dengeli beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dengeli beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazar

Bayram Sonrası Midenize Yüklenmeyin

Aşırı yemek, aşırı yemek yeme, Beslenme, beslenme düzeni değişiklikleri, beslenme şekli, dengeli beslenme, fazla tatlı tüketimi, fiziksel aktivite, günlük öğün sayısı, normal yeme düzeni, sağlığın korunması, yeterli beslenme..

Uzmanlar, Ramazan ve Bayram sonrasında, beslenme şekline dikkat edilmesi, aşırı yemek yenilmemesi, fazla tatlı tüketilmemesi ve fiziksel aktivitenin artırılması gerektiği yönünde uyardı.

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü yetkilileri yaptıkları açıklamada, sağlığın korunması ve geliştirilmesinde yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin çok önemli olduğunu belirtti.


Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin, günlük öğün sayısında azalma ve beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler nedeniyle, bayramda normal yeme düzenine geçtiklerinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girdikleri ifade eden yetkililer, “Bazı kişiler hala kendilerini oruç tutuyor zannederek, ihtiyaç duyulandan daha az yemek yeme, bazı kişiler ise bayram süresince aşırı miktarda besin tüketme eğilimi içindedirler” açıklamasında bulundu. Bu nedenle, bayram sırasında ve sonrasında bazı sindirim sistemi problemlerinin ortaya çıkabildiğini belirten yetkililer, şunları kaydetti:

“Bunların en önemlisi hazımsızlık ve mide problemleridir. Buna ilaveten, geleneklerimiz gereği bayramda tatlı tüketimi ve özellikle hamur işi tatlı tüketimi de artmaktadır. Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açar.

Vatandaşlarımızın, bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeleri gerekmektedir.”

“Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli”

Ramazan bayramı ve sonrasında sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğini dile getiren yetkililer, şu önerilerde bulundu:

“Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalı. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt; et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, kuru baklagiller; sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç gibi besinler her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmeli.

Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalı.

Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmeli.

Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalı. Eğer tatlı tüketmek isteniyorsa enerjisi yüksek hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli.

Bayram süresince ve bayramdan sonra sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1.5-2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmeli.

Ramazan ayı süresince oruç nedeniyle yaşanan kabızlık, hazımsızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından imkanlar dahilinde günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeye özen gösterilmeli.”

Kronik hastalıkları olan kişiler

Yetkililer, şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları olan kişilerin hastalıklarının gerektirdiği ve uyguladıkları diyetlerine bayram süresince de özen göstermelerini, aşırıya kaçmamalarını isterken, şunları söyledi:

“Ayrıca, çocukların ve ergenlerin, sadece yüksek enerji içeren ancak besin değeri düşük olan şeker ve şekerli besinlerden uzak tutulmaları, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen göstermelerinin sağlanması gerekmektedir.

Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve içmemeleri gerekmektedir.

Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri, ramazan sonrası gece yemeği şeklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinler tercih edilmeli.

Bayramda misafirlere verilecek ikramları satın alırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izinli olmasına, son kullanma tarihinin geçmemiş ve ambalajının bozulmamış olmasına dikkat edilmeli.

Oruç nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına olanak sağlamak için her gün fiziksel aktivite yapılmalı.”

Böbrek Hastaları Dikkatli Beslenmeli

Beslenme, böbrek hastaları, böbrek hastalığı, Böbrek sorunları, dengeli beslenme, dikkatli beslenme, Diyet, diyet uygulamaları, doğru beslenme, yanlış diyetler..

Böbrek hastalarının beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiğini belirten uzmanlar, böbrek hastalığı yaşayanların kulaktan dolma bilgilerle uyguladıkları diyetler sonucu birçok sıkıntıyla karşılaştıklarını belirtiyor.

Denizli Devlet Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Funda Sağlam, böbrek hastalarının çok su tüketmesi gerektiği
ile ilgili yaygın bir “yanlış anlayış” olduğunu, aksine, yetmezlik bulunan hastaların susadıkça su içmelerinin yeterli olacağını belirtti.

Böbrek hastalarının beslenmelerine dikkat etmesinin önemine işaret eden Sağlam, böbrek işlevleri yüzde 30′un altına inen hastaların, özellikle potasyum ve fosfor içeren gıdaları sınırlı tüketmeleri gerektiğini bildirdi.

Funda Sağlam, sağlıklı insanların günde tüketmeleri önerilen su miktarının 1.5 ile 2 litre arasında bulunduğunu söyleyerek, şu bilgileri verdi:

“Yaz aylarında terleme ile oluşan kayıplar nedeniyle, 2.5 ile 3 litre, bazen daha fazla su tüketimine gereksinim olabilir. Vücudun sıvı kayıplarında, beyindeki susama merkezi uyarılır ve susama hissi oluşur. Dolayısıyla, beyin işlevleri normal olan gençler, su gereksinimi durumunda susamaktadırlar. Bu nedenle hiçbir hasta ya da sağlıklı bireye, çok su içme konusunda uyarıda bulunmak gerekliliği yoktur.”

Sağlam, “Tuzlu yiyen ve çok su içen diyaliz hastalarında, seanslar sırasında tansiyon düşmesi yaşanır ve kas kasılmalarına rastlanır. Bu durum, geriye kalan böbrek işlevlerinin daha da azalmasına ve uzun vadede hasta ömrünün kısalmasına neden olur” dedi.

Böbrek taşı olan hastalara günde 3 litre su içme konusunda öneride bulunulabileceğine dikkat çeken Sağlam, bu hastaların çok su içmesi konusunda zorlanmaması gerektiğini anlattı.

Aniden Eski Beslenme Alışkanlıklarınıza Dönmeyin

Aşırı yağlar, beslenme alışkanlıkları, beslenme sorunları, dengeli beslenme, doğru beslenme, eski beslenme alışkanlıkları, hazım, hazımsızlık, hazımsızlık sorunları, sağlıklı beslenme, yağlı besinler..

Uzmanlar, Ramazan ayının sona ermesi ile eski yemek alışkanlıklarına yavaş yavaş geçiş yapılması gerektiğini söyledi. İşte uzmanların Ramazan sonrası bünyeyi yormadan sağlıklı beslenme için önerileri…

Konya İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, Ramazan ayı boyunca oruç tutanların günlük öğün
sayılarını azaltmaları ve beslenme alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle metabolizma hızının yavaşladığını, iki ana öğün tüketimi sonucunda mide ve bağırsak sisteminin bu düzene alıştığını belirtti.

Ramazan ayının sona ermesi ile kişilerde psikolojik olarak aşırı yeme eğilimi gözlemlendiğini ifade eden Küçükkendirci, “Ramazan ayının sona ermesi ile hızla fazla miktarda yağ oranı, kalori içeriği yüksek gıdalar tüketilmesi sonucunda kişilerde birçok sağlık problemi oluşabilmektedir. Fazla miktarda ve yağlı besinler tüketimi ile kişilerde gaz, hazımsızlık, mide bulantısı gibi mide bağırsak sistemi rahatsızlıkları veya tansiyon yükselmesi gibi birçok sağlık problemi görülebilmektedir. Buna bağlı olarak eski yemek alışkanlıklarına yavaş yavaş geçiş yapmak en doğrusudur.

Dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, kuru baklagiller, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç vb. besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmesi önerilmektedir. Hafif bir kahvaltı ile güne başlanmalı ve gün boyu öğün atlanmamalıdır. Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir” dedi.

Dr. Küçükkendirci, Ramazan Bayramı boyunca tatlı ve çikolata tüketimine dikkat edilerek çevrenin ısrarcı tutumlarından, aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmasının önemine değindi.

Küçükkendirci, “Eğer tatlı tüketmek çok isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Bayram süresince ve bayramdan sonra da sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1,5-2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.

Ramazan ayı süresince oruç tutma nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından mevsiminde bol sebze ve meyve tüketimi önemlidir. Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir.

Ayrıca, 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların büyüme ve gelişime katkısı olmayan, bol kalori kaynağı şeker ve şekerli besinleri ebeveynlerinin kontrolünde tüketmeleri ve bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen göstermeleri gerekmektedir. Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri önemlidir.

Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkân sağlamaktadır. Bu nedenle yaşam stili aktiviteleri olarak adlandırılan yürüyüş, bahçe işi ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme, merdiven kullanma gibi aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilerek düzenli aktivite yaşamın bir parçası haline getirilmelidir” diye konuştu.

Cumartesi

Ramazan Bayramını Kendinize Zehretmeyin

Aşırı beslenme, aşırı yemek, çok yemek, dengeli beslenme, fazla besin tüketimi, fazla beslenme, fazla yemek yemek, ideal beslenme, Ramazan bayramı, Ramazandan sonra beslenme, sağlıklı beslenme, sınırlı beslenme, yeterli beslenme..

Ramazanda sınırlı beslenmenin ardından bayramda fazladan tüketilen yiyeceklerle ilgili olarak uzmanlardan bir dizi uyarı geldi. Aşırı yiyecek tüketip bayramınızı kendinize zehir etmeyin…

Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Demirci, ”Bayramlarda bol miktarda yemek yapılması ve bu yemeklerin uygun şartlarda muhafaza edilmemesi
sonucunda gıda zehirlenmeleri meydana gelebilmektedir” dedi.

Demirci yaptığı açıklamada, Ramazandaki sınırlı beslenmenin ardından bayramda genellikle aşırı yemek yendiğini hatırlattı.

Bir aylık orucun ardından fazladan alınan gıdaların vücudun dengesini bozduğunu ifade eden Demirci, bunun sonucunda hazımsızlık, mide yanması, gaz şikâyetleri, mide-bağırsak hastalıkları, kusma, ishal, kabızlık, reflü gibi şikâyetlerin ortaya çıkabildiğini belirtti.

Özellikle bayramlarda bol miktarda yemek yapıldığını ifade eden Demirci, bu yemeklerin uygun şartlarda muhafaza edilmemesi sonucu gıdaların bozulmasıyla gıda zehirlenmeleri meydana gelebildiğini söyledi. Pişmiş gıdalar ile çiğ gıdaların aynı ortamda muhafaza edilmesi sonucunda da gıda zehirlenmesi oluşabildiğini anlatan Demirci, şöyle konuştu:

”Çiğ gıdaların, bilhassa çiğ etlerin pişirilmek üzere parçalanması, doğranması ve kıyılması gibi işlemler, kullanılan araç-gereçlerle çalışılan yerlerin temiz olmaması, bu işlerle uğraşan kişilerin kişisel temizlik kurallarına uymamaları gibi durumlar, gıdaların bu mikroorganizma ile kirlenmesini ve mikroorganizmanın üremesini kolaylaştırır.

Gıdalarda zararlı bakterilerin üremelerini kolaylaştıracak diğer bir nokta da gıdanın saklandığı ortamın ısı derecesidir. Oda sıcaklığında gıdaların hazırlanması sırasındaki aşamalarda bekletilme süresi ya da oda sıcaklığında unutulmuş olmaları veya kendi kendilerine soğumaya terk edilmeleri, bakteri çoğalması ve toksin üretimine yardımcı olur. Sıcak, yani hemen servisi yapılacak pişmiş gıdaları sıcak, soğuk gıdaları ise soğuk olarak saklamalıdır. Hemen servisi yapılmayacak veya artan pişmiş gıdaları süratli bir şekilde güvenli ısı derecesine kadar soğutmak gerekir.”

Ramazandan sonra beslenme

Demirci, bayramda beslenmeye çok dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, öğün aralarında meyve tüketilerek fazla yemek yenmesinin engellenmesi gerektiğini söyledi.

Özellikle ağır olabilecek, yağlı, tuzlu ve kızartma türlerinden kaçınılması gerektiğini anlatan Demirci, ”Sebze yemekleri, yoğurt ve meyve gibi ürünler tercih edilmelidir. Dost ve akraba ziyaretlerinde tatlı ikramlarında ısrar edilmemelidir. Kafein alımı sınırlı olmalı, özellikle ilk gün çay ve kahve alımına dikkat edilmelidir. Bol su içilmesi ve yürüyüş gibi egzersizler sindirimi kolaylaştıracaktır” diye konuştu.