yüksek tansiyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yüksek tansiyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Perşembe

İdeal Kilo Hesaplamak İdeal Kilom Kaç İdeal Kilo Hesapla

BMI, diyet yapmak, erkeklerin yağ oranı, hipertansiyon, ideal kilo hesaplama, ideal kilo hesaplamak, ideal kiloda kalabilmek, ideal kilom kaç, kadınlar için yağ oranı, kilo vermek, Şeker Hastalığı, vücut kütle indeksi, yüksek tansiyon..

“İdeal kilo boydan 10 eksiktir” teorisi doğru değildir. Ayrıca ideal kilo herkesin zevkine ve alışkanlığına göre değişmez, bir hesaplama tekniği vardır. “İdeal kilo nasıl hesaplanır?” diye merak ediyorsanız işte size biz doktorların kullandığı kolay ideal kilo hesaplama tekniği…


Kadınlar için ideal kilo hesaplama

Boyunuzun ilk 1,5 metresi için 45 kilo, sonraki her 2,5 cm için 2,2 kilo ekleyiniz.

Örnek olarak; boyunuz 160 cm ise, ideal kilonuz 45+8.8=53.8 kilogram olacaktır.

Erkekler için ideal kilo hesaplama

Boyunuzun ilk 1,5 metresi için 48 kilo, sonraki her 2,5 cm için 2,7 kilo ekleyiniz.

Örnek olarak boyunuz 180 cm ise, ideal kilonuz 48+32.4=80.4 kilogram olacaktır.

Ufak tefek tiplerdenseniz hesaplanan ideal kilo yüzde 10 azaltılmalısınız, iri yapılı olanlar ise yüzde 10 ekleme yapabilir.

Yağ oranı

Yağ oranı ve vücut kütlesi; az veya aşırı kilolu tanımını yapmak için kullanılır. Bu ölçümler bir beslenme ve diyet uzmanı tarafından yapılır. Ama siz de kolaylıkla bu hesaplamayı kendiniz için yapabilirsiniz. Kadınlar ve erkekler için farklıdır.

Kadınlar için yağ oranı

Uygun olan vücut yağ oranı yüzde 20-21′dir. Yani vücut ağırlığının ancak yüzde 20 ya da 21′i yağ olmalıdır. Yüzde 30′dan fazla yağ oranı olan kadınlar obez kabul edilir.

Erkekler için yağ oranı

Uygun olan yağ oranı yüzde 13-17′dir. Yüzde 25′ten fazla olanlar obez kabul edilir.

Vücut kütle indeksi (BMI), bütün diyet kitaplarında geçer. Kafanız karışmasın bu vücut yapınızın dolaylı bir tahminidir. Kilo ve boyunuz hesaba katılarak bulunur.

Şeker ve yüksek tansiyon gibi hastalıklara yatkınlığı hesaplamakta da kullanılır. Fazla kilolu ve obez tanımlarının farklı olduğunu hatırlatmalıyım. Aynı şey demek değildirler.

Uygun olan kilodan fazlası olanlar için kilo ayarlaması ancak düzenli ve devamlı olarak, fiziksel aktivite ve yemek miktarlarının ayarlanması ile elde edilebilir. İstemli olarak aşırı kilo vermek tehlikeli şekilde düşük kilolara yol açabilir. Bu kişilerin tedavi ile aldıkları kilolarını muhafaza edebilmeleri için devamlı yeterli miktarlarda gıda almaları gerekir.

İdeal kiloda kalabilmek

İstediğiniz kiloda kalabilmek için şu formülü kullanabilirsiniz; günde almanız gereken toplam kalori miktarını hesaplarken hareketsiz veya obez iseniz; ideal kilonuzu yukarıdaki gibi hesaplayın ve her 450 gram için günde 10 kalori alın.

Az hareketli veya 55 yaş üzeriyseniz ideal kilonuzun her 450 gramı için günde 13 kalori olmalıdır.

Düzenli egzersiz yapıyorsanız ideal kilonuzun her 450 gram için günde 15 kalori olmalıdır.

Düzenli yoğun egzersiz yapıyorsanız ideal kilonuzun her 450 gram için günde 18 kalori alınmalıdır.

Hareketlilik ve egzersiz sınıflandırmasını ise şöyle yapmaktayız; düzenli ve planlı spor yapmayanlar veya ara sıra spor yapanlara az hareketli diyoruz. Haftada birkaç kez, 30-60 dakika yüzme, hızlı yürüme veya koşmaya orta decede aktivite, bunları haftada 60 dakika ve 4-5 gün yoğun olarak yapmaya ise yoğun aktivite diyoruz.

Aslında diyet yapmak basittir. Biraz matematik biraz da psikoloji ile sağlığınızı bozan kilolardan kolaylıkla kurtulabilirsiniz.

Pazartesi

Eşler Aynı Hastalığa Yakalanabiliyor

Aile hastalığı, Aile Sağlığı, alerjik hastalıklar, astım, depresyon, eşlerin sağlığı, hipertansiyon, karı koca, mide ülseri, Ruh Sağlığı, saman nezlesi, stres, yüksek tansiyon..

Eşlerden birinde bulunan hastalıklardan bazıları ilerleyen yıllarda diğer eşte de ortaya çıkabiliyor. Bunların başını depresyon, hipertansiyon, mide ülseri geliyor.

Her iki eşin de aynı zamanda yakalandığı hastalıkların başını depresyon, hipertansiyon, mide ülseri gibi çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıklarından etkilenen hastalıklar çekiyor.


Araştırmalara göre; astım ve saman nezlesi gibi alerjik hastalıklar da eğer eşlerden birinde varsa, diğerinde de görülebiliyor.

Pazar

Kanseri Doğal Yollarla önlemek Mümkün

Anemi, basit guatr, bebeklerde enerji malnütrisyonu, bebeklerde protein malnütrisyonu, bilgi eksikliği, D vitamini yetersizliği, damar hastalıkları, dengesiz beslenme, diş çürükleri, diyabet, günlük enerji miktarı, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, kalp hastalıkları, kanser türleri, kronik hastalık riski, kronik hastalıklar, obezite oluşma riski, obezite oluşumu, sağlık sorunları, Şeker Hastalığı, şişmanlık, tam buğday unu, tokluk hissi, vitamin yetersizlikleri, yetersiz beslenme, yetişkinlerde şişmanlık, yüksek tansiyon, zayıflık

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan bilgilendirmeye göre; tam buğday unundan yapılan ekmeğin bazı kanser türleri, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların riskini büyük ölçüde ortadan kaldırdığı bildirildi.


Katıksız tam buğday unundan yapılan ekmeğin birçok hastalığın oluşma riskini azalttığı belirtiliyor.

Sağlık Bakanlığı Resmi sitesinde yer alan bilgilendirmeye göre, tam buğday unundan yapılan ekmeğin, bazı kanser türleri, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların riskini büyük ölçüde ortadan kaldırdığı bildirildi. Ayrıca tam buğday unundan yapılmış ekmeğin, daha fazla tokluk sağladığı, böylece günlük alınan enerji miktarını ve obezite oluşma riskini azalttığı ifade edildi.

Dengesiz beslenme bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor

Bilgilendirmede, Türkiye’de yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı önemli sağlık sorunlarının olduğuna dikkat çekilerek, yetersiz ve dengesiz beslenmenin, bebeklerde ve okul öncesi çocuklarda protein-enerji malnütrisyonu, D vitamini yetersizliği, anemi, zayıflık, şişmanlık, çeşitli vitamin yetersizlikleri, basit guatr ve yaygın diş çürükleri; yetişkinlerde şişmanlık, şeker hastalığı, hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarına yol açtığı kaydedildi.

Ayrıca, Türkiye’de yetersiz ve dengesiz beslenmenin ekonomik güçlüklerden daha çok bilgi eksikliğinden kaynaklandığı belirtilerek, bireylerin beslenme konusunda bilinçlendirilmesinin önemi vurgulandı.