Kalp-Sagligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kalp-Sagligi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi

Koroner Anjiyo - Anjioplasti Nedir Geniş Bilgi

Daralmış veya kendisine kan gelmeyen arterler kalp krizi, anjina veya öteki problemlerin meydana gelmesine sebep olurlar. Bazı yakalarda özel diyet ve ilaçlar bu tür arteryel sorunların önlenmesi için iyi bir tedavi yöntemi olabilirler. Diğer vakalarda ise by-pass ameliyatı ve koroner anjiyoplasti ameliyatı en iyi çaredir.

Koroner Arter anjiyoplastisinin tam adı Perkütan Transluminal Koroner Angioplasti (PTCA) dır. Bu deri içine (percutaneous) ve kalp damarları içinde (koroner transluminal) ameliyatın yapılması ve bu şekilde damarların genişletilmesi (angioplasti) anlamına gelir. Bu yöntem ismi kadar zor bir yöntem değildir ve lokal anestezi (uyuşturma) altında uygulanır. Bu yöntem "Koroner Anjiografl denilen ve teşhis koymaya yarar yönteme benzer.

Uygulama Yöntemi..
Omuz veya kasık bölgesine uyuşturucu verildikten sonra doktor rehber kateter i (ince boru) bacak ve kol damarına sokar. Doktor televizyonlu röntgen ekranından kateter (boru) ve kan damarlarının durumunu izlerken kateteri daralmış arterin içine sokar. Çok küçük bir Radyoopak boya bu kateterden o bölgeye bırakılır. Bu şekilde anjiyogramdaki tıkalı kalp damarları belirlenir. Daha sonra daha küçük bir kateter (boru), rehber kataterin içine yerleştirilir. Bu küçük kateterin ucu balon şeklindedir. Bu uç koroner arter içindeki tıkanık sahaya vardığında yarım dakika için arterin tıkanmış kısmında şişirilir. Bu genişleme (şişme) esnasında kişi, göğüs ağrısı duyar. şişlik indirildiğinde ağrı azalır. Bu şişirme ve indirmenin birkaç kez tekrarlanması gerekir. Balon kateter hareket ettirildiğinde kan akışının nasıl hızlandığı anjiyogramdan görülebilir. Bu yöntemin tamamlanması 30-90 dakikada olur.

Bu yöntem bacak da dahil olmak üzere vücudun tüm tıkanmış arterlerini tedavi etmek amacıyla kullanılır.

Sonuçları..
Kan akışında artma, ilgili arterdeki kan basıncında artma, damardaki tıkanmanın ezilmesi veya parçalanması, arter duvarının gerilerek genişlemesi bu yöntemin istenilen sonuçlarıdır.

Vakaların çok düşük bir yüzdesinde bu yöntem başarısız olup by-pass ameliyatı gerekir. Genelde by-pass ameliyatını yapan cerrahlar takım halinde çalışırlar. Anjiyoplasti tek başına başarılı olduğunda daha büyük ameliyatlara gerek kalmaz. Yukarıda anlatılan ameliyatın maliyeti oldukça düşüktür ve kişinin hastanede kalış süresini birkaç haftadan birkaç güne düşürür.

İyileşme ve Rehabilitasyon..
Bu yöntemi takiben 24 saat süreyle kalp atışı ve ritmi ile diğer bulgular ekrandan takip edilir. Bu yöntemin deri altından damarlara boru yerleştirme olayını kapsaması dolayısıyla yara yeri çok küçüktür ve çoğu insanlar bu yöntemden 1 hafta sonra işlerine tekrar dönebilmektedirler.

Kimlere PTCA Yapılması Gerekir?
İlaçlarla geçmeyen anjina pektorisli kişiler PTCA yapılacak olanlardır. PTCA birçok tıkanmış arteri iyileştirebilmesine rağmen bunun için ideal kişi sadece tek arteri tıkanmış olan kişidir. By-pass ameliyatından ziyade PTcA nın yapılmasına karar verdiren faktörler, arterde tıkanmanın lokalizasyonu, tıkanan arter sayısı, tıkanma şiddeti ve kalbin bütün fonksiyonlarıdır.

Bununla birlikte PTCA yöntemi tıkanmayı yapan hastalıkları tedavi edemez.

Ayrıca bu yöntemin aynı tıkanık arteri veya başka bir arteri tekrar genişletmek için tekrarlanması gerekebilir.

Gelecek yıllarda doktorlar damar içindeki birikmeleri lazer ışını veya mekanik aletler kullanarak yok edebileceklerdir.

By Pass Ameliyatı Sonuçları İyileşme Süreci Kimlere Napılır

Kalp krizleri anjina ve diğer sorunlar arterlerde tıkanma veya daralma sonucunda oluşur. çoğu yakalarda başlangıçta önleyici ilaçlar kullanılmalıdır. Bunlara kilo verme, uygun diyet, şeker hastalığı (diyabet) ve yüksek tansiyonun tedavisi, egzersiz yapmak ve sigaradan kaçınmak gibi diğer faktörler de eklenebilir.

Bununla birlikte belli durumlarda en uygun olan şey Koroner Arter by-pass ameliyatı veya koroner anjiyoplastidir. Bu ameliyatlar ilaç tedavisinin cevap vermediği (yetersiz olduğu) veya arterlerdeki tıkanmanın fazla olduğu durumlarda kullanılır.

Yöntemi..
"By-pass" aynı işi görecek diğer yol anlamına gelir. Bir Koroner Bypass operasyonu genelde uyluktan olmak üzere toplardamarlardan kısa bir parça almayı ve Koroner Arterlerdeki tıkanmayı ortadan kaldırarak, oraya fazla miktarda kan gelmesini sağlamak amacıyla bu parçayı kullanma operasyonunu kapsar. Operasyona dahil olan arter sayısı ortalama 4 veya 5 olmakla birlikte operasyon, bu artererin 8 veya 9 segmentini (bölümünü) de kapsayabilir. Uyluktaki bu toplardamarlarda, kendilerinden bir parça alındığı için zamanla tıpkı koroner arterlerdeki gibi tıkanmalar gelişebilir. Bunun için ayrıca tedavi veya başka bir operasyon gerekli olabilir Son yıllarda bu ameliyat için gerekli olan parça göğsün ön kısmında uzanan iç meme arterinden sağlanmaktadır. Bu arterler göğüs kafesi orta kemiğinin (sternum) her 2 tarafında bulunur. Bu arterleri kullanmanın en büyük avantajı daha sonra gelişebilecek olan aterosklerozu engellemektedir. Ancak bunlar bazen kullanılabilmekte, bazen de kullanılamamaktadır.

Bu ameliyat için hasta tam olarak uyuşturulur. Ameliyatın bir kısmı için hastanın dolaşımı Kalp-Akciğer makinesine bağlanır Meme arterlerinin alt ucu koroner arterle birleştirilir. Ameliyatın süresi yapılan iş miktarına bağlı olarak 2 veya daha fazla saat sürer.

Sonuçları.
Kalbe uygun miktarda kan gelmesi tekrar sağlanır. Anjina veya koroner arter sorunları ortadan kalkar fakat bu sorunları ortaya çıkaran hastalıklar tedavi edilemez.

By-pass segmentleri kapsamına giren arterler diğer vücut arterlerinden farklı olarak koroner arter gibi çalışırlar. Bu yüzden by-pass ameliyatından sonra, düşük kalorili diyet, hayat tarzı değişiklikleri gibi tedbirlerin alınması oldukça önemlidir.

İyileşme ve Rehabilitasyon..
Hasta 7-19 gün arası hastanede kalır. Operasyondan sonra birkaç gün özel kardiyak ünitelerinde kalma zorunluluğu doğabilir. Burada kalbinizle ilgili atım ve ritim durumları ile diğer işaretler ekranda görülebilir. Yiyecek ve içecekler toplardamarlardan verilir. Oksijen takviyesi ve Respiratör (solunum makinesi) gerekli olabilir. Doktor ve cerrahınız iyileşmenin ilerleyen haftalarındaki aktiviteleriniz ve tekrar başlayacak normal faaliyetlerinizin derecesi hakkında size bilgi verecektir.

By-Pass Ameliyatı Kimlere Yapılır?
Hafif bir anjinanız varsa veya kalp krizi geçirmiş ve sonra da hiç bir belirti kalmaksızın iyileşmişseniz sizin için en iyi tedavi, by-pass ve diğer operasyonlardan ziyade, ilaçlar ve diğer yöntemlerdir.

Koroner arter by-pass ameliyatının özellikle erken dönemlerde kullanımı tartışmalı görünüyorsa da tüm veriler bu ameliyatın uygun durumlarda yapılması lehinedir. Bu durumlar ana koroner arterin tıkanması ve bununla birlikte pek çok damar hastalığı, sol ventrikülde fonksiyon yetersizliği ve kişinin takatını kesen anjinanın olmasıdır. Bunlara sahip insanlar için bypass yöntemi açık bir değer taşımakta ve yaşamı daha uzun süreli kılabilmektedir.

Mitral Kapak Yetmezliği Nedenleri Belirtileri Tedavisi

Mitral kapak, kalpte bulunan 4 kapaktan birisidir ve kalbin sol tarafını ikiye böler (sol kulakçık (atrium) ve sol karıncık (ventrikül))ve atrioventricular kapak (valve) olarak da adlandırılır. Kalbin içerisindeki mitral kapağın tam olarak kapanmadığı, uzun süreli (kronik) ve genelde ilerleyici bir kalp hastalığıdır. Mitral kapağın tam olarak kapanmaması sonucunda, kalbin kasılması sırasında kalbin sol karıncığına (atrium) kan geri kaçar.


Nedenleri ve Mekanizma..
Mitral kapağı zayıflatan veya hasara uğratan her hangi bir hastalık veya problem mitral yetmezliğe neden olabilir. Kalp kapak yetmezlikleri arasında en sık olarak mitral kapak yetmezlikleri gözlenmektedir.

Kalbin vücuda pompaladığı kan miktarında azalma meydana gelecektir. Kalp, bu azalmayı telafi edebilmek için daha çok çalışacak ve daha hızlı atacaktır.

Mitral yetmezlik kadınların %6 sında, erkeklerin %3 ünde görülmektedir. Ancak 55 yaş üzerindeki kadın ve erkeklerin yaklaşık olarak %20 sinde bir miktar mitral yetmezlik bulgusu saptanmaktadır.

Doğuştan mitral kapak yetmezliği nadiren gözlenir.

Romatizmal kalp hastalığı; mitral kapak yaprakçıklarının kalınlaşmasına, sertleşmesine ve küçülmesine neden olur. Romatizmal kalp hastalıkları, tüm mitral yetmezliklerin üçte birinden sorumludur.

Mitral yetmezlik, bazı ailevi özellikleri olan hastalıklar sırasında da gelişebilir: ateroskleroz (damar sertliği), yüksek tansiyon, kalp sol karıncığının büyümesi, bağ dokusu hastalıkları (Marfan sendromu gibi), endokardit, kalp tümörleri, tedavi edilmemiş sifiliz (nadiren).

Risk faktörleri: kişide veya ailesinde yukarıda sayılan hastalıkların bulunması, 4 ay veya daha fazla süre ile iştah kesici zayıflama ilaçlarının kullanılması (fenfluramine, dexfenfluramine).

Korunması..
Romatizal ateş gelişmesini önlemek için, streptokoklarla meydana gelen hastalıklarınızda kesinlikle hekime görünün, yukarıda sayılan hastalıklar için tedavi görün.

Diş tedavileri sırasında mikroplar kana karışabilir ve endokardit gelişebilir. Bunu önlemek için diş hekiminizden önce antibiyotik tedavisi isteyebilirsiniz.

Belirti ve Bulgular..
- genelde belirti yoktur, belirtiler başlamışsa ilerleme var demektir

- yorgunluk, bitkinlik, hafi sersemlik hali

- çarpıntı

- öksürük

- egzersiz sırasında nefes darlığı

- yatar pozisyonda nefes darlığı

- gece sık idrara çıkma

+ steteskopla dinlendiğinde tüm sistol (kasılma) süresince üfürüm duyulur, akciğerlerde solunum sırasında anormal solunum sesleri duyulabilir

+ ekokardiyogram, transözafajial ekokardiyogram, dopler, MR, kardiyak katater incelemesi sonucu : sol karıncıkta genişleme, mitral kapakta kalınlaşma ve anormalleşme, kanın kapakçıktan geri kaçması gibi bulgular saptanabilir.

+ göğüs filmi de kalp genişlemesini gösterebilir. EKG de genellikle sivri P dalgaları veya atrial fibrilasyon denilen durum görülür, her ikisi de karıncık genilemesine bağlıdır.

Tedavisi..
Şiddetli belirtiler varsa hastanın hastaneye yatırılması gerekebilir. Kapakçıkların cerrahi olarak düzeltilmesi veya değiştirilmesi gerekebilir. Cerrahi tedavi kalp işlevlerinin zayıfladığı, şikayetlerin şiddetlendiği ve durumun gittikçe kötüleştiği durumlarda önerilir. Mitral yetmezlik tanısı bir kez konduktan sonra, düzenli ve sürekli olarak hekim kontrolünden geçmek gerekir.

Bakteriyel bir enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi verilir, antibiyotik kullanımı diş tedavisinden önce de önerilir.

Gerekli durumlarda antiaritmik (ritim düzenleyici) ilaçlar, damar genişletici ilaçlar kalbin yükünü azaltmak için kullanılabilir.

Kalp atımlarını güçlendirmek için dijital gurubu kalp ilaçları, diüretik (idrar artırıcı) ilaçlarla birlikte kullanılabilmektedir.

Pıhtı oluşumunu engellemek için antikoagülan ve anti-platelet ilaçlar kullanılabilir (atrial fibrilasyon durumunda).

Az tuzlu diyet uygulanmalıdır.

Belirtilerin gözlendiği durumlarda egzersiz kısıtlanmalı ve fazla yorulmamalıdır.

Mitral Kapak yetmeziliği sonucunda gelişebilecek diğer hastalıklar

- endokardit

- kalp yetmezliği

- akciğer embolisi

- inme

- pıhtı oluşumu ve diğer organlara pıhtının atılması

- ritm bozuklukları

Atriyal Septum Kusuru Nedir? EKG - EKO - MR Hakkında

Atriyal septum kusuru, kalbin içinde, kulakçıklar (atriyumlar) arasında delik bulunması halidir ve anormal kan akışına neden olur; bu yüzden temiz kanın bir kısmı sağ kalbe geçiş yapar. Bu olay yıllar içinde akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak akciğer damarlarında ve kalp kasında hasara sebep olabilir.Kız bebeklerde erkek bebeklerden daha yaygın görülür ve genellikle Down sendromlu çocuklarda ortaya çıkar.

Genellikle uzun yıllar hiçbir belirti vermez. Hatta doktora ve hastaneye pek gitmemiş kişilerde tanının 30-40 yaşına kadar konulamadığı durumlar vardır. Bu tip hastalarda, ancak tesadüfen başka bir nedenle doktora gidildiğinde, dikkatli bir muayene sırasında kalpte üfürümün ve bazı ek seslerin duyulması ile kuşkulanılır. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur.

Soldan sağa şantın %30 dan az olduğu küçük ASD li olgularda genellikle yakınma olmaz.

Soldan sağa şantın daha fazla olduğu büyük defektli olgularda, yakınmalar daha süt çocukluğu döneminde de başlayabilir.

Hastalar çoğunlukla okul çağında yapılan rutin muayeneler sırasında saptanır. Bir yaşını doldurmadan önce sadece vakaların sadece %10 unda tanı konabilmektedir. Kadınlarda erkelerden 2 misli fazladır.

Efor dispnesi başta gelen yakınmadır.

Nadiren ortopne, atriyal fibrilasyon ve kalp yetmezliği gelişebilir. Paradoksal emboliler ve beyin abseleri (özellikle sağ atriyal basınç artışlı olgular ve şantın sağdan sola döndüğü olgularda) ortaya çıkabilir.

EKG
%80 inkomplet sağ dal bloğu, %10 sağ dal bloğu

ASD-2 de sağ aks deviasyonu, ASD-1 de sol aks deviyasyonu

Nadiren P-pulmonale ve sağ hipertrofi bulguları

Röntgen

Küçük bir aort topuzuyla birlikte büyük bir pulmoner arter konusu

Pulmoner pletora

Sağ ventrikül dilatasyonuna bağlı kalp siluetinde genişleme, sağ atriyal genişleme (posteroanterior grafilerde kalp tepesi yukarı kalkık, yan grafilerde retrosternal alana doğru genişleme görülür. Yan Baryum lu ösofagus grafisiyle sol atriyal genişleme ekarte edilebilir).

EKO
Bütün şüphelenilen olgulara EKO incelemesi yapılmalıdır. Transösofagial ekokardiyografi özellikle yararlıdır.

Ekokardiyografi esnasında; ASD nin yeri, çapı, şant akımının yönü ve öneminin yanı sıra ASD ile birlikte sık görülebilen konjenital anomaliler de araştırılmalı ve tesbit edilmeye çalışılmalıdır. Bunların başlıcaları: Mitral valve prolapsusu, pulmoner stenoz, pulmoner venöz dönüş anomalileri (özellikle sağ üst pulmoner venin sağ atriyuma açılması gibi), Lutembacher sendromu, daha kompleks konjenital kalp hastalıkları, örneğin; büyük arterlerin transpozisyonu, total anormal pulmoner venöz dönüş, trikuspit atrezisi, sağlam interventriküler septumla birlikteki pulmoner atrezi gibi...dir.

Sinus venousus tipi ASD de sıklıkla pulmoner sağ üst lobun anormal venoz drenajı görülür.

M-mode EKO da sağ ventrikül volüm yüklenmesi, sağ atriyal ve ventriküler genişleme ile flat veya paradoks hareketli interventriküler septum saptanır. 2 boyutlu ve doppler EKO çalışmaları ile defektin yeri ve özellikleri saptanır. Sinus venosus tipi ASD de transtorasik EKO ile olguların %25 inde tanı konabilirken diğer tiplerde %80 oranında tanı konabilmektedir. Transösofagiyal EKO ile ise tüm tiplerde tanısal sensitivite %100 dür. Ayrıca ASD operasyonlarında da işlem yeterliliğinin değerlendirilmesi için intraoperatif transösofagiyal EKO yapılmalıdır.

Qp/Qs = (Pulmoner arter akım hızı x Pulmoner arter alanı x sağ ventrikül ejeksiyon süresi x kalp hızı) / (Aortik akım hızı x aort kökü alanı x sol ventrikül ejeksiyon süresi x kalp hızı) formülüyle hesaplanır.

Nukleer Tıp

First-pass radyonuklid anjiyografi ile şantın varlığı ve önemi ortaya konabilir.

MR
Manyetik rezonans görüntüleme ile de ASD nin yeri ve tanısı yapılabilmektedir.

Karıştığı Durumlar

Pulmoner stenoz

Diğer konjenital anomaliler ve kapak hastalıkları (Örneğin mitral kapak hastalığı)

Pulmoner hipertansiyon ve/veya cor pulmonale

Konjestif kardiyomiyopati

Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ameliyat, sünnet, diş çekimi ve dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler. Hastaların beklenmedik komplikasyonlardan korunabilmeleri için yaklaşık 1 yıllık aralıklarla doktor kontrolunde olmaları gerekir. Bu ameliyat olmuş hastalar için de 3-4 yıl süreyle geçerlidir.

Tedavisi..
Defektin büyüklüğü ve akciğer atardamarının basıncı cerrahi tedavinin zamanını belirler. Kendiliğinden kapanmayan, akciğer atardamarında basınç yükselmesi tehlikesi olan açıklıklar genellikle 4-6 yaşlarında, yani çocuk okula başlamadan cerrahi olarak kapatılır. Ameliyat sırasında ve sonrasında genellikle problem oluşmaz. Göğüsün orta kısmında ameliyata ait bir iz kalır. Bazı hastalarda açıklığı kateterle kapatma da uygulanmaktadır. Bu her hastaya uygulanamamakta, ancak bazı ölçümler uygun ise yapılabilmektedir.

İlaç tedavisi mevcut komplikasyonlara göre yapılır. Atriyal fibrilasyonlu olgularda kardiyoversiyon için postoperatif. dönem beklenmelidir.

ASD li olgularda şikayet ve bulguların olmadığı devrede efor kısıtlaması gereksizdir.

Prognoz..
Vaktinde ameliyat edilen olgularda, beklenti; normal bir yaşam süresi ve kalitesidir. Yaklaşık olarak operasyon mortalitesi; komplikasyonsuz ASD-2 de %1, ASD-1 de ise %5 tir. Yine genç ve çocuklarda genel operasyon mortalitesi %1 civarındayken, 40 yaş üzerindeki hastalarda %5 civarındadır. Pulmoner arter sistolik basıncı 60 mmHg ve yukarısına çıkmış olan olgularda operasyon mortalitesi %5 e çıkar. Vakaların çoğunda pulmoner hipertansiyon ve buna bağlı bulgu ve belirtiler yirmili yaşlarda gelişmeye başlar. Özellikle gebelikte hızla ilerlerler. Ölümler en çok Eisenmenger sendromunu takiben konjestif kalp yetmezliği gelişmesi sonucunda meydana gelir. Diğer başta gelen ölüm nedenleri; tromboemboliler, pulmoner vaskuler tromboz, beyin abseleri, enfeksiyonlar, vd. dir.

Anjina Nedir Hangi Durumlarda Olur Kalp Krizi ile Farkı

Anjina Nedir ? Anjina, kalbe yetersiz kan gelmesi sonucu meydana gelen geçici gögus agrisidir. Sikinti, agirlik, huzursuzluk, uyuSukluk, yanma, basi veya gögsun arkasinda parçalanma hissi Seklinde olabilir. Kollara, boyna ve çeneye yayilabilir. Anjina, genellikle yorulma, yemek yeme veya sikinti sonucunda ortaya çikar. Her gögus agrisi anjina degildir, sadece doktorunuz dogru taniyi koyabilir.

Angina Atagim Ne Kadar Sure Devam Eder ?
cogu zaman 5 dakikadan kisa surer, ancak yarim dakikadan kisa olabilecegi gibi yarim saatten uzun da olabilir. Sizde oluSan anjina ataklarinin suresini ve gelen agrinin Seklini siz bulacaksiniz. Eger devamli olarak degiSkenlik gösteriyorsa bunu doktorunuza belirtmeniz gerekir.

Anjina Atagim Daha cok Hangi Durumlarda Olur ?
Anjina atagi genellikle yokuS yukari tirmanmak, çok yemek yemek, çok sicak veya soguk havalarda diSari çikmak, aSiri sikilip uzulmek gibi kalbinizin iS yukunun arttigi durumlarda meydana gelir. Bunun nedenlerinden birisi kan damarlarinizin iç yuzeyinin yagla sivanmasi (ateroskleroz) olabilir. Damarlariniz bu Sekilde daralmiSsa kalbinize çok kan gerektigi durumlarda yeterli kan kalbe ulaSmayacaktir. Diger bir sebep kalp damarlarinizdan birinin ani olarak kasilmasi olabilir. Bu ani kasilma da geçici olarak darliga neden olur. Bu tip ani kasilmalarin neden oldugu anjina digerinden farklidir ve her zaman atak meydana gelebilir.

Anjina Atagi, Kalp Krizi ile Ayni sey midir ?
Hayir. Anjina atagi kalp krizi degildir. Kalp krizinde, kalbe ait kaslardan bir kismi canliligini kaybeder yani kullanilmaz hale gelir. Ancak anjina tedavi edilmez ise kalp krizi geliSebilir. Anjina ilk geliStiginde veya Sekli degiStiginde derhal doktora muracaat edilmelidir. Anjina ataklariniz siklaStiginda, suresi uzadiginda veya daha az eforla meydana geldiginde hemen doktorunuzu bu durumdan haberdar edin.

Kalp Krizi Geçirdiginizi Nasil Anlarsiniz ?
Eger 10 dakika içerisinde 3 tane dilalti nitrogliserin tableti aldiginiz halde Sikayetleriniz geçmedi ise hemen acil servise muracaat edin. Kalp krizinin iSaretleri genellikle anjinaninkileren daha Siddetlidir. Kalp krizi geçiren bir hastada görulen ve hemen acil servise gitmeyi gerektiren Sikayetler Sunlardir : yarim saatten uzun suren agri, terleme, bulanti, nefes darligi, Siddetli sikinti hissi ve halsizlik. Kalp krizi sonrasi meydana gelen ölumlerin en önemli nedeni zamaninda doktora ulaSamamaktan kaynaklanir; dolayisi ile bu Sikayetlerle karSilaStiginizda hemen bir acil servise ulaSin.


Anjina Tedavi Edilebilir mi ?
Evet. Anjinanin tedavisinde kullanilan çeSitli ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçlara ek olarak, sizin hayat tarzinizda yapacaginiz bazi degiSiklikler ataklarin oluSmasini önleyebilir. Uygun tedavi ve olumlu aliSkanliklar edinerek hiç ataksiz bir yaSam surebilirsiniz. Doktorunuzun verecegi ilaçlara ek olarak: Yemek yeme aliSkanliklarinizi degiStirin; az tuzlu ve az yagli yiyecekler tuketin. siSmansaniz zayiflayin. Sigara içmeyi birakin ; bu alabileceginiz en önemli önlemlerden birisidir. Fazla Agir olmayan bir spor programi yapin; bu kalbinizin oksijeni daha iyi kullanmasini saglayacaktir.

Bunlarin ötesinde bu hastaligin sadece sizde olmayip milyonlarca insanin bu hastaliga sahip oldugunu ve yukarida sayilan önlemler sayesinde normal bir hayat surduklerini unutmayin.

Kalp krizi geçirdiginizi duSundugunuzde çekinmeden ve vakit geçirmeden aSagidaki telefonlari arayin :


HIZIR Acil : 112

Çarşamba

Kalp Yetersizliği Nedenleri Belirtisi Tedavisi

Ayak bileklerinde şişme, bebeklerde kalp yetersizliği, çocuklarda kalp yetersizliği, doğmamış bebeklerde kalp yetersizliği, kalp kası, kalp kasına zehir etkisi, kalp krizi, kalp yetersizliği nedir, kalp yetersizliği rehberi, kalp yetersizliği riski, kalp yetersizliğinin belirtileri, kalp yetersizliğinin tedavisi, kilo kaybı, vücut ağırlığında artış, yorgunluk, yüksek tansiyon..

Kalp yetersizliği; kalbin, tıbbi destek olmadan artık görevini tam olarak yapamayacağı anlamına gelir. Korkulanın aksine tıbbi destekle belirtiler kontrol altına alınabilir ve uzun yıllar boyunca oldukça iyi bir yaşam kalitesi sürdürülebilir.


Kalp yetersizliği kulağa korkutucu gelen bir terim olmakla birlikte doktorlar aslında bunu, kalbin vücudun gereksinimlerine yeterince yanıt veremediği her türlü durumu tanımlamak için kullanmaktadır; kalp görevini yapmakta başarısızdır, yani vücuda yeterli miktarda kan pompala yamamaktadır. Bu da belirtilere yol açabilir. Genellikle haplardan oluşan tıbbi yardımla kalp yeterince düzelir.

Bir doktor birisine kalp yetersizliği olduğunu söylediğinde ailenin doğal tepkisi en kötüyü düşünmek olur.

Kalp yetersizliği çok sayıdaki kalp sorununun son aşaması olarak ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, nedenini bilmek önem taşır. En sık görülen neden koroner arter hastalığıdır. Koroner arter hastalığında kalp kasına oksijen ve besin taşıyan kan damarları kısmen ya da tamamen tıkanmıştır. Yeterli kan dolaşımı olmayan kalp normal şekilde çalışamaz.

Kalp yetersizliği, kan basıncı uzun süredir yüksek olan kişilerde de gelişebilir.

Kalp yetersizliğinin daha az görülen birçok başka nedeni de vardır. Bunların bazılarının tedavisi farklı olduğundan doktor için her hastada asıl nedeni bulmak önem taşır.

Çoğu vakada, ilaçlar kalbin çalışmasının güçlenmesine yardım edip kalp yetersizliği belirtilerinin ortadan kalkmasını sağlayabilir.

Kalp yetersizliği belirtileri

Kalp yetersizliği olan bir kişide aşağıdaki belirtilerin bir ya da birden fazlası bulunabilir, ancak diğer bazı tıbbi durumların da benzer belirtilere yol açabileceği unutulmamalıdır:

- Egzersizle ya da sırt üstü yatınca kötüleşen nefes darlığı,
- Uyumak için sırtı yükseltmeye gerek duymak ya da şiddetli nefes darlığıyla gece uyanmak,
- Özellikle geceleri, öksürme ve/veya hışıltılı soluma,
- Sıvı tutulmasına bağlı olarak ayak bileklerinde şişme ve vücut ağırlığında artış,
- Nedeni bilinmeyen kilo kaybı,
- Yorgunluk.

Kalp yetersizliği belirtilerinden en önemlileri; nefes darlığı, ayak bileklerinde şişlik ve yorgunluktur; ama bu belirtilere yol açan başka birçok neden olduğundan doktorunuzun tanı koyması gerekir. Belirtilerin şiddetinin derecesi kalpte oluşan hasarın büyüklüğüne bağlıdır. Bununla birlikte, belirtilerin hiç kimsede aynı bileşimlerle ortaya çıkmadığını ve kimilerinde diğerlerine göre daha fazla sorun olduğunu unutmamak gerekir.

Kimlerde kalp yetersizliği gelişir?

Kalp yetersizliği 50 yaşın altındaki kişilerde nadirdir, ancak giderek daha çok sayıda yaşlıda görülür. Elli ile 75 yaş arasında kalp yetersizliğinin en önde gelen nedeni kalp krizidir. Kalp krizinde, kalp kasına kan taşıyan damarlardan biri tıkanır. Bunun sonucunda, kalp kasının bir bölümü ölür. O halde, kalp krizi riskini artıran her şey kalp yetersizliği riskini de artırmaktadır. Bir başka deyişle, sigara veya diğer tütün ürünlerini tüketenler, kan basıncı ve kan kolesterol düzeyi yüksek olanlar ya da diyabeti (şeker hastalığı) olanlarda kalp yetersizliği görülme riski daha yüksektir.

Öncesinde kalp krizi olmaksızın da kalp yetersizliği ortaya çıkabilir. Yüksek tansiyon önemli bir neden olabilir. Kalp kapakçıklarında daralma ya da tam kapanmama her yaştan insanda kalp yetersizliğine yol açabilmekle birlikte, yine en sık yaşlılarda görülür. Nadiren, aşırı miktarda alkol tüketmek kalp kasına zehir etkisi yapabilir. Alkol ü bırakma kısmi ya da bazen tam düzelme sağlayabilir.

Çok az görülen bazı kalp yetersizliği nedenleri gebe kadınları, kas distrofisi olanları etkileyebilir ve daha da seyrek olarak çocuklarda ve doğmamış bebeklerde kalp yetersizliği ortaya çıkabilir.

Kalp yetersizliğinde önemli noktalar

- Kalp yetersizliğine en sık yol açan nedenler kalp krizi ve yüksek tansiyondur.
- Kalp yetersizliğine yönelik çok etkili tedaviler mevcuttur.

Kırık Kalbin Ağrıması Normal

Düşünsel acılar, fiziksel acı, fiziksel acı duyarlılığı, fiziksel ağrı, kalbin ağrıması, kalp ağrısı, kalp kırıklığı, kalp sorunları, kırık kalp, sosyal acı, sosyal acı duyarlılığı..

Yapılan araştırmalar sonucunda bilim adamları, fiziksel ağrıyı yöneten genlerin düşünsel acıları da kontrol ettiğine dikkat çekti. Yani birileri kalbimizi kırdığında fiziksel olarak kalbimizde ağrı hissetmemiz de gayet normal…


ABD’deki California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, diğerlerine göre çok daha duygusal ve duyarlı insanların, ayrılık gibi hayal kırıklığı yaratan olaylar karşısında kırılan kalpleriyle uğraşmakta zorluk çekiyor.

Kırılan kalbin ağrısının hissedildiğini söyleyen California Üniversitesi’nden Profesör Naomi Eisenberger, “İnsan vücudu, fiziksel acı ve sosyal acı duyarlılığının birbirine bağlı olduğu bir gene sahip.

Sadece yaralandığımızda duyduğumuz acının değil, sosyal hayatta yaşanan pek çok olumsuzluğun da vücutta yarattığı tahribatlar söz konusu bu durumda. Bu nedenle kalp kırıklığı da sadece ‘edebi anlamda’ değil, fiziksel olarak da bir ağrıya işaret ediyor” şeklinde konuşuyor.

Pazar

Kalp Hastalıkları Kadınlarda Daha ölümcül

Genital organ kanseri, kadınlarda kalp hastalıkları, kalp hastalıkları, kalp krizi, Kanser, kardiyovasküler hastalıklar, meme kanseri, mortalite, ölümcül hastalıklar, rahim kanseri, risk faktörü..

Kalp hastalıklarının kadınlarda daha ölümcül seyrettiği belirtildi. Uzmanlar, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kardiyovasküler hastalıkların ölüm nedenleri arasında ilk sırayı aldığına dikkat çekti.

ABD’de yapılan bir ankette kadınların, ‘Kendiniz için sağlıkta en büyük risk faktörü olarak neyi görüyorsunuz?’ sorusuna verdiği cevaplarda meme kanserinin birinci, rahim ve genital organ kanserlerinin
ikinci, kalp damar hastalıklarının da üçüncü sırada yer aldığını hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ayşegül Zor, yaklaşık olarak her 30 kadından birisinin meme kanseri nedeniyle 2,5 kadından birisinin de kalp damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Amerikan istatistiklerine göre her yıl yaklaşık 500 bin kadının kalp krizi geçirdiğinin ve 250 bin kadının koroner arter hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiğinin belirlendiğini ifade eden Zor, “Türk Kardiyoloji Derneği’nin verilerine göre koroner hastalığı nedeniyle ölümler 45-75 yaş arasında erkeklerde binde 8, kadınlarda binde 4,3 oranında gerçekleşiyor.

Kardiyovasküler hastalıklara bağlı mortalite son 20 yıldır erkeklerde azalırken, benzer gelişme kadınlarda görülmüyor. Koroner arter hastalığı semptomları kadınlarda erkeklere oranla 10 yıl gecikmeli olarak özellikle menopozdan 5-6 yıl sonra görülmeye başlıyor. Erkeklerde ise daha erken, 40′lı yaşlardan itibaren görülüyor.” şeklinde konuştu.

En sık kullanılan yöntemlerden biri olan egzersiz testinde hastanın efor kapasitesinin, egzersize olan tansiyon cevabının görebildiğini kaydeden Zor, “Standart egzersiz testinin kadınlarda koroner arter hastalığı açısından duyarlılığının ve özgüllüğünün daha düşük olduğu biliniyor. Bugüne kadar yapılmış birçok çalışma kadınlarda yüksek yalancı pozitiflik oranı ortaya koyuyor.

Bir kadın hasta pozitif efor testi ile direkt anjiyografiye gönderildiği zaman bu hastanın koroner arterlerinin normal çıkma olasılığı, erkeklere göre çok daha yüksek. Bunun önemli nedenleri arasında 70 yaşın altındaki kadınlarda koroner arter hastalığı yaygınlığının düşük olması, kadınlara özel otonomik değişiklikler ve hormonların EKG üzerindeki etkileri sayılabilir.” diye konuştu.

Kadınların anjiyo olma olasılıklarının erkeklere göre daha düşük olduğuna dikkat çeken Zor, anjiyografiye yönlendirilen kadınların, genelde hastalığın ileri evrelerinde bulunduklarını, çünkü kadınların genel olarak geç dönemde hekime başvurduğunu söyledi.

Kadınlarda bypass, stent gibi işlemlerden sonra ağrıların devam edebildiğini aktaran Zor, “İlaç almalarını gerektiren göğüs ağrıları, ameliyat başarılı geçse de devam edebiliyor. Bu durum, damar yapısının iyi olmadığı ve koroner kan akım rezervinin düşük olduğu durumlarda görülebiliyor. Koroner akımı bozan nedenler arasında ileri yaş, hipertansiyon ve diyabet yer alıyor.” dedi.