu yöntem vajinismusta yararsızdır.

7-Muayenehanede Gerdek: Vajinusmusun Türkiye de pek çok evliliğin sona ermesine neden oldu ve maalesef bu konu çok istismar edildi. Hastalara iyileşeceksiniz denilerek olmadık şeyler önerilemez. Cinsel eğitim,cinsel danışmanlık ve cinsel sorunların tedavisi alanında çalışan farklı disiplinlerden gelen profesyonelleri bir arada tutmayı ilke edinmiş CİNSEL Tıp Enstitüsü olarak amaçlarımızdan biri de cinsel tedavilerin etik ilkelerinin oluşturulması ve istismarın önlenmesidir. Cinsel sağlık bilimi ile ilgilenenlerin yaptıkları mesleki uygulamaları için standartlar öneriyoruz, cinsel terapistin ve hastanın haklarını korumayı amaçlıyoruz. Çünkü etik kurallar, cinsel eğitim, danışmanlık, cinsel terapi ve cinsellik araştırma koşulları için gereklidir. Tüm üyelerimizden ve cinsel sağlık bilimi ile ilgilenenlerden etik kurallara her zaman uymalarını istiyor ve bekliyoruz. Bu nedenle tek seansta, kadına sakinleştirici, kas gevşetici ve ağrı giderici ilaçlar, kayganlaştırıcı ve lokal uyuşturucu kremler ve pomadlar verdikten sonra, hekimin telkinlerle çifti kendi muayenesinde, hatta gözetimi altında cinsel ilişkiye zorlaması başkanlığını yaptığım CİNSEL Tıp Enstitüsü tarafından Türk örf ve adetlerine uygun bulunmadığı ve tıbbi etik ihlal edildiği için kınanmış bir tedavidir. Avrupa Birliği nin bazı ülkelerinde ve ABD de doktorun gözü önünde cinsel ilişkiye girme ve sorunları yerinde tespit ederek çözmeyi içeren tedavileri uygulayan özel merkezler var, ama batı ile bir kültür ve anlayış farkımız var. Burası Türkiye. Türk hekimleri olarak kendi toplumsal yapımıza, örf ve adetlerimize uygun tedavi yöntemlerini tercih etmeliyiz. Aksi durumlarda tedaviye muhtaç insanlarımız, cinsel sağlık bilimi ve bu tedavileri uygulayan profesyoneller zarar görebilir. Çünkü Cinsel Haklar Bildirgesi ne göre; cinsellik her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olan mahremiyet, duygusal ifade gibi temel insan ihtiyaçlarının doyumuna bağlıdır. Cinsel haklar özgürlüğe, onura ve her bir insanoğlunun eşitliğine dayalı evrensel insan haklarıdır. Cinsel haklar tanınmalı, teşvik edilmeli, saygı gösterilmeli ve toplumlar tarafından savunulmalıdır. Cinsel sağlık bilimi bu cinsel hakların tanındığı, saygı duyulduğu ve uygulandığı ortamlarda mümkündür. Her çeşit cinsel zorlama ve istismar cinsel özgürlüğün dışındadır. Cinsel mahremiyet hakkı, başkalarının cinsel haklarına müdahale edilmediği sürece cinsel yakınlaşma konusunda bireysel karar verme ve davranma hakkını içerir. Son olarak cinsel bilginin bilimsel açıdan etik araştırmalar sonucu elde edilmiş olması ve bütün sosyal seviyelerdeki kişilere uygun şekilde yayılması gerektiğini ifade eden bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı asla muayenehanede cinsel ilişkiye teşvik olarak değerlendirilmemelidir.

8-Tek Seanslık Tedaviler

Vajinismusta çiftler bu sorunu çözmeye tam olarak hazırsa, erken bir başvuru varsa ve derinlerde yatan ciddi bir patoloji yoksa, sorun cinsel bilgilendirme ve danışma ile kolaylıkla çözülebilir. Ama tek seanslık bir tedavide sorunu çözmek adına kadınlara kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçlar, lokal uyuşturucu kremler verme, sıcak suda oturtma, vajene buhar tutma kadının var olan korkularını daha da arttırır. Çünkü kadının çok ağrıyacak, canım yanacak, çok kanayacak, zar patlayacak, zar yırtılacak vb. korkularına, evet ağrıyacak ama biz ağrımaması için gerekli ilaçları size verdik türünden telkin edici yaklaşımlar çok doğru değildir, hastayı üzmek ve korkutmaktan başka bir şeye yaramaz. Bu nedenle tek seanslık tedavileri tavsiye etmiyorum.

Cinsel Terapist Helen Singer KAPLAN ın Resimli Cinsel Tedavi Kılavuzu adlı kitabının ikinci baskısında vajinismusun tedavisi aşağıda anlatılmıştır: "Tedavi temel olarak koşullandırılmış vajinal tepkinin ortadan kaldırılmasından oluşur. Bu işlem, gevşemiş ve sakin koşullar altında, vajinal girişe kademeli olarak boyutu büyüyen nesnelerin yerleştirilmesi ile gerçekleştirilir. Hasta, fallus boyutunda bir nesneyi tolere edebildiğinde tedavi olmuş demektir. Bu inanılmaz derecede basit tedavi planı birçok vajinismik kadının vajinalarını kapatan basit koşullandırılmış bir refleks göstermemesidir. Bu kadınlar genellikle aynı zamanda cinsel ilişki ve penetrasyon konusunda fobiktir. Tedavinin koşullandırmanın giderilmesi bölümü başlamadan önce fobik kaçınmanın ortadan kaldırılması gerekir. Fobik olarak cinsel ilişkiden kaçınma halinin yönetilmesi için çeşitli teknikler vardır. Bunlar, mantıksız korkunun altında yatan bilinçsiz unsurların analitik bir şekilde yorumlanması, destek ve güven tazelemesi ve korku duyguları ile baş başa kalmak konusunda cesaretlendirme ve bu duygulara karşın penetrasyon girişiminde bulunma; ve sistematik olarak hassasiyetin giderilmesi ve hipnoz gibi davranışsal tekniklerdir. Genellikle analitik ve destekleyici yöntemlerin bir bileşimini uygularım. Vajinismusun oluşmasına neden olan orijinal kaynağı veya travmayı araştırmaya çalışır ve buna verilen duygusal tepkiyi ele alırım. Hızlı bir şekilde bu oluşumun ötesine geçerim ve sorunun burada ve şimdi görülen yıkıcı etkilerini incelerim ve hastanın bunun üstesinden gelmek amaçlı yapıcı ve rasyonel çabalarını desteklerim. Bununla birlikte, başkaları daha keskin davranışsal yaklaşımlar kullanmışlardır ve bunlar iyi sonuçlar vermiştir.

İn vivo hassasiyet giderme veya penetrasyon yalnızca kadının vajinal penetrasyon konusundaki fobik kaçınması ortadan kaldırıldıktan ve cinsel ilişki ile ilgili karmaşıklıkları, prosedür hakkında nispeten çatışmasız hale gelmesini sağlayacak kadar çözüldükten sonra başlatılmalıdır. Klinisyenler koşullandırmanın giderilmesi amacıyla vajinaya sokulacak çeşitli nesneler kullanırlar. Bazıları kademeli cam kateterlerin kullanımını önerirken diğerleri kauçuk, başkaları da tampon kullanmaktadır. Nesnenin doğasının ne olduğu koşullandırma amacı açısından önemli değildir. Ben, hastalar için duygusal olarak en kabul edilebilir yöntem olduğunu gördüğümden ve suni nesnelere göre terapatik dirençleri mobilize etmesi daha az muhtemel olduğundan, hastanın ve kocasının parmağını kullanırım.

Prosedür

Hastaya yalnız başınayken bir ayna kullanarak vajinal girişini gözlemlemesi söylenir. İşaret parmağını vajinal girişe koyması ve parmak ucunun vajinal girişe sokulmasının ne hissettirdiğini görmesi istenir. Bu duygular ve bunların anlamları daha sonraki terapi seansında güven tazeleyici bir biçimde araştırılır. Buna ek olarak, hastanın bu süre içerisinde sahip olduğu herhangi bir hayal ve fantezi sıklıkla bilinçsiz güçlerin ortaya çıkartılmasında ve çözülmesinde yardımcı olur, bunlar bazı durumlarda koşullandırılmış refleksin ortadan kaldırılmasına hizmet eder. Hasta parmak ucunu sokabildiğinde, bir sonraki sefere tüm parmağını sokması söylenir. Daha sonra iki parmağını. Bazı durumlarda daha sonra kaplamasını çıkarmadan bir tamponu vajinal girişine sokması ve saatler boyunca tamamen rahatsız hissedinceye dek onu orada bırakması söylenir. Terapist koşullandırmanın giderilmesi işlemini hastayı, vajinasına bir nesne soktuğunda rahatsız edici bir anksiyete ve sıkılık hissedebileceği ancak acı hissetmeyeceği yolunda uyararak kolaylaştırabilir. Ancak ne anksiyete ne de gerginlik artacaktır. Aksine, bu duygulara bir süre tolerans gösterebilmesi halinde, bu duygular kaybolacak ve kısa zamanda penetrasyon sırasında mükemmel şekilde rahat olacaktır. Kadın parmaklarının ve / veya tamponun girişine rahat bir şekilde tolerans gösterebildikten sonra, koca prosedüre dahil edilir. Kocadan karısının vajinal açıklığını tam ışıkta incelemesi istenir. Daha sonra kadının kendi üzerinde daha önce gerçekleştirmiş olduğu prosedürü koca gerçekleştirir. Önce parmak ucunu vajinal girişine sokar. Daha sonra, kadın elini kontrol eder ve yol gösterirken, koca tüm parmağını vajinaya sokar. Başlangıçta parmağı vajina içerisinde hareketsiz tutar. Daha sonra nazikçe içeri dışarı hareket ettirir. Bunu iki parmakla yapar. Tüm bu süre içerisinde kadına penisle penetrasyon için bir girişimde bulunulmayacağının garantisi verilir. Kocanın vajinal oyun sırasında uyarılması halinde, çifte, erkeğin ekstravajinal olarak orgazm olmasını sağlayacak cinsel faaliyetlerde bulunmaları söylenir.

İlk penis penetrasyonu önemlidir. Çift bu konuda önceden anlaşır. Koca erekte olmuş penisini kayganlaştırır ve kadın kendisine kılavuzluk ederken penetrasyon gerçekleşir. Koca penisini vajina içerisinde birkaç dakika boyunca hareketsiz tutar, daha sonra geri çeker. Çift bu zamanda ekstravajinal cinsel oyunları tercih edebilir veya etmeyebilir.

İlk penetrasyon sonrasında, nazik ileri geri hareket ve daha sonra erkeğe doğru ileri geri hareket gerçekleştirilir ve genellikle bunun ardından hızlı bir şekilde orgazm gelir.

Reaksiyonlar

Bazı kadınlar için hassasiyetin giderilmesi nispeten kolay bir prosedürken diğerleri son derece kaygılı olurlar. Anksiyete genellikle beklenir, genelde penis penetrasyonundan hemen önce görülür. Penetrasyon gerçekleştikten sonra, genelde anksiyetede önemli bir azalma olur. Spastik vajinal tepki koşullandırmasının giderilmesi yoluyla gerçekleştirilen tedavinin olumlu sonucu evrenseldir, ancak çiftin tedavi sürecini tamamlaması gerekir. Bununla birlikte, çiftin penetrasyonun mümkün hale gelmesi sonrasındaki cinsel fonksiyonları açısından, sonuçlar büyük değişiklikler göstermektedir. Birçok vajinismik kadının genellikle oldukça tepkisel ve aynı zamanda klitoral uyarı ile kolayca orgazma ulaşabilir olması bir sürpriz olarak ortaya çıkmaktadır. Birçok kadın bu iyi tepkiye ilişkiye girebildikten sonra da devam eder. Hatta bazıları hızlı bir şekilde cinsel birleşme ile orgazm olabilmektedir. Bunlar için tedavi sona erdirilebilir. Diğer durumlarda, vajinismusun başarılı tedavisi kadında başka cinsel sorunların ve/veya kocada ereksiyon ve/veya boşalma bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olur. Durum buysa, çift iyi bir cinsel fonksiyon yaşamadan önce başka tedavilere ihtiyaç duyulur."

Vaginismus Hakkında Bilinmeyenler

* Vajinismus bir hastalık değil ailesel yani evli çifte ait bir problemdir. Kadının ve erkeğin ortak bir sorunudur. Bu nedenle cinsel terapide bir tarafın diğerini suçlamaması veya anlayışlı olması öğütlenir.

* Kişinin istediği kişiyle evlenememesi vajinismusa neden olmaz. Başkasıyla evlenseydim yine de olur muydu? sorusu hep akla gelir. Ama bu sorunun eşlerle bir ilgisi yoktur. Hatta evlenmeden önce uzun yıllar flört eden çiftlerde evlenince bu sorunu yaşayabilir.

* Cinsel terapide başarı şansını arttıran en önemli faktör eşlerin seanslar sırasında kendilerine verilen ev ödevlerini uygun bir şekilde uygulaması ve sonuna kadar tedaviye inançlarını yitirmemeleridir.

* Genel anestezi altında ilişkiye girilmesi, alkol alıp sarhoş olup cinsel ilişkiye girmesi, sakinleştirici, kas gevşetici ve antidepresan ilaçlar da tedavi edici değildir. Aksine bu tip ilaçlar cinsel isteği azaltabilir.

* Kızlık zarlarının çok kalın olması, bilinenin aksine, vajinismusa yol açmaz.

* Bu rahatsızlık ilk cinsel ilişki de ortaya çıkabileceği gibi uzun yıllar normal bir işlevsellikten sonra da ortaya çıkabilir.

* Vajinismus sosyokültürel ve ekonomik düzeyi yüksek, daha çok okuyan veya üniversite mezunu çitlerde daha sık olarak görülmektedir.

* 10-15 yıldır evli olup halen ilişkiye giremedikleri için boşanan veya evliliklerini bu şekilde kabullenip aseksüel olarak yaşayan çiftlerin sayısı az değildir.

* Bir partnerle yaşanan sorun başka bir partnerle ortaya çıkmayabilir.

* Eğitim, kültür ve sosyal seviye ile ilgili değildir. Sadece cahil insanlarda olmaz, üniversite mezunu çiftlerde görülebilir.

* Ülkemizde cinsel sorunla başvuran kadınların en büyük grubunu oluşturmaktadır.

* Vajinismus problemi yaşayan kadınların yüzde 80 i ve eşlerinin yüzde 90 ı evliliklerinden yeterince doyum aldıklarını ifade etmektedirler.

* Vajinismuslu kadınların yüzde 57 si kocalarını bu konuda düşünceli ve kendilerine yardımcı, yüzde 15 i öfkeli ve saldırgan, yüzde 28 i tepkisiz olarak değerlendirmektedir.

* Vajinismuslu kadınlar genellikle giriş dışındaki cinsel aktivitelerden oldukça zevk alırlar ve ön sevişmeyle orgazm olabilirler.

* Vajinismuslu çiftleri bu problemin yalnızca kendilerinde var olan garip bir sorun olduğunu düşünüp hekime başvurmazlar. Öncelikle çözümü büyü yapılmasıyla bağlandıklarını düşünerek tıp dışı alanlarda ararlar, sonuç başarısızdır.

* Vajinismus sadece cinsel ilişkiye değil, muayene ve tampon gibi bazı durumlara da müsaade etmez.

* Hemen bütün yaş grubundaki kadınları etkileyebilir.

* Görülme sıklığı her 100 kadından ikisinde bu duruma rastlanıldığıdır.

* Vajinismusda yeterli istek veya ıslaklığın sağlanamaması söz konusu değildir.

* Vajinismuslu hastalar ailelerden gelen "neden hala çocuk yapmıyorsunuz?" şeklindeki eleştiriler ile boğuşmaktan sıkıldıkları için bir cinsel terapiste baş vururlar.

* Bazen vajinismus bir koruma davranışı olarak ortaya çıkabilir. Daha önceki deneyimlerinde incitilmiş kadınlarda, cinsel ilişkiden kaçmak amacı ile vajina kaslarının kasılması ortaya çıkabilir.

Son olarak; vajinismus hastalarına önerim: Yalnızca tedaviye başlamayı isteyin. Bir cinsel tedavi merkezine başvurmakla tedavideki çok önemli bir basamağı aşmış olacaksınız.

Çarşamba

Cinsel Gücü Arttiran Yiyecekler Bitkiler Gidalar Besinler

Bazı beslenme unsurlarının özellikle düzenli kullanımına dikkat edildiğinde kişinin cinsel performansını artırması ve cinsel isteği de kamçılaması mümkün. Cinsel istek vücuttaki bazı biyokimyasal etkileşimler sonucunda ortaya çıkar ve son derece karmaşık bir mekanizmadır. Sadece cinsellik için değil, damar, kalp ve sinir sistemleri için de faydalı olan diyet ve yaşam tarzları performans kaybını önlüyor, hatta iyileştiriyor.

Kadın ve erkek ayrımı var mı..
Cinsiyet ayrımı yok. İlginç bir şekilde kadında da, erkekte de cinsel dürtüleri uyaran, testosteron, yani erkeklik hormonu olarak bildiğimiz maddedir. Bu nedenle gerçek anlamda bir maddenin afrodizyak olabilmesi için kadında ve erkekte aynı mekanizma üzerinden etki göstermesi gerekir.


Vitaminler performansı etkiler mi..
E vitamininin antioksidan özelliği penis içerisindeki dokuların özelliklerini ve damar sistemini koruduğu için faydalı olabiliyor. Aynı zamanda erkeğin testis fonksiyonlarında da iyileşmelere yol açabiliyor. B vitamini, özellikle diyabetik olan bireylerde diyabetik şikâyetler ortaya çıkmadan önce kullanılması gereken bir vitamin. Sinirlerin şeker hastalığından en az zarar görmesini ve kendini yenileme kapasitelerini iyileştiriyor. Selenyum da sperm hareketlerini ve kalitesini artırmak için öneriliyor. Çinko da hem ereksiyon hem de sperm üretimindeki basamaklarda görev alan bir mineral.

Alkol cinsel gücü artırır mı..
İnsanlar, alkol aldıklarında rahatladıklarını, cinselliğe daha iyi yaklaştıklarını düşünürler. Bu doğrudur, ancak alkolün enerjisi çok yüksektir. Vücutta gereğinden fazla enerji olduğu zaman bu yağa çevrilir. Dolayısıyla yağlanma ve damar tıkanıklığı hızlanıyor. Alkol, içeriği nedeniyle damarlarda genişleme yapıyor. Vücuttaki uç damarlar (eller, ayaklar, yüz gibi) genişlediği için ereksiyon sırasında penise giden kan miktarında azalma olur. Alkol de belli dozlarda alınmalı. Fazla yağ damarları tıkadığı için sorun. Az yağ ise hormon dengesini bozuyor. Kansızlık özellikle kadınlarda hormonal dengeyi bozuyor ve cinsel uyarı için, genital bölgeye kan gidişini azaltıyor.

Bisiklet kullanan dikkatli olsun

Cinsellikte egzersizin rolü nedir..
Spor kendine güveni sağlıyor ama aşırıya kaçıldığında ciddi sorunlar oluyor. Diyelim ki günde 5 km koşuyorsunuz. Vücudunuz bunu algılıyor ve özellikle bacaklarınıza, ciğerlerinize giden damarlarınızı genişletiyor. Bu sefer hem erkek hem kadında genital bölgeye giden kan azalıyor. Bu da cinsel anlamda sorun. Doğa bisikleti kullananların koruyucu ekipmanları olmalı. Erkeklerde penise giden damarların çoğu sele bölgesindedir. Bisiklete binmeyle bu damarlarda hasar oluşur. Cinsellikte en ideal sporlar yüzme ve tempolu yürüyüştür. Hafif ağırlık kaldırma egzersizleri de iyi. Düzenli egzersizle kalp konusunda sorun yaşamayanlar da ileri yaşlara kadar cinsel performanslarını sürdürebilirler.

İşte performans artırıcılar..
İstiridye: Birçok edebi eserde afrodizyak olarak bahsedilen istiridye üzerine İtalyan ve Amerikalı bilim adamları çeşitli araştırmalar yapmış. Bu araştırmalara göre; içerdiği bazı aminoasitlerin cinselliği sağlayan hormonları tetiklediği görülmüşse de, bu etkinin oluşması için gerekli miktar ve zaman kısa süreli kullanımda böyle bir etkinin görülmesini mümkün kılmamaktadır.

Şampanya: Özel bir afrodizyak etkisi yoktur. Düşük dozdaki alkol kişilerin üzerlerindeki baskıyı atmalarını ve daha rahat hissetmelerini sağlar. Fazla kullanıldığında ise cinsel performansta bozulmalar görülebilir.

Havyar: Yüzyıllardır afrodizyak olarak kullanılmaktadır. İçerdiği çinko miktarı nedeniyle erkeklik hormonlarının yapımını artırıyor. Çinkonun aynı zamanda sperm kalitesini de artırdığı belirlenmiştir.

Çikolata: İçerdiği seratonin ve daha da önemlisi fenetilamin maddeleri nedeniyle hafif cinsel istek arttırıcı etkiye sahiptir. Afrodizyak özelliklerinin açıklanabilir bilimsel yönleri olsa da, yenilirken yaşanan haz, etkinin daha fazla olmasını sağlar.

Ginseng: Geleneksel Çin ve Güney Amerika tıbbında cinsel gücü artırmak üzere kullanılan bir köktür. Bir araştırma ginsengin cinsel isteği ve birleşme kapasitesini artırdığını ortaya koymuştur. Bu etkilerini sinir sistemi ve yumurtalıklar üzerinden gösterirken penis bölgesine gelen kan damarlarını da etkileyerek erkeklerdeki ereksiyon kalitesini de artırabilmektedir.

Erken Boşalmanın Tedavi Yöntemi ve Teknikleri Nelerdir

Yüzyılımızın başında dünyanın en önde gelen cinsel bilimcisi olan Havelock ELLIS in yaşamı boyunca erken boşalma sorunundan kurtulamadığını bilirsek, tedavinin ne denli anlamlı bir süreç olduğunu da görebiliriz.

Erkeklerin boşalmayı kontrol etmeleri tıpkı bisiklete binmek gibidir, öğrenene kadar sıkıntı çekerler ama bir kez öğrendiler mi bir daha unutmazlar

Sonu belirsiz ve zaman sınırlaması olmayan bir cinsel aktiviteye erkekler yönlendirilmelidir. Böylece çiftler arasındaki yakınlık en yüksek düzeye çıkar ve bu yakınlık süreklilik kazanır. Örneğin buz pateniyle dans ederken, buz pistini sınırlayan hiçbir başlangıç ve varılacak son nokta veya bir işaret yoktur. Çiftler özgürce dans ederler. Önemli olan o anı yaşamaktır. Cinsellikte de önemli olan son noktayı düşünmeden telaşsız bir şekilde şimdiye ve duygularımıza yoğunlaşmaktır. Ayrıca yoğunlaşırken bedenimizin serbestçe hareket
etmesine olanak tanırsak, cinsellik doğal bir şekilde gerçekleşir. Aksi taktirde nasıl cinsel birleşme olmalıdır kavramını tanımlayan toplumun genelinde kabul görmüş cinsel mitlere uygun bir şekilde hareket edersek, ani bir boşalma kaçınılmaz olacaktır. Boşalma bir ateşleme mekanizmasıdır. Ateşleme başladığı zaman hiç kimse hiçbir onu durduramaz, bastıramaz, geciktiremez, denetim altında tutamaz. Yapılması gereken şey, ateşlenme noktasına gelmeden sistemi yavaşlatmak, durdurmak veya kontrol altına almaktır. Bu nedenle erken boşalmanın tedavisinde boşalma süresini uzatmak değil, kişiyi telaşsız bir birleşmenin getireceği sonsuz yakınlık duygusuna ulaştırmak, zamansız bir şekilde cinsel birleşme becerisini ve kalıcı olarak boşalma refleksi üzerinde istemli denetim sağlamayı öğretmek esas olmalıdır. Erkeğin ne kadar sürede boşaldığından çok, boşalmanın istendiği zamanda olması için; düşük uyarım ve heyecan düzeyinde cinsel aktiviteye devam edilmeli, aşırı heyecanlanıldığında sakinleşene kadar beklenmeli ya da yavaşlamalı ve sakinleştikten sonra yeniden cinsel aktiviteye başlanmalıdır. Bu sayede cinsel heyecanı arttırıp azaltma becerisini kazanıp, istemeden doruğa ulaşılan o noktadan uzak durma öğrenilebilir. Ama bu süreç içinde boşalmayı kontrol etmeyi öğrenirken sabırsız olunmamalıdır. Çünkü önemli olan heyecan düzeyi arttığında geri çekilmek gerektiğini anımsamaktır. Erken geri çekilmek, geç kalmış olmaktan her zaman daha iyidir. Boşalmayı kontrol etmeyi değil, boşalmanın istem dışı bir şekilde gerçekleştiği kaçınılmazlık noktasına ulaşmamak için heyecan düzeyimizi kontrol etmeyi öğrenmeliyiz. Bu durum üzerinde şelale bulunan bir ırmakta kayıkta kürek çeken bir kişiye benzetilebilir. Tecrübeli kayıkçı ırmağın durgun sularında kalır, şelaleye fazla yaklaşmaz. Tecrübesiz kayıkçı şelaleye fazla yaklaşırsa kayığın üzerindeki kontrolünü tamamıyla yitirebilir. Eğer kayıkçı şelaleyi aşmayı amaçlamıyorsa yani henüz boşalıp orgazm olmak istemiyorsa, deneyimleri ona, ırmağın durgun sularında kalmayı yani heyecan seviyesini kontrol etmeyi öğretecektir. Bu yöntemin, heyecan seviyesini kontrol etme yeteneğini ortaya çıkarıp geliştirebilmek için cinsel aktivitenin yeterince uzatılmasına olanak tanır.

Tedavide;

- Sebebin açığa çıkarılması,

- Endişelerin giderilmesi,

- Sık cinsel ilişkide bulunarak cinsel gerilimin azaltılması,

- Cinsel birliktelikte birden fazla ilişki sayısı,

- ilişki öncesi mastürbasyon yapılması,

- Erkeklerin boşalma olmaksızın en az bir saat süreyle sevişmeye motive edildiği carezza yöntemi,

- Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması,

- Soluk almanın kontrol edilmesi esasına dayanan pranayama tekniği,

- Lokal anestezikli kremlerin penis başına sürülmesi bazen işe yarayabilir.

BOŞALMAYI GECİKTİREN CİNSEL POZİSYONLARI KULLANMA..
Cinsel birleşme anında erkeğin pozisyonunun boşalma üzerine etkisi vardır. Bu yüzden bazı pozisyonlarda boşalma daha hızlı olmaktadır. Erkeğin üstte olduğu klasik cinsel birleşme pozisyonu (misyoner pozisyonu) boşalmanın geciktirilmesi için elverişli bir pozisyon değildir. Erkeğin daha rahat olduğu, kolay gevşeyebildiği ve efor harcamadığı kadını kucağına aldığı veya sırt üstü yerde yattığı pozisyonda erkek boşalmasını daha rahat kontrol edebilir. Ayrıca bu pozisyonlarda kadınlar daha hızlı ve rahat orgazma ulaşabilirler.

ÇİN TEKNİĞİ..
Eski çağda Çinli erkekler tarafından bulunan bir yöntemdir. Erkek boşalacağını anladığı zaman sol elin baş ve orta parmaklarıyla, testis ve anüs arasında kalan bölgeye derince bastırır. Bu arada nefesini ona kadar sayarak tutar ve verir. Bir iki kez tekrarlandığında bu yöntemle boşalma ertelenebilmektedir.

DÜŞÜNCELERİ KULLANMA..
Zamansız bir boşalmayı engellemek için o an başka şeyler düşünmeye çalışılmasıdır. Örneğin ona kadar sayın, o gün kahvaltıda ne yediğinizi düşünün ya da günlerden hangisi olduğunu hatırlamaya çalışın. Fakat şunu da eklemek doğru olur: Boşalmayı geciktirmek için düşünceleri başka konulara yöneltmek ve tamamıyla önemsiz şeylerle yormak, erkeğin cinsel gücü üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğinden pek tavsiye edilmez. Çünkü cinsel ilişki sırasında başka şeyler düşünmek, gerektiği anda boşalmanın oluşmasını da engelleyebilir ve zamanla iktidarsızlık da ortaya çıkabilir.

Yukarıdaki yöntemler denenmesine rağmen erken boşalma eşlerin biri veya her ikisi için dayanılmaz bir cinsel sorun halini gelirse aşağıdaki tedavi seçeneklerine geçilmelidir:

CİNSEL TERAPİ..
Cinsel terapiler; bir cinsel terapistin kontrolünde eşlerin birlikte yerine getirebileceği uygulamalardır. Bu uygulamalar eşlere tarif edilerek ev ödevi şeklinde yapmaları istenir. En sık olarak sıkma tekniği ve dur-başla tekniği kullanılır. Bazı vakalarda erken boşalma derinlerdeki bir ruhsal çatışmadan veya depresyondan kaynaklanıyor olabilir. Bunların açığa çıkarılması, psikoterapi uygulanması veya depresyonun tedavisi erken boşalmayı ortadan kaldırabilir. Cinsel terapi ile tedavinin erken boşalmada başarı oranı çok ama çok yüksektir.

Cinsel terapide danışanlara, temel hedefi, erkeği heyecanını kontrol etmeyi öğrenmeye yönlendirmek olan 12 haftada toplam 24 saatlik cinsel heyecan üzerinde istemli kontrol kazanma eğitim programında aşağıdaki tavsiyelerde bulunulur:

- Partnerinizle birbirinize önce cinsel olmayan beden masajı yapın. Daha sonra cinsel masaj yapın.

- Ön sevişme, cinsel birleşme yada kendi kendini uyarma gibi istediğiniz cinsel aktiviteyi yapmakla başlayın.

- Ön sevişmeyi uzun tutun.

- Cinselliğin bir başlangıcı, ortası veya sonu olduğu düşüncesinden uzak durun.

- Yavaşça soluk alıp verin.

- Ruhunuzu kemiren telaş duygusunu tamamıyla dağıtın.

- Öpüşme ve sevişme gibi cinsel aktivitelerin ve hareketlerinizin yavaş olmasına çok dikkat edin.

- Düşük uyarım ve heyecan düzeyinde cinsel aktiviteye devam edin.

- Aşırı heyecanlandığında kontrolünü yitirmemek için gerektiğinde sakinleşene kadar bekleyin ya da yavaşlayın.

- Yavaşladığınızda veya durduğunuzda derin soluklar alın, gevşeyin, sakinleşene kadar bekleyin.

- Rahatlayıp gevşedikten ve sakinleştikten sonra, daha fazla yavaş olmaya özen göstererek yeniden cinsel aktiviteye başlayın.

- Sevişme pozisyonu, cinsel uyarım şekli, bedenlerin birbirine dokunuş şekli, sevişme deviniminin ritmi gibi uyguladığınız hareketleri değiştirin.

- Bedeninizi partnerinizle uyum içinde hareket ettirmeye çalışın.

- Şimdiye yoğunlaşın ve o anı duyumsayın.

- Duyumsadığınız cinsel heyecanın tamamıyla kontrolünüz altında olduğuna eminseniz, hızınızı kademeli olarak yavaşça arttırın.

- Eğer yeniden çok fazla heyecanlandığınızı hissederseniz, tereddüt etmeden durun. Gerektiğinde durup yeniden başlayın.

- Hiç durmanızı gerektirmeyecek bir hız yakalamaya çalışın. Ama dönüşü olmayan boşalma noktasına yaklaştığınızı hissettiğiniz anda durmaktan kaçınmayın.

- Cinsel heyecanı arttırıp azaltma becerisini kazanıp, istemeden doruğa ulaşılan o noktadan uzak durmayı öğrenin.

- Boşalmayı kontrol etmeyi öğrenirken sabırsız olmayın. Çünkü zamanla sezgilerinizle bunu otomatik olarak yapmaya başlayacaksınız. Örneğin futbol maçında her atakta bir gol atılsa, bu durum, ne denli eğlenceli ve heyecan verici olurdu ki? Benzer bir şekilde cinsel deneyimlerimizi de kusursuz bir şekilde kontrol edebilseydik, cinsellik, var olan bütün doğallığını ve heyecanını yitirirdi. Kontrol hiçbir zaman kusursuz olmayacaktır. Unutmayın cinsel heyecanı kontrol etme becerisi bir sanattır.

- Boşalmayı kontrol etmeyi değil, boşalmanın istem dışı bir şekilde gerçekleştiği kaçınılmazlık noktasına ulaşmamak için heyecan düzeyimizi kontrol etmeyi öğrenmeliyiz.

- Uygulama becerisini ise; duygularınızı bastırarak, engelleyerek veya göz ardı ederek değil, tam tersine duygularınızın farkına vararak kazanacaksınız. Çünkü duygularınızı göz ardı etmek veya fethetmeye kalkışmak, insanın kendini kontrol etme yeteneğini ve özgürlüğünü yok edebilir. Aksine cinsel aktivitelerin ortaya çıkardığı güzel duyguları ve cinsel hazzı ne denli içimizde hissedersek, kendimizi o denli kontrol edebiliriz. Ne zaman yavaşlayıp ne zaman da hızlanacağımızı daha iyi anlarız.

Bununla birlikte, bir erkek, boşalmayı kontrol etmeyi yüksek bir uyarım düzeyinde öğrenmeye kalkışırsa, yaşadığı deneyimin boşalma ile yarıda kalması tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Çünkü her erkek boşalmanın olduğu kaçınılmazlık noktasında duygularını kontrol edemez.

Cinsel heyecan üzerinde istemli kontrol kazanma eğitim programıyla eşler; kendilerini kontrol etme becerilerini arttırabilir, birbirlerinin cinselliklerini keşfedebilir, cinsel tepkilerini öğrenebilir, eğlenebilir, gerginliklerini hafifletebilir, cinsel yaşamlarına ayrı bir tat katabilir, birbirlerini kızdırıp şaşırtabilir, güven kazanabilir ya da aralarındaki yakınlığı ve iletişimi arttırabilirler. Ayrıca erkeklerin fiziksel ve zihinsel duyumlara duyarlılığı azalır ve boşalma refleksinin gerçekleştiği eşik düzeyi yükselir. Böylece boşalmanın gerçekleşmesi için çok daha fazla cinsel uyarıma gereksinim olur.

İLAÇ TEDAVİSİ..
Bu konuda ayrıntılı bilgi için lütfen doktorunuz ile temasa geçiniz. Kullanılan ilaç gurupları aşağıda kısaca verilmiştir:

- Dapoxietin ( Henüz çalışmaları devam ediyor, piyasada yok. )

- Boşalma süresini iyileştiren fluoxetine, sertaline, clomipramine vb. ilaçlar,

- Anksiyete giderici ilaçlar,

- Bitkisel karışımlı afrodizyaklar,

- Lokal uyuşturucu krem veya losyonlar vb.

ÖNERİLER..
Bu egzersizler veya tedaviler sonucunda boşalmada yeteri kadar geciktirme sağlanınca, ben iyileştim ön yargısı ile hareket etmek doğru değildir. Israrla vurguladığımız gibi erken boşalma bir hastalık olmadığına göre, boşalmanın geciktirilmesi, bir hastalıktan kurtuluş değildir. Böyle bir yargı, ardından gelen cinsel ilişkilerde öğrenilenlerin ihmal edilmesiyle heyecanın artmasına ve sorunun tekrarlamasına yol açabilir. Aslında en doğru olanı, erkeklerin boşalma kontrolü sağlamayı öğrenmesi ve bu tecrübelerini her cinsel ilişkide kullanmaya çalışmasıdır. Ayrıca erken boşalmayı önlemek için aşağıdaki önerilere de kulak asılmasında fayda vardır:

- Açık havada dolaşın,

- Heyecanlardan ve önyargılardan uzaklaşın,

- Sık banyo yapın,

- Sinir sistemini dinlendirici ortamlarda bulunun,

- Hafif alkol alın,

- Her erkeğin bazen erken boşalabileceğini unutmayın, bu normaldir,

- Erken boşaldığınızda her şeyi yitirdiğinizi düşünmeyin, önemli olanın partnerinizle birlikte olmak olduğunu ve her ikinizin de hoşuna giden bir şeyler yapabileceğinizi düşünün,

- Eşinize karşı daima sağlıklı ve uyumlu düşünceler besleyin,

- Cinsel birleşim öncesi aşk oyunlarını ciddiye alın,

- Çift olarak birlikte orgazm olmayı arzulayın, bunun için daha önce bir işaret kararlaştırın ve zamanı gelince bu işaretten yararlanın,

- Psikoterapik yardım almaktan çekinmeyin,

- Cinsel ilişkide kendinizi kanıtlamak zorunda hissetmeyin,

- Aşk kaslarınızı kasıp gevşeterek boşalmanızı geciktirebilirsiniz,

- Herkesin cinsel sorunlar yaşayabileceğini unutmayın,

- Sık sık çiş yapın ve çiş yaparken kendinizi tutup bırakın, böylece aşk kaslarınızı kontrol etmeyi öğrenebilirsiniz,

- Erkeklerin penisin baş kısmı ve çevresinin uyarılmasıyla büyük heyecan duyduğunu unutmayın,

- Kendinizi yetersiz veya suçlu hissetmekte aceleci olmayın,

- Yavaşça giriş yapın, penisi olanaklı olduğu kadar derine yerleştirin, hafif hareketlerle devam edin, fazla uyarıldığınızı duyumsadığınızda gidip gelme hareketlerini hemen durdurun, penisinizin başı içeride kalacak şekilde hızla geri çekin, sakinleşene kadar derin derin nefes alıp bekleyin,

- Cinsel ilişki sırasında hareketlerinize zaman zaman ara verin, heyecanınızı yatıştırabilmek için dinlenin ve dinlenirken duyguları alevlenen ve sabırsız duruma gelen partnerinizi okşayarak ve klitorisiyle oynayarak uyarmayı ihmal etmeyin,

- Her gece yatmadan önce, kendinizi kontrol ettiğiniz uzun bir cinsel birleşmenin hayalini kurun. Yapacağınız bu fantezi modellemesi , boşalmanın geciktirilmesini önceden planlamanızı kolaylaştıracaktır,

- Erkeklerin ilk birleşmede boşalma süresi daha kısadır ikincisinde daha geç boşalırlar. Bu nedenle ilk birleşmede ön sevişme zamanını uzun tutun ve partnerinizin yeterince uyarılmasını sağlayın. İkincisin de ise partneriniz sizi daha çok uyarsın,

- Eşinizle sorunlarınızı konuşun ve kesinlikle iletişim eksikliği gelişmesine izin vermeyin.

Erken veya geç olmasın, vaktinde olsun vuslat diyelim ve Cinsel Terapist Dr.Helen Singer KAPLAN ın Resimli Cinsel Tedavi Kılavuzu adlı kitabının ikinci baskısında erken boşalmanın tedavi stratejileri konusundaki düşüncelerine bakalım:

"Başarılı tedavi hastanın orgazm öncesindeki hisleri açık bir şekilde algılamasında artış sağlanmasından meydana gelir. Bu işlem, sakin koşullar altında, erkeğin karısının yanında ve katılımı ile yapılmalıdır. Erken boşalmanın tedavisinde başarılı olduğu kanıtlanan iki yöntem vardır ve bunların her ikisinin de aynı eylem mekanizması ile, yani heteroseksüel durumda boşalma öncesi bilincin güçlendirilmesi ile yönetildiği görülmektedir. Bunlardan ilki Masters ve Johnson ın sıkıştırma yöntemidir ve ikincisi de durma başlama tekniğidir. Bu teknik James Semans tarafından bulunmuştur ve Cornell Clinic tarafından cinsel tedavi içerisinde kullanım için adapte edilmiştir.

DURMA - BAŞLAMA..
Başlangıçta hasta karısı tarafından elle uyarılırken kontrol uygular. Çifte, erkek iyi bir ereksiyona sahip oluncaya dek her zaman olduğu gibi sevişmeleri söylenir. Daha sonra erkek sırt üstü yatar, gözlerini kapatır ve karısı ona mastürbasyon yapar. Dikkatini erotik hisleri üzerinde keskin bir şekilde tutması söylenir. Orgazmın yaklaştığını hissettiğinde karısından durmasını ister. Birkaç saniye içerisinde, boşalma isteği yok olacaktır, bu durumda karısından kendisini yeniden uyarmasını ister. Yine boşalmadan kısa bir süre önce durur. Bu işlem dört kez tekrarlanır. Dördüncü denemede hasta boşalır. Hastanın herhangi bir şeyin dikkatini dağıtmasına izin vermesi yasaklanır. Fantezi ile takıntının uzaklaştırılmasının vurgulandığı iktidarsızlık ve geç boşalmanın aksine, hasta yöneldiği şey üzerindeki dikkatini dağıtmaktan kaçınmalıdır. Tedavinin amacı heyecanın yükselmesi deneyimine yakın kalması ve yaklaşan orgazmın işaretlerini öğrenmesidir. İki başarılı deneme sonrasında, çift aynı prosedürü, bu kez kayganlaştırıcı olarak vazelin kullanmak suretiyle gerçekleştirir. Bu son derece tahrik edicidir ve vajinal çevreyi yakından simule eder. Kayganlaştırıcı ile yapılan üç veya dört başarılı deneme sonrasında çift cinsel birleşme için hazırdır. Bu da durma başlama formatında yapılır. Kadın, kadının üstte olduğu pozisyona geçer. Penis vajina içine yerleştirilir ve erkek ellerini kadının kalçalarına koyar ve orgazma yaklaşıncaya kadar kadının yukarı aşağı hareket etmesine kılavuzluk eder. Daha sonra onu durdurur. Birkaç saniye sonra, boşalma isteği kaybolduğunda, devam ederler. Başlangıçta erkek ileri geri hareket etmez. Dördüncü seferde ileri geri hareket eder ve boşalır. Yine egzersiz sırasında dikkatini hislerine odaklanmış olarak tutması son derece önemlidir. Üç veya dört kez kadının üstte olduğu durma başlama egzersizlerinin, erkeğin gittikçe daha fazla ileri geri hareket etmesini sağlayacak şekilde yapılması sonunda çift aynı işlemi yan yana pozisyonda yapmaya hazır hale gelir. Erkeğin üstte olduğu pozisyon boşalma kontrolü açısından en zor pozisyondur ve en son yapılır. Genellikle bir erkek 2 ila 10 hafta içerisinde iyi bir boşalma kontrolü sağlar. Bununla birlikte mükemmel kontrol genellikle tedavinin başlamasından aylar sonra elde edilir. Bu süre içerisinde çifte haftada bir kez durma başlama egzersizini yapmaları tavsiye edilir.

SIKIŞTIRMA..
Masters ve Johnson tarafından savunulan sıkıştırma yöntemi, burada açıklanan durma başlama yöntemi ile aynı içeriğe sahiptir. Tek fark, durmak yerine, kadın kocasının penisini sıkıştırır. Özellikle erekte olmuş penisi ucunun hemen altından işaret parmağı ile başparmak arasında kavrar ve ereksiyonun bir bölümü kayboluncaya dek sıkıca bastırır. Daha sonra uyarıya devam eder. Kadının üstte olduğu cinsel birleşme egzersizleri sırasında, sıkıştırma tekniği de kullanılır. Burada, kadın penisi vajinasından çıkartır ve ereksiyon kaybedilinceye dek sıkıştırır. Daha sonra erkeği uyarır ve ereksiyon geri döndüğünde, yeniden vajinası içerisine alır ve ileri geri harekete devam eder.

REAKSİYONLAR..
1. Sıkılma. Eğitim süresi birkaç haftadan fazla sürerse, rutin çift için sıkıcı olacaktır. Bu nedenle, benim uygulamam, 3 hafta kadar sonra, bir serbest , yani spontan, durma başlama olmayan sevişmenin hafta içerisinde gerçekleşmesine izin vermektir.

2. Kadının hayal kırıklığı. Eğitim süresi içerisinde, kadın tahrik olabilir ve hayal kırıklığına uğrayabilir. Bu nedenle, kadının istemesi halinde, çiftin kadına klitoral uyarı ile orgazm yaşatan cinsel oyunlar oynaması teşvik edilir. Bu asla erkeğin durma başlama egzersizleri üzerinde odaklanmasına engel olacak şekilde olmamalıdır. Uyarılırken karısıyla ilgili tüm düşünceleri aklından uzaklaştırmalıdır, aksi halde egzersiz başarısız olacaktır. Bu nedenlerle, kadın için klitoral uyarı, erkek boşaldıktan sonra gerçekleştirilir. Bu tedavinin hem ekstravajinal hem de durma başlama cinsel birleşme safhaları için geçerlidir.

3. Dirençler. Tedavinin iki safhası, yani ekstravajinal ve cinsel birleşme ile uyarı, çiftlerden farklı duygusal tepkiler alma eğilimindedir. Yine her ikisi de tedavi ile ilgili zorluklara neden olur çünkü tedavinin önüne engeller çıkartır. Bunlar aynı zamanda çiftin ve her bir partnerin daha derindeki çatışmalarına önemli bir terapatik müdahalede bulunulması için eşsiz bir fırsat sağlar.

Kadın, kocasına karşı düşmanca bir tavır içerisindeyse, kocasının penisini uyarırken tedavinin ilk safhasında bir geyşa gibi kullanılmak konusunda kızgınlıkla reaksiyon gösterebilir. Bunun aksine, çift bir sevgi ilişkisi içerisindeyse, kadın yardımcı aracı rolünü son derece tatmin edici bulur ve kocasının ilerlemesinden keyif alır.

Elle yapılan durma başlama egzersizleri aynı zamanda yoğun duygular ve bu duygulara karşı savunmaların erkekte uyanması potansiyeline sahiptir. Temel olarak değeri ve sevilebilirliği konusunda güvensiz olan erkek genellikle partnerinin aşırı ilgisine karşı savunmalar oluşturur ve onun ihtiyaçlarına karşı kompülsif bir dikkat ortaya çıkar. Durma başlama egzersizi bu savunmayı aktif durumdan çıkartır. Partnerinden uyarı alma ve kabul etme şeklindeki daha önce kaçınılan konuma zorlanır. Bu değişiklik bazı hastalarda önemi bir anksiyetenin oluşmasına neden olabilir. Bazen anksiyete eş tarafından reddedilme korkularının ortaya çıkmasına neden olabilir. Daha ciddi sorunları olan erkekler arada sırada bu duruma paranoid savunmalarla tepki verir. Bazılarının egzersizlere devam etmesi, psikoterapi ile temel güvensizlikleri çözülmediği sürece, duygusal olarak mümkün değildir.

Aynı zamanda durma başlama konusunda bazı pozitif duygusal reaksiyonlar söz konusudur. Genellikle bu erkeklerin ilk kez cinsel ilişkilerde pasif bir rol almasına olanak verir. Vermek kadar almanın da zevk verdiğini öğrenirler. Erkek karısının kendisini sevdiğini ve ona vereceği memnuniyeti geciktiriyor olsa da kendisini reddetmeyeceğini ve karısının erkeğe bir şeyler verdiğini, kendisinin karısına hizmet etmediğini öğrenir.

Tedavinin ekstragenital safhası kocanın pasif alıcı rolü ve verme ve alma ile ilgili duygusal tepkilerin oluşmasına uygunken, cinsel birleşme ile durma başlama egzersizleri tipik olarak erkeğin hızlı gelişiminin neden olduğu duygusal tepkiler ortaya çıkartır. Tedavi, kadının üstte olduğu durma başlama bölümüne kadar geldiğinde erkek boşalma kontrolü konusunda oldukça fazla mesafe kaydetmiştir. Komplike olmayan durumlarda bu eşlerin her ikisinde de neşe ve rahatlamayı artırır. Bununla birlikte, gelişmeler her ikisi için de tehdit edici olabilir. Özellikle kadın, bu zamanda baskı altında veya kaygılı olmaya açıktır. Bu duygularla ve onların kaynaklarıyla temas halinde olabilir veya bunların bilincinde olmayabilir ve tedaviyi sabote edebilir. Bu, işbirliği yapmayı reddetme, egzersizlerden sıkıldığını söyleme veya daha kötüsü bunlardan iğrenme biçiminde açığa çıkabilir. Bazı kadınlar bu noktada kocalarını vurmaktadır. Onları eleştirmekte ve cesaretlerini kırmakta, boşalmalarını kontrol edebilseler bile diğer alanlarda yetersiz ve itici kalacaklarını bilmelerini sağlamaktadırlar.

Kocanın gelişimine verilen bu tür olumsuz duygusal tepkiler genellikle kadının derindeki güvensizliklerine dayanmaktadır. Kadın, yetersiz ve güvensiz hissetmektedir ve erkeğini elinde tutamayacaktır. Erkeğin özrü ve kadının bu konudaki toleransı erkeği kadına bağlı hale getirmiştir. Artık fonksiyonel hale gelmek üzeredir, bir başkasını, daha çekici bir kadını arayacak mıdır? Açık bir şekilde, kadına değer verildiği ve kadının sevildiği yolunda güvenin tazelenmesi kadın için bu zamanda terapatik olarak endikedir.

Bir başka anksiyete kaynağı olan artık kocanın fonksiyon gösterebileceği kaygısı kadının kendi cinsel yeterliliği ile ilgilidir. Erken boşalan erkeklerin eşlerinin bir çoğu bir derece orgastik fonksiyon bozukluğu sorunu yaşamaktadır. Kendilerinin ve eşlerinin bu durumu kocanın erken boşalma sorununa bağlaması şaşırtıcı değildir. Her şeyin ötesinde, erkek çok hızlı boşaldığında kadının orgazmla yanıt vermesi nasıl beklenebilir. Bununla birlikte, vakaların büyük bir bölümünde bu varsayım yanlıştır ve kadın kendisine ait bağımsız cinsel fonksiyon bozukluklarına sahiptir. Kocasının boşalma sorunu uzun süre kendi sorununun gizli kalmasını sağlamıştır ve artık uzun süre ilişki yaşayabilecek olduğu gerçeği ve kadının orgazm olamaması çifti kadının sorunu ile yüz yüze bırakır. Bu oldukça tehdit edici olabilir, özellikle de ailedeki yerleşmiş bakış açısı erkeğin sorun kadınınsa kurban olduğu yolundaysa.

Bu tür reaksiyonların önüne geçmek için, başlangıç seansında erken boşalmada iyi bir prognoz olduğunu açık bir şekilde ifade ederim. Öncelikle kocanın erken boşalma sorununu tedavi edeceğiz. Ancak onun başarılı bir şekilde boşalma kontrolü sağlaması, karısının iyi fonksiyon göstereceği anlamına gelmez. Kadının cinsel fonksiyonu yalnızca erkek kontrol kazandıktan sonra değerlendirilebilir. Bir sorun ortaya çıkarsa, bu sorun ilgili zamanda tedavi edilecektir.

Daha önce erken boşalma sorunu olan bir erkeğin eşinde bir orgazm sorununun keşfedilmesi bazı ters reaksiyonlara sahipken, nihai sonuç iyidir çünkü kadının da tedaviden faydalanmasını sağlar. Bununla birlikte, kadının kocasının gelişmesine karşı bu tür olumsuz reaksiyonlarının terapatik hassasiyetle ele alınması gerekir, aksi halde bunlar tedavinin, boşalma üzerinde kontrol kazanabilmesi öncesinde tedaviye son verilmesini motive edebilir.

Nadiren, semptomatik erkek de kendi gelişimine bağlı olarak tehdit altında hissedebilir. Eğer, örneğin baskın bir anne figürlü eşe karşı tutunduğu tek nokta olması halinde, semptom bilinçsiz bir ihtiyaca hizmet edebilir. Bu durumda tedavi cinsel birleşme noktasında bir geçişe ulaşabilir veya erkek iktidarsız hale gelebilir. Bu tür durumlarda, bilinçsiz çatışmanın, semptomun gelişebilmesi için çözülmesi gerekir. Benim deneyimimde tedavi prosedürünün yardımcı olmadığı erken boşalan erkekte bu türden bir bilinçsiz direnç olması mümkündür. Belki de boşalma hislerinin hissel geri beslemesinin sağlanması amacıyla tasarlanmış olan bir eğitim prosedürü ile tedavi edilemeyen küçük bir erken boşalan erkekler alt grubu vardır. Bununla birlikte, mevcut kanıtlar boşalma konusunda kontrolsüzlüğün davranışsal araçlarla bypass edilemeyecek olan derin bir psikolojik ihtiyaca hizmet etmesi hali dışında tüm erken boşalan erkeklerin bu tedbirlere tepki verebileceğini göstermektedir."

Cinsel Organ Siğilleri (Cinsel ilişkiyle Geçen Siğiller)

Cinsel organ siğilleri (cinsel ilişkiyle geçen siğiller veya kondiloma akuminata olarak da bilinir) çok yaygındır. Papiilomavirus nedeni ile ortaya çıkarlar ve genellikle bu rahatsızlığı taşıyan biriyle doğrudan cinsel ilişki yoluyla geçerler. Kuluçka dönemi 1-6 aydır. Bu siğiller vulvada, vajinanın duvarlarında, rahim boynunda veya perineum da (dış cinsel organlarla anüs arasındaki bölge) gelişebilirler. Rutubetli ortamda geliştikleri için, çoğunlukla vajinal akıntıya neden olan bir rahatsızlıkla veya vajinanın olağandışı nemli olduğu hamilelikle birlikte ortaya çıkarlar.


Cinsel Organ Siğilleri Belirtileri..
- Cinsel organda hızla gelişen küçük pembe veya kırmızı şişkinlikler;
- Birkaç siğil bir araya gelerek karnabahar görüntüsü alır.

Cinsel Organ Siğilleri Teşhisi..
Doktorunuz genellikle siğilleri görünüşünden teşhis edebilir. Ancak belsoğukluğu ve frengi gibi hastalıklar da siğiller gibi cinsel ilişkiyle geçtikleri için, ihtimaller arasından bunları ayırabilmek için birtakım testler ve kanser ihtimaline karşı da biyopsi yapılması gerekebilir.

Kendi başlarına sadece can sıkıcıdırlar, çünkü tekrarlama eğilimleri vardır. Ama rahim boynu ve rektum kanseriyle birlikte de görülebilirler. Eğer cinsel organlarınızda siğil varsa her yıl Pap Smear testi yaptırmayı ihmal etmeyin.

Cinsel Organ Siğilleri İlaç Tedavisi..
Eğer bir enfeksiyon varsa, doktorunuz bunu tedavi edecektir. Çünkü enfeksiyonla birlikte siğiller de yok olur. Yoksa, doktor siğilleri birkaç defa kimyevi bir boyayla boyar ve bu genellikle siğilleri temizler.

Cinsel Organ Siğilleri Ameliyatı..
Eğer ilaç etkili olmazsa veya siğiller tekrarlarsa, doktorunuz cryo operasyonu yapar (Siğili sıvı azotla dondurur). Bu çok kolay ve acısız bir operasyondur. Bazı doktorlar hemen cryo operasyonu yapmayı tercih ederler. Diğer olanaklar elektrikle dağlama ve lazer ameliyattır. Eşiniz de tedavi olmalıdır, yoksa rahatsızlığınız tekrarlayabilir.

Erkekte Erken Boşalma Nedenleri Tedavisi Çözümü

Erkeklerde orgazma ulaşma anında meni sıvısının çok erken ve kontrolsüz bir şekilde boşalmasıdır. Bu durumun tarifi; erkeğin henüz boşalmak istemediği halde boşalmasıdır. Cinsel ilişki sırasında veya cinsel ilişkiye başlamadan önceki aşamada meydana gelebilir. Erken boşalma sorunu olan bir erkek bu sorundan dolayı ciddi psikolojik sıkıntılar yaşayabilir.

Birçok erkek hayatlarının bir döneminde kontrolsüz veya erken ejakülasyon problemi yaşamaktadırlar. Erken boşalma, erkeğin veya eşinin cinsel hayatında sorunlara neden olmaya başladığı noktada tıbbi bir problem olarak kabul edilir.


Erken boşalmaya neden olabilen çok sayıda etken vardır. Genellikle altta yatan neden psikolojiktir. Zihinsel ve duygusal sağlığı etkileyen stres, depresyon ve diğer faktörler bu durumu ortaya çıkarabilir. Nadiren fiziksel bir neden (prostat bezi inflamasyonu veya sinir sistemi fonksiyon bozukluğu gibi) de etken olabilir:

- Sempatik sinir sistemi hasarı (örneğin abdominal ameliyat sonrası)
- Pelvik kırıklar
- Prostat hipertrofisi ve prostatitis
- Üretrit
- Diabetes Mellitus (şeker hastalığı)
- Arteriosklerozis
- Kalp - damar hastalıkları
- Bölgesel genito-üriner hastalık
- Bölgesel duyu hasarı
- Polisitemi
- Polinörit

Tedaviye cevap kişiden kişiye değişir. Bazı erkekler çok çabuk bir şekilde tedaviden faydalanabilirler.

Erken boşalmanın temel belirtileri:

- Boşalma küçük cinsel uyarılarla ve neredeyse kontrolsüz bir şekilde meydana gelir.
- Cinsel tatminde azalma
- Suçluluk, utanç ve hayal kırıklığı hissi

Tanısı..

Tanı hastanın şikayetlerine dayanılarak konur. Psikolojik herhangi bir etken saptanamamışsa fiziksel muayene gerekli olabilir.

Önleme..

Erken boşalma gelişimini engellemeye yönelik bilinen tıbbi bir yöntem yoktur. Bununla birlikte, aşağıdaki yöntemler önlem amacı ile kullanılabilir:

- Eşinize karşı daima sağlıklı ve uyumlu düşünceler besleyin. Eğer cinsel yaşamınız hakkında gerginlik, sıkıntı, suçluluk, düş kırıklığı gibi düşünceler gelişmiş ise psikoterapik yardım almaktan çekinmeyin.

- Herkesin cinsel sorunlar yaşayabileceğini unutmayın. Eğer erken boşalma sorununuz varsa kendinizi yetersiz veya suçlu hissetmekte aceleci olmayın. Eşinizle sorunlarınızı konuşun ve kesinlikle iletişim eksikliği gelişmesine izin vermeyin.

Tedavisi..

İlaç tedavisi
- Dopamine antagonistleri
- Antidepresanlar
- Anksiyolitikler
- Anestezik etkili losyon/krem

Mikrocerrahi

Psikolojik Tedavi..
Erken boşalma tedavisinde kullanılan yöntemlerden birisi davranış terapisidir. En sık olarak sıkıştırma / sıkma tedavisi kullanılmaktadır. Cinsel ilişki sırasında veya öncesinde eğer erkek erken boşalma olacağını hissederse cinsel ilişkiye ara verir ve kendisi veya eşi penisi baş ve işaret parmakları ile kavrayrak sıkar; ve penisin uç kısmının hemen gerisine yaklaşık 20 sanise süresince hafif bir basınç uygular, daha sonr acinsel ilişkiye baştan başlanır. Bu yöntem gerektiği kadar sıklıkla uygulanabilir.

Davranış tedavisinin başarı oranı %60-90 arasındadır. Ancak, eşlerin birbiri ile uyumunun iyi olması gerekir ve tedavi edildikten sonra da erken boşalma tekrarlayabilir.

Yukarıdaki yöntemin dışında doktorunuz size antidepresan ilaçlar kullanmanızı önerebilir. Antidepresan ilaçların erken boşalmadaki başarıları son dönemlerde farkedilmiştir. Hekimler, antidepresan alan bazı erkek hastaların yan etki olarak boşalmanın gecikmesi şikayeti ile kendilerine müracaat ettiklerini fark etmişlerdir. Bundan dolayı, erken boşalma problemi olanlarda antidepresan ilaç kullanımı başlamıştır. Erken boşalma tedavisinde kullanılan antidepresan ilaçlar, seçici olarak serotonin gerialımını engelleyen ilaçlar (örneğin fluoxetine, paroxetine veya sertaline) ve trisiklik antidepresanlardır (clomipramine gibi).

Doktora görünmeden önce 1-2 kez erken boşalma yaşamanızın tıbbi bir tedavi gerektirmediğini unutmayın.

Bir çok erkek zaman zaman erken boşalma problemi yaşamakta ve sonradan kendileri bu sorunu çözmektedirler. Tedavi gerektiren durumlarda ise oldukça başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.

Başarılı Mutlu Bir Birliktelik İçin 7 Şart

İlişkinin uzun yıllar sürebilmesi için öncelikle sağlam bir temele dayanması ve belli başlı adımların atılması gerekiyor. İşte mutlu bir beraberlik için gereken yedi şart:

1. Kendinizi sevin..
Kendinizi sevmezseniz, başkasının da sizi seveceğine inanmanız zorlaşır. Sağlıklı bir ilişki için kendine güvenmek çok önemli. Bu yüzden öncelikle tüm hata ve zayıflıklarınıza rağmen kendinizi olduğunuz gibi kabullenmeniz gerek.

2. Eşinizi sevin..
Sağlıklı ilişkiler birbirini seven kişiler arasında yaşanabilir. Birbirinizden gerçekten hoşlanır, birlikte zaman geçirmekten keyif alır, birbirinizin davranışlarını ve fikirlerini paylaşır, benzer beklentilere sahip olursanız ilişkinizin uzun ömürlü olması kaçınılmaz.


3. Birbirinize zaman ayırın..
Birşeye verdiğiniz değer, ona ayırdığınız zamanla ölçülür. Yeni tanıştıklarında önceliği ilişkilerine veren çiftler, zaman içinde iş, çocuklar ve günlük sorunlara odaklanarak birlikte daha az vakit geçirmeye başlar. Oysa birbirinize ayıracağınız zaman, ilişkinin ilk günkü gibi canlı kalmasını sağlar.

4. İletişim kurun..
İyi bir iletişim sağlıklı ilişkinin temel şartlarından biridir. Kim olduğunuzu, ne istediğinizi, karşınızdakinden ne beklediğinizi ancak konuşarak anlatabilirsiniz. İç dünyanızı karşınızdakine açmanın tek yolu iletişim.

5. Tartışmaktan çekinmeyin..
Tartışmaların ilişkinin doğal bir parçası olduğunu unutmayın. Çiftler arasında farklılık olması kaçınılmazdır. Sağlıklı bir şekilde tartışabilen çiftler, her zaman aynı fikirde olmasalar bile duygularını paylaşabildikleri için aralarındaki bağı güçlendirir.

6. Sık sık dokunun..
Dokunmak insanoğlu için temel bir ihtiyaçtır. Karşınızdakine güven, destek, koruma, şefkat ve tabii ki heyecan verir. Fiziksel ilgiye olan ihtiyaç, cinsel yaşamın aktif olmadığı dönemlerde bile bitmez.

7. Değişimi kabul edin..
İnsanlar değişebilir. İlişkileri bu değişimler ayakta tutar. Değişim, gelişmeye yol açabileceği gibi sancılı da olabilir. Ancak partnerinin geçirdiği değişime uyum sağlayan ya da birlikte değişebilen çiftler, başarılı bir ilişki sürdürebilir.

Zıt kutuplar artık çekmiyor..
İkili ilişkilerde zıt kutupların birbirini çektiği tezi, tarihe karışıyor. ABD deki Iowa Üniversitesi nin Sosyal Psikoloji Birimi nin yaptığı bir araştırmaya göre zıt kutuplar ilk etapta birbirini çekiyor ancak bu ilişkiler ciddi boyutlara ulaşamadan sona eriyor. Aynı hayat görüşüne sahip olanların ilişkileri ise daha uzun sürüyor. Üstelik bu beraberlikler evlilikle sonuçlanıyor. Evli çiftler üzerinde araştırma yapan sosyologlar, kişilik benzerlikleri sayesinde eşlerin günlük sorunlarla daha kolay başa çıkabildiğini ve mutlu olabildiğini savunuyor.

Afrodizyak Besinler Yiyecekler Gıdalar Meyveler Sebzeler

Yiyeceklerin sadece "karnımızı doyurmak" için olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Yiyeceklerin çoğu doğal afrodizyak etkisi yaratıyor, ruhu ve libidoyu besliyor. Çin de yapılan bir araştırmaya göre yiyecekler mideyi olduğu kadar ruhu ve libidoyu da besliyor. Uzmanlar bazı yiyeceklerin viagra etkisi yarattığını belirtiyor. İşte uzmanların erkek ve kadınların cinsel isteklerini artırmak için önerdiği yiyecekler:

ERKEKLER İÇİN:
* Maydanoz, * Nane, * Tarçın, * Kekik, * Vanilya, * Sivri Biber, * Hardal,
* Kereviz, * Ayçiçeği, * Greyfurt, * Susam, * Yumurta, * Kuşkonmaz, * Enginar
* Bezelye, * Badem, * Ceviz
* İstiridye (İçindeki çinko spermin çoğalmasına neden olarak cinsel isteği artırıyor)
* Hindi (İstiridyeden daha fazla çinko ihtiva ediyor. Üstelik daha ucuz ve protein açısından da zengin)
* Roka (Bolca demir ve C vitamini içeriyor), * Kereviz, * Şalgam
* Antep Fıstığı ve Fındık (İçerdikleri doymamış yağ asitleri ve E vitamini nedeni ile afrodizyak olarak kullanılırlar)
* Salatalık, * Kuşkonmaz, * Soğan, * Domates, * Fesleğen, * Karpuz
* Hindistan Cevizi, * Bal, * Pekmez, * Kivi, * Mango

KADINLAR İÇİN:
Çikolata: Çikolatanın içindeki yüksek şeker ve kalori cinsel uyarıcı ve keyif verici. Çikolata beyindeki serotonin seviyesini de artırıyor ve mutluluk hissi veriyor. Ve kadınlar erkeklere nispeten çikolatanın bu özelliklerine karşı daha duyarlı.

* Ahududu, * Yoğurt, * Tarçın, * Çilek ve Şampanya birlikte,
* Kırmızı biber, Köri ve diğer baharatlarla, baharatlı yiyecekler (kalbi daha hızlı çarptırdıkları için, seks sırasında oluşana benzer bir terleme oluşturuyor)

Cinsel Aktiviteyi Güçlendiren Besinler Nelerdir?

Bugüne kadar başta çikolata ve istiridye olmak üzere birçok besinin afrodizyak etkisi olduğuna inanıldı. Beslenme uzmanı Gillian McKeith afrodizyakları Daily Mirror gazetesi için sıraladı...

Çilek: İngiliz Tıp Derneği uzmanları çileğin sperm miktarını artırdığını ve cinsel organları beslediğini kanıtladı. Çilekte bol miktarda bulunan antioksidanlardan biri olan E vitamini cinsel organlara giden kan dolaşımını hızlandırarak seks dürtüsünü artırıyor. Çileğin etkisi günde 2 kase taze çilek yiyenlerde 1 hafta içinde görülüyor.


Avokado: Avokadoda bulunan temel yağ asitleri ve glutathion adlı anitioksidanlar seks hormonlarının üretimini hızlandırır. Haftada 3 kez avokado yiyenlerde meyvenin etkisi 2 hafta içinde görülür.

Zencefil: Zencefil vücudun ısısını artırarak hem kadınlarda hem erkeklerede uyarıcı etki yapar. Zencefil aynı zamarda erkeklerde uzun süreli ereksiyon sağlar. Bitki yüksek zink oranı sayesinde erkeklik hormonu testosteronun miktarını artırır ve cinsel dürtüyü kuvvetlendirir. Haftada 4 kez bir tutam zencefil tüketenlerde baharatın etkisi 1 saat içinde görülür.

Domates: Domates tam anlamıyla bir A vitamini deposudur. A vitamini de üretkenliği ve seks hormonlarının üretimini artırır. 2 hafta boyunca günde bir domates yiyenler bu sebzenin cinsel hayatları üzerindeki etkisini hemen görecektir.

Kızlık Zarı (Hymen) Nedir Kızlık Zarı Çeşitleri Nelerdir?

Eski Yunanlılarda düğün günü gelin götürülürken söylenen şarkılara HYMENAOUS derlerdi. Düğün tanrısının da adı HYMENAOUS idi. Zifaf gecesi kızlık zarı bu tanrıya adandığı için bu zarın adına HYMEN denilmiştir.

Bazı bilim adamları kızlık zarını, adet görünceye kadar vajeni ve rahmi dışarıdan gelebilecek mikroplara karşı koruyan bir oluşum olarak, bazıları da sadece bir doku kalıntısı olarak değerlendirirler.

Kızlık halkası, bekaret zarı, kızlık perdesi gibi isimlerin de verildiği hymen, vagina mukozasının devamından ve vagina ağzında bir kıvrıntı meydana getirmesinden oluşmuş bir zardır. Hymen kaynaşmış paramezonefrik
kanalların kauda ucuna, ürogenital sinustan ayıran membranöz bir yapıdır. Kızlık zarı vajina (dölyolu) girişinde yaklaşık 1-2 cm. içeridedir. Vestibuluma bakan bir ön yüzü ve vaginal kanala bakan arka yüzü vardır. Ön yüzü daha çok deri, arka yüzü ise mukoza karakterindedir. Yokluğu çok nadirdir.

Hymenin ortasında normal olarak menstruasyon kanının ve sekresyonların akması için bir açıklık vardır. Hymenin biri vagina duvarına yapışık, diğeri serbest açıklığı çevreleyen iki kenarı vardır. Hymen çocukluk çağında dış ortamdan gelebilecek mikroorganizmalara ve yabancı cisimlere karşı doğal bir koruma aracıdır. Daha sonra adolesans çağında hormonal dengenin değişmesi ile birlikte olgunlaşan vagina ve vaginadan gelişen flora nedeni ile hymenin biyolojik işlevi sona ermektedir.

Kızlık zarının sağlam görünüşü onun bakire olduğuna bir delil ise de hymenin kendine özgü yapısı nedeniyle bazı istisnalar söz konusu olabilir. Çok sayıda cinsel temasta bulunan kadınların dahi hymenlerinin yırtılmadığı görülmüştür. Özellikle loblu, kupa kağıdı şeklinde ve çok elastiki hymenler penisinin geçmesiyle genişleyebilmekte, yırtılmaları ancak doğumda mümkün olabilmektedir. Bu özelliği taşıyan zarlara duhule müsait zarlar denilmektedir. Zarın bu anatomik yapısı ülkemizde çeşitli sosyal ve adli sorunların nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu istisnai haller dışında ilk temasta hymmen daha çok serbest kenardan olmak üzere yırtılır.

Kızlık zarının insanlık için önemi öncelikle kültüreldir. Bayanlara olabilecek seksüel saldırıları değerlendirmede kızlık zarı hakkında daha objektif bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu nedenle kızlık zarlarını daha iyi tanımlayabilmek ve morfolojik özelliklerini akılda tutabilmek için bazı sınıflandırmalar yapmak gerekmektedir. Hymen tipleri çeşitli çalışmalarda aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır.

A- Şekillerine göre:
1) Tipik hymenler
a) Halka şeklinde hymen (H. annulare)
b) Yarımay şeklinde hymen (H. semilunare)
c) Dudak şeklinde hymen (H. labiale)
2) Atipik hymenler
a) Deliksiz hymenler (H. imperforatus)
b) Kalbur biçimde hymen (H. cribriformis)
c) Kalbur şeklinde hymen (H. septatus)
d) Kupa kağıdı şeklinde hymen

B- Karakterine göre:
1) Deliğin karakteri
a) Çok küçük delik
b) Orta boy delik
c) Çok geniş delik
2) Serbest kenarın karakteri
a) Düz kenarlı
b) İnce tırtıklı (H denticulaire)
c) Derin çentikli (loblu hymen)
d) Çiçek tacı (H corollaire)
e) Saçaklı (H fronge)
f) Katmerli

C- Mukavemetine göre:
1) Zayıf
a) Tül gibi ince
2) Sağlam
a) Lifli (H fibroze)
b) Tendon kıvamında (H tendinoze)
c) Kıkırdağımsı (H kartilajinoze)

D- Elastikiyetine göre:
1) Lastik gibi genişleyen
2) Elastik özelliği hiç olmayan

1489 olgu üzerinde yapılan bir çalışmada kızlık zarlarının %93.47sinin hymen annulaaris, %3.5inin hymen semilunaris şeklinde oldugu, %29.8inin ise orta enlikte bulunduğu saptanmıştır. Yine aynı çalışmada olguların % 56,6sında çentik saptanmış ve zarların %7.7sinin duhule müsait olduğu belirlenmiştir.

Vaginal girişin ve çevresindeki organların gerilme kapasitesi östrojen hormonuna bağlıdır. Östrojen, zarı pembe-beyaz ve daha kalın yapar. Düşük östrojen düzeyinde ise zar daha kırmızı ve incedir. Biyolojik kızlık zarı konfigurasyonu (şekillenme) genellikle doğumdan önce ortaya çıkar. Kızlık zarının açılması biyolojik mekanizma ve mikroperforasyonlarla oluşur. Genellikle mikroperforasyonların tümü ön taraftadır. Zar şekillenmesinde enfeksiyon, travma ve hormonal nedenlerin meydana getirdiği değişiklikler rol oynar.

İlişki dışında nadir olarak bazen uzakdoğu sporu, jimnastik gibi aktif ve normalin dışında bacak açma hareketi yapanlarda, kaza ve bazen düşmelerde yırtılabilir.

Kızlık zarının yırtıldığı ancak muayene sırasında anlaşılır,şöyle oldu-böyle oldu acaba yırtılmış mıdır gibi yorumlar olmaz,tek anlama yolu bir kadın doğum uzmanına muayene olmaktır.

Farklı bir yapıya sahip olan kızlık zarının yırtılan kısımları hiç bir zaman kendiliğinden tekrar birleşmez.

Eğer içinize bir şey sokmadan sadece sürtünme yoluyla masturbasyon yapılıyorsa kızlık zarı yırtılmaz.

İlk ilişkide acı olup olmayacağı; sizin partnerinizle ne kadar uyum içinde olduğunuza ve kızlık zarının tipine de bağlı olmakla beraber yavaş hareket edilecek olursa fazla bir acı vermez.

İlk ilişki sırasında kızlık zarı yırtılmazsa bir jinekolog tarafından uyuşturularak size hiç bir acı verilmeden açılabilir.

Genelde ilk ilişki sırasında az bir kanama olur, ancak çok kalın kızlık zarlarında ilk ilişki sırasında kanama fazla olabilir veya durmayabilir, bu durumda doktora müracaat etmeniz gerekir.

Kızlık zarı tamiri mümkündür. Bu tamirin ne zaman yapılması gerektiği kızlık zarınızın tipine ve hekiminizin yapacağı ameliyata bağlıdır, bazen bir kaç ay evvel,bazen bir kaç gün evvel bazen de bir yıl önce dikmek gerekir.

Kadın ve Erkekte Cinsel İstek Kaybı Nedir Belirtileri Tedavisi

Kadın ve erkekte, cinsel istek kaybı, benzer sorunlardır. Cinsel istekler konusunda iki teori öne sürülmektedir. Birinci teoriye göre bireylerin cinsel istek düzeyleri birbirinden farklıdır ve bu farklılıklar doğuştan kazanılmış özelliklerdir. Bu nedenle bazılarının cinsel istek veya kapasiteleri çok yüksek iken, bazıları yaşam boyunca çok az cinsel ilgi gösterebilirler. Bu durum, bir ölçüde bireyler arasındaki boy uzun1uğu veya göz rengi farklılıklarına benzetilebilir.

İkinci teoriye göre ise, yaşam olayları veya eğitim ile yasaklanmadığı, bastırı1madığı veya saptırı1madığı sürece cinsel dürtü herkes için çok önemli bir itici güçtür. Klinik deneyimler ikinci teoriyi desteklememize neden
olmaktadır. Cinsel istek azalması sorunları olan hastaların genellikle bu kaybı açıklayacak çok sayıda nedenleri vardır.

Cinsel istek kaybı, isteğin azalması, uyarı sonucu cinsel tepki a1ındığı halde istek olmaması, uyarı sonunda da cinsel tepki olmaması veya nefret şeklinde ortaya çıkabilir. Nefret, cinsel ilişkide bulunamayacak kadar olumsuz duyguların mevcut olması anlamına gelir. Bu, genel olarak her türlü cinsel aktiviteye karşı o1abildiği gibi sadece belli bir düşünce, inanç veya davranış şekline karşı da geliştirilebilir (örneğin, oral seks gibi). Genel olarak insanlar ödüllendirici bir davranışı tekrarlama eğilimindedirler (cinsel veya başka tür bir aktivite). Tersine, belli bir davranış anksieteye neden oluyorsa, kaçınmaya çalışılır, dolayısıyla nefret ortaya çıkar. Cinsel istek kaybı olan insanlarda, çocuk1uk dönemindeki yasaklayıcı eğitim ve başarısızlık beklentisi, utanç, acı veya yetersizlik korkusu, gerçek yasaklamalar veya acı deneyler kadar önemlidir.

İstek kaybının aksine, eşler arasında cinsel isteklerin farklı düzeylerde olması, sık rastlanan fakat daha az ciddi bir sorundur. Bir ilişki disfonksiyonel hale geldiğinde, sıklıkla eşlerden biri, diğerinden çok daha fazla cinsel yakınlık ister. Bu abartılmış farklılıklar, eşler diğer sorunlarını çözüp tekrar iletişim kurabildiklerinde ortadan kalkar.

Cinsel istek kaybı, çok sayıda seksüel disfonksiyonun seyri sırasında ortaya çıkabilir.

Organik hastalıklar erkeklerde olduğu gibi, kadınlarda da cinsel tepkileri olumsuz yönde etkiler, fakat genellikle kadınlarda cinsel tepki üzerine etkileri, erkeklerden daha azdır. Yine de, diyabetik kadınların % 50 sinin sonunda anorgazmik o1acağı bilinmektedir.

Estrojen eksik1iğine bağlı ikincil vajinal atrofi (cerrahi sonrası veya menopoz sonrası), ağrılı ilişkiye neden olur. Eğer atrofi çok ilerlemişse krem veya hap şeklindeki estrojenle tedavisi çok başarılı sonuç verir. Organik pelvik veya genital hastalıklar da ağrılı ilişkiye ve giderek cinsel istek kaybına neden olabilirler.

Doğum kontrol hapı kullanan bazı kadınlarda da istek kaybı görülürse de, bu durum daha ziyade psikolojik nedenlerden kaynaklanmaktadır (depresyon, üzüntü, bastırılmış öfke, histerik kişilik, vb. gibi).

Kronik yorgun1uğun kadının cinsel tepkileri üzerindeki etkileri sıklıkla göz ardı edilir. Jinekologlara göre, yuvaya gidemeyecek kadar küçük çocuğu olan her kadında, bu tip sorunlarla karşılaşıldığında kronik yorgunluğu akla getirmek gerekir. Klinisyenlerin, kadınlarda fiziksel yakınma veya seksüel fonksiyon bozuklukları ile uğraşırken, kronik yorgun1uğun da bir neden olabileceğini unutmamaları gerekir.

Genel olarak, doğum, ameliyat, kanser, sürekli diyet yapma, aşırı kilo kaybı gibi vücut direncini düşüren hastalık ve durumlarda geçici veya sürekli olarak cinsel istek kaybı görülebilir.

Cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olan veya cinsel fonksiyon bozukluğu şeklinde ortaya çıkan diğer sorunlar.

A- Madde Bağımlılığı
1- Alkolizm
2- Diğer Madde Bağımlılıkları
B- Kişilik Yapısı
1- Obsesif/Kompulsif Kişilik
2- Histerik Kişilik
3- Pasif/Bağımlı Kíşilik
4- Pasif/Agresif Kişilik
C- Fiziksel Sorunlar
1- Fiziksel Hastalìklar, nörolojik bozukluklar, damarsal bozukluklar.
2- Menopozal Semptomlar, vajinal kuruluk, östrojen yetmezliği
3- Doğum Kontrol Hapları
4- İlaçlar
5- İnfertilite, özellikle zamanlanmış ilişki
D- Duygusal Faktörler ve Stres
1- Bastırılmış öfke
2- Üzüntü-Yadsıma, suçluluk duygusu, depresyon veya öfke
3- Depresyon
4- Gebelik Korkusu
5- Kişiler Arasında Anlaşmazlık
6- Bedensel Görüntü Sorunları
7- Psikozlar
8- Kronik yorgunluk
  - Çok Fazla ve Uzun Süre Çalışma
  - Küçük Çocuk Bakımı
9- Orta,Yaş Krizi
E- Karşılanmayan Cinsel Değerler

Bel Soğukluğu (Gonore) Nedir Belirtileri Tedavisi Korunması

Gonokok adı verilen bakterinin (mikrop) neden olduğu gonore, en sık rastlanılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Halk arasında bel soğukluğu hastalığı olarak da bilinmektedir. Tedavi edilmez ise özellikle kadınlarda önemli sağlık sorunlarına neden olur.

Bel Soğukluğunun (Gonorenin) Yaygınlığı Nedir?
1995 yılı Dünya Sağlık Teşkilatı tahminlerine göre her yıl yaklaşık 62 milyon kişi hastalığa yakalanmaktadır. Hastalık en sık Güney ve Güneydoğu Asya da görülmektedir. Son yıllarda Sovyetler Birliği nin dağılmasından sonra ortaya çıkan Bağımsızlıklarını Yeni Kazanmış Devletler de de hastalığın giderek arttığı bildirilmektedir.


Bel Soğukluğunun (Gonorenin) Belirtileri Nedir?
Gonore, kadın hastaların %80 inde herhangi bir belirti vermez. Belirti vermeyen kişilerin çoğu tedaviden yoksun kalırlar ve hastalığı bilmeden sağlam cinsel eşlerine de bulaştırırlar. Belirti veren kadınlarda, vajinadan yeşil veya sarı renkte fena kokulu akıntı olabilir. İdrar yaparken yanma ve ağrı vardır, sık sık ve az miktarda idrara çıkılır. İki adet arasında kanama şikayeti olabilir.

Erkeklerin çoğunda belirti vardır. Hastalık belirtileri mikrobun, bulaşmasından 2-6 gün sonra (kuluçka süresi),penisin ucundaki üretra (dış idrar yolu) ağzından sarı yeşilimsi cerahat akar. İdrar yaparken yanma ve ağrı vardır, sık sık ve az miktarda idrara çıkılır.

Bel Soğukluğu (Gonore), Gebe Kadından Bebeğine Bulaşır mı?
Tedavi görmemiş gonoreli hamile kadın, doğum esnasında mikrobu bebeğine de bulaştırabilir. Mikrop yenidoğan bebekte göz iltihabına neden olur. Bebekteki bu göz iltihabı tedavi edilmez ise hastalık körlüğe neden olabilir.

Bel Soğukluğu (Gonore) Kadın Sağlığını Olumsuz Etkiler mi?
Gonore, zamanında ya da etkisiz ve tam tedavi edilmediğinde kadında önemli sağlık sorunlarına neden olur. Yumurta kanallarının iltihaplanması sonucu kısırlık, dış gebelik gelişebilir. Karnın alt kısmında kronik (süreğen) ağrı şikayeti olabilir.

Bel Soğukluğu (Gonore) Erkekte de Kısırlığa Neden Olabilir mi?
Erkek hasta tedavi edilmediğinde meni yollarında iltihap ve bunun sonunda da kısırlık ortaya çıkabilir.

Bel Soğukluğunun (Gonorenin) Tanısı Basit midir?
Gonorenin tanısı çok basittir. Penis ucundaki veya vajinadaki akıntıdan alınacak bir örnek mikroskop altında incelenerek gonore olup olmadığı basit olarak söylenebilir. Hastalığın tanısı hekim tarafından konulmalıdır.

Bel Soğukluğunun (Gonorenin) Tedavisi Var mıdır?
Gonore antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilen bir hastalıktır. Mikrop, bilinçsiz ve recetesiz antibiyotik kullanımına bağlı olarak bazı antibiyotiklere karşı direnç kazanmıştır. Bu nedenle hekim recetesi dışında antibiyotik kullanımından sakınılmalıdır. Cinsel eşin de muayenesi ve gerekirse tedavisi gerekmektedir. Gonore vakaları ve cinsel eşleri, hastalık tam tedavi oluncaya kadar cinsel ilişkiden kaçınmalıdır.

Hekim önerisi olmadan ilaç kullanmayınız!
Cinsel yolla bulaşan hastalık belirtilerinden kuşkulandığınızda hekime başvurunuz.
Cinsel eşinizin de muayene ve gerekirse tedavisini yaptırınız.

Bel Soğukluğundan (Gonoreden) Nasıl Korunulur?
Cinsel ilişkide kondom kullanınız.
Cinsel eş sayısının artmasının, hastalık bulaşma riskini de arttırdığını unutmayınız.
Hastalık belirtisi olmadan da bulaşma olabileceğini unutmayınız.
Alkol ve uyuşturucunun doğru ve sağlıklı düşünmeyi engelleyerek, cinsel ilişki sırasında olumsuz davranışlara neden olabileceğini belleğinizden çıkarmayınız.
Hamile iseniz, doğum öncesi dönemde düzenli sağlık kotrollerinizi yaptırınız.

Salı

Gerdek Gecesi Cinsel ilişki Nasıl Olmalı

Arkadan cinsel ilişki, ayaktayken cinsel ilişki, cinsel ilişki, erkek üstte cinsel ilişki, gerdek gecesi, gerdek gecesi cinsel ilişki, gerdek gecesi cinsel ilişki nasıl olmalı, gerdek gecesi ilişki pozisyonları, gerdek gecesi pozisyonları, gerdek gecesi sevişme pozisyonları, gerdekte sevişme pozisyonları, hamile kalma pozisyonları, ilk gece, ilk gece cinsel ilişki, ilk gece sevişme pozisyonları, ilk gece sevişme pozisyonu, kadın üstte cinsel ilişki, otururken cinsel ilişki, yan yanayken cinsel ilişki..

Uzun yıllar hayalini kurduğunuz mutlu evliliğin ilk eylemi olan gerdek gecesi cinselliği her zaman genç kızların aklına soru işaretleri ve korkular yerleştirmiştir. İlk gecede ağrı olur mu? Ağrısız bir ilk gece cinsel ilişkisi için nelere dikkat edilmeli? Hangi pozisyonlar ilk gece için daha uygundur? İşite cevaplar…
İlk gece için uzmanlarca tavsiye edilen pozisyonlar şu şekilde sıralanabilir…

1. Erkek üstte cinsel ilişki pozisyonu
Herkes bu klasik pozisyonda başlar; erkek üstte, kadın altta, yüz yüze. Günümüzde basında bu pozisyon, olumsuz eleştirilere maruz kalmaktadır. Belki eski moda olduğundan, belki de ataerkil olduğundan dolayı.

Esasında bu pozisyon, o kadar da kötü değildir. Kuvvet almak, sevgilinizle yakın temasta olmak ve hamile kalmak isteyenler için, bu pozisyon idealdir. Kadın iki bacağını yana doğru açabilir veya bacaklarını göğsüne doğru çekebilir. Bu her iki pozisyonda erkek kadının en hassas dış cinsel organına elle manipülasyon için erişemez, ama ilk pozisyonda göğüslerine erişebilir.
Bu pozisyonda bir kaç varyasyon söz konusudur.

İlki; kadın iskemlede veya alçak bir yatağın ucunda oturur, erkek dizlerinin üzerinde penisiyle vajinaya girebilir. Seks terapistleri her ne kadar bu pozisyonun klasik pozisyondan daha da zevk verici olduğunu iddia etseler de, çoğu insan bu pozisyonun yakın temas konusunda eksik kaldığını düşünmektedir.

İkincisi; kadın karnının üstüne yatar ve erkek arkadan vajinaya girer. Çoğu kadın için bu pozisyon, G-noktasını uyarır ama penisin rahim boynuna çarpması da acı verebilir. Yüz yüze olamama dezavantajı olsa bile çoğu çiftin favori pozisyonu arasındadır.

2. Kadın üstte cinsel ilişki pozisyonu
Bu pozisyon çok tavsiye edilir, çünkü seksin hızı kadının kontrolü altındadır. Bu pozisyonda bir kaç varyasyon vardır. Kadın her iki diziyle erkeğin kalçasını sarar. Penisi içine aldıktan sonra ya dizlerinin üstünde sekse devam eder ya da bacaklarını uzatarak. Ayrıca erkeğin üstünde dimdik oturarak da ilişkiye devam edebilir. Bu pozisyon erkek için de oldukça uyarıcıdır ve kadının göğüslerini okşama fırsatı verir.

Bazen bu pozisyonda kadın erkeğe sırtını dönerek erkeğin üstünde olur. Bu pozisyon, her iki taraf için farklı duygular yaratsa da, yüz yüze olmamanın verdiği dezavantaj burada da geçerlidir.

3. Otururken cinsel ilişki pozisyonu
Bu pozisyon, ancak yavaş seks için uygundur. Erkek ya iskemlede oturur veya yerde bağdaş kurarak. Kadın erkeğin üstüne oturur. Yüz yüze veya sırt yüze bakarak da olabilir. Bu pozisyon birbirinizi okşamak, birbirinize sarılmak ve yakın ten teması için idealdir.

4. Ayaktayken cinsel ilişki pozisyonu
İlk etapta çabucak seks yapmayı anımsatır. Bu pozisyonda başarılı olabilmek zordur. Penisin vajinaya girebilmesi güç olabilir. Kadınlar genelde erkeklerden daha kısa boylu oldukları için, kadının ya merdiven basamağında ya da duvardan destek alması ile bu pozisyonda başarı elde edilebilinir.

Bu pozisyonun başka bir varyasyonu da kadın yüzünü ya duvara veya tutunabileceği herhangi bir şeye verir, erkek de vajinaya arkadan girer. Bu pozisyon, yüz yüze olan pozisyondan çok daha kolaydır.

5. Yan yanayken cinsel ilişki pozisyonu
Bu pozisyonların hepsi erkek üstte pozisyonu gibidir; tek fark partnerler yan yanadır. Buradaki tek zorluk, yüz yüze durumunda partnerlerden bir tanesi, bacağını partnerin üstüne atması gerekiyor. Bu da zaman zaman krampla sonuçlanabiliyor. Kadın erkeğe sırtını verdiği durumda, yavaş ve rahatlatıcı ilişki elde etmek mümkündür. Hatta bu pozisyonda uyumak bile mümkündür.

6. Arkadan cinsel ilişki pozisyonu
Burada kadın dizinin üstünde durup erkek arkadan penisiyle vajinaya girer. Bazı insanlar bu pozisyondan nefret eder. Nedeni ise; hem duygusallıktan yoksun, hem de “erkek egemenliğini” vurgulayan bir pozisyon olması.
Bazılarının bu pozisyondan hoşlanması ise özgürlüğün olması ve gücün kullanabilinmesinden kaynaklanır.