migren etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
migren etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cuma

3 Çocuktan Biri Başağrısı Problemi Yaşıyor

Çocukların yüzde 30′unun başağrısından şikayetçi olduğu belirlendi. Anne babalar arasında ise çocukların başlarının ağrıyabileceğini kabullenmemek çok yaygın.

Türkiye Başağrısı Derneği Başkanı Prof. Dr. Cankat Tulunay’ın başkanlığında, 20 ilde 7-14 yaş grubu 7 bin 400 çocukla yapılan bir araştırma, yüzde 30′unun hayatının bir döneminde baş ağrısından şikayet ettiğini ortaya koydu. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Tulunay, bebeklikten itibaren baş ağrısının olabileceğini belirterek, dünyada migren tanısı konmuş ilk çocuğun ‘1.5 yaşında’ olduğuna dikkat çekti.


Araştırmaya katılan çocukların yüzde 1.9′unda migren tespit edildiğini de kaydeden Prof. Dr. Tulunay, şunları söyledi: ‘Çocuğun da beyni var ve çocuğun da başı ağrır. Maalesef anneler, babalar ve erişkinler çocukların başının ağrıdığını kabul etmiyor. ‘çocuğun başı mı ağrır’ ya da çocuk ‘başım ağrıyor’ derse ’sus sen çocuksun’ diyorlar. Öğretmenler de çocuğun başının ağrıdığına inanmıyor ve bahane zannediyor. ‘Başım ağrıyor’ diyen çocuk mutlaka ciddiye alınmalı.’

Çok sık başının ağrıdığından şikayet eden çocuğun mutlaka doktora götürülmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Tulunay, şöyle devam etti: ‘Araştırmaya göre, başı ağrıyan çocukların yüzde 75′i doktora götürülmüyor. Bu çocukların yüzde 80′inin ağrısı 1 saatten az sürüyor. Ağrı kesici kullananların oranı ise yüzde 76. Başı ağrıyan çocukların yüzde 58′i yılda 1 gün, yüzde 2.8′i de yılda 7 günden fazla bu nedenle okula gitmiyor.’

Prof. Dr. Tulunay, bebeklerin ise derdini anlatamadığı için iyi gözlemlenmesi gereğine işaret ederek, başı ağrıyan bir bebeğin oyununu birden bırakıp, ağlamaya başladığını ya da 15-20 dakika hiçbir şeyle ilgilenmediğini ifade etti. Çocuklarda görme bozukluğu, sinüzit ya da psikolojik nedenlerle de baş ağrısının ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Tulunay, bunların hastalığın tedavi edilmesiyle kendiliğinden geçtiğini anlattı. Prof. Dr. Cankat Tulunay, tüm baş ağrılarının yüzde 80′inin tedavi edilebilir olduğunu sözlerine ekledi.

Pazartesi

Huzurlu Bir Regl Döneminin İpuçları

Adet dönemi, baş ağrısı, dil yıkama, gergin ruh hali, halsizlik, huzurlu bir regl dönemi, kendini kötü hissetmek, gergin ruh hali, migren, migren kaynaklı baş ağrısı, regl, regl dönemi problemleri, regl dönemi sorunları, regl sorunları, stres, yorgunluk, yüz yıkama..

Regl dönemlerinde genelde kadınlar kendilerini kötü hissederler. Gergin ruh hali, halsizlik, yorgunluk, stres gibi faktörler kadınların bu dönemlerini kabusa dönüştürür. Artık çok daha rahat ve huzurlu bir regl dönemi geçirebilirsiniz.


Adet döneminizi daha huzurlu ve sağlıklı geçirmek için lütfen aşağıdaki noktalara dikkat ediniz.

- Uyandıktan ve yüzünüz de yıkadıktan sonra dilinizi de yıkamayı unutmayın.

- Erken yatıp erken kalkmaya çalışın.

- Kahvaltıda bir tabak taze meyve yiyin.

- Her gün en az 5 öğün taze gıda yiyin.

- Kahve ya da koyu çayları daha az içmeye ya da içmemeye çalışın.

- Alkol miktarını sınırlandırın.

- Şiddet dolu filmler izlemeyin.

- Derin derin nefes alın.

- Gülün, gülmek stresle mücadele etmenin en iyi youdur.

- Açık havada mümkün olduğunca çok zaman geçirin.

- Adet öncesi şişkinlik yapan gıdalardan uzak durun.

- Her türlü gazlı içeceklerden uzak durmanızda fayda var.

- Günlük süt ürünleri, tuz ve maya tüketiminizi azaltın.

- Eğer migren kaynaklı baş ağrınız varsa çikolata, şarap, kahve, sert peynir, bol mayalı yiyecekler, portakal ve domates kesinlikle yemeyin.

Çarşamba

Göz Tansiyonu Görme Sinirlerini Tahrip Ediyor

Anemi, az görme, bulanık görme, düşük vücut tansiyonu, glokom, glokom hastalığı, görme bozukluğu, görme kaybı, görme kayıpları, görme kusuru, görme problemleri, görme sinirleri, görme sinirlerinin tahrip olması, Göz Sağlığı, göz tansiyonu, kansızlık, körlüğün nedenleri, körlük, migren, yüksek göz tansiyonu, yüksek hipermetrop, yüksek miyop, yüksek vücut tansiyonu..

Uzmanlar, göz tansiyonu yüksekliğinin görme sinirinin tahribine yol açan sinsi bir hastalık olduğunu belirtip, ailesinde göz tansiyonu olan kişilerin mutlaka düzenli göz muayenesi olması gerektiği bildiriyor.


Dünyada körlüğe neden olan en önemli ilk üç hastalık arasında gösterilen göz tansiyonu yüksekliğinin körlük oluştuktan sonra tedavisinin mümkün olamadığını vurgulayan İnönü Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selim Doğanay şöyle konuştu:

“Bu nedenle diğer adı glokom hastalığı olan bu hastalığın erken teşhis edilmesi göz sağlığı açısından hayatidir. Her yıl özellikle ailesinde göz tansiyonu olan kişiler, düzenli göz muayenesi olmalı.”

Glokom nedeniyle dünyada 3 milyon kişinin göremediğine dikkati çeken Doğanay, şunları kaydetti:

“Hastalık, zaman zaman bulanık görme, sabahları belirginleşen baş ağrıları, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi, göz etrafında ağrı, bulantı kusma gibi belirtilerle ortaya çıkıyor.

35 yaşın üzerinde, ailede göz tansiyonu yüksekliği olan, şeker hastası, kansızlığı bulunan, yüksek veya düşük vücut tansiyonu olan, yüksek miyop, yüksek hipermetrop ve migren hastalarında ortaya çıkma riski normalden daha yüksektir. Bunun için bu kişilerin görme sinirindeki hasarın erken tespiti amacıyla düzenli göz muayenelerini yaptırmaları gereklidir.”