Panik-Atak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Panik-Atak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Perşembe

Panik Atağın Belirtisi Kalp Çarpıntısı ve Nefes Darlığı

Baş dönmesi, ergenin ilişkileri, gerçekdışılık hissi, kalp çarpıntısı, nefes darlığı, ölüm korkusu, panik atağın belirtileri, panik atağın belirtisi, Panik Atak, panik atak nöbetleri, panik atak teşhisi, panik bozukluk, panik bozukluk teşhisi, sersemlik..

Panik atağın (panik bozukluğunun) yaygın görülen bir rahatsızlık olduğunu belirten uzmanlar, panik atağın çocuk ve ergenlerde kalp çarpıntısı, nefes darlığı gibi belirtilerle başladığını, beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ve tekrarlayan yoğun korku veya rahatsızlık dönemleriyle devam ettiğini söyledi.


Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, panik atakla ilgili merak edilen soruları cevaplandırdı.

Panik atağın belirtileri nelerdir?

- Aşırı derecede korkulu olma (çok kötü bir şey olacak duygusu)
- Kalbin hızlı veya şiddetli bir şekilde çarpması
- Sersemlik veya baş dönmesi
- Titreme veya sarsılmalar
- Gerçek dışılık hissi
- Ölüm korkusu
- Kontrolü veya aklını kaybetme korkusu

Panik bozukluk tedavi edilmezse ne olur?

- Teşhis ve tedavi edilmemesi durumunda panik bozukluğu ve yol açtığı komplikasyonlar ciddi sonuçlar doğurabilir.

- Panik ataklar ergenin ilişkilerini, okul durumunu veya normal gelişimini bozabilir.

- Panik bozukluğu olan çocuklar panik atak geçirmeseler bile sürekli kaygı duymaya başlayabilirler.

- Bazıları panik atağın ortaya çıkabileceğini veya yardım bulamayacaklarını düşündükleri ortamlardan kaçınabilirler. Örneğin okula gitmek veya ailesinden ayrılmak istemeyebilirler. Ağır vakalarda çocuk veya ergen evden çıkmaktan dahi kaçınabilir.

- Panik bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde ağır depresyon gelişebilir ve intihar riski artabilir. Kaygıyı azaltmak amacıyla panik bozukluğu olan ergenler alkol veya uyuşturucuya da başvurabilirler.

Panik bozukluk nasıl teşhis edilir?

Panik bozukluğunun teşhisinin çoğu zaman zor olduğunu belirten Uzm. Dr. Ayten Erdoğan, şunları söyledi:
“Panik bozukluğun teşhisi güçtür. Bu da çocuğun birçok fiziksel muayene ve testten geçmesine neden olabilir.

Doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve teşhis edilmesi durumunda panik bozukluk çoğunlukla tedaviye iyi yanıt verir. Panik atak belirtileri olan çocuk ve ergenler öncelikle çocuk doktoru tarafından değerlendirilmelidir. Belirtilerin altında yatan başka bir fiziksel hastalık veya durum belirlenememesi durumunda bir çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı hekim tarafından kapsamlı bir değerlendirme yapılmalıdır.”

Erken tedavi riskleri önlüyor!

Panik atak rahatsızlığının tedavisinde çeşitli yöntemlerin uygulandığını belirten Uzm. Dr. Erdoğan şu açıklamalarda bulundu:

“Panik atak için etkili olan çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur. Bazı ilaçlar panik atakları durdurabilmektedir. Psikoterapi de çocuk ve ailenin stres veya çatışmaları azaltma yollarını öğrenmelerine yardımcı olabilmektedir.

Ayrıca özel bazı tedavi yöntemleri ile çocuğa anksiyeteyi (kaygı) ve ortaya çıkan panik atakları kontrol etmesi öğretilebilmektedir. Panik bozukluğu olan çocuk ve ergenlerin çoğu ilaç ve psikoterapinin birlikte kullanıldığı tedavilerden fayda sağlamaktadır.

Tedavi ile panik ataklar genellikle durdurulabilmektedir. Erken tedavi ile panik atağın yol açtığı agorafobi, depresyon ve madde kullanımı gibi komplikasyonlar da önlenebilmektedir.”

Her 10 Kişiden Biri Panik Atak Hastası

Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir hastalık ‘panik atak.’ Her şey, ‘Ya benim de başıma gelirse?’ sorusuyla başlıyor, korku nöbetleriyle sürüyor… Hastalığın teşhisi konusunda uzmanlar hâlâ tartışırken, dünyada panik atağa yakalananların sayısı da her geçen gün artıyor. Türkiye’de de her 10 kişiden biri bu hastalığın kucağında… Ve birçok kişi ‘Ya bana da olursa?’ demeye başladı…

Panik Atak Derneği (PANDOST) Başkanı Dr. Muzaffer Uyar, panik atak hastalığının tarifinin çok güç olduğunu söylüyor. Ve hastalığı kısaca şöyle tanımlıyor: “Korku ya da endişenin fiziksel belirtilerle beraber
yaşanması. Panik duygusunun da bu fiziksel belirtilere eşlik etmesi. Örneğin şiddetli kalp çarpıntısı veya uyuşma ya da felç oluyor hissine, eşlik eden şiddetli bir panik. Türkiye’de bu vakalar ciddi boyutlarda. Zira her 10 kişiden biri panik atak.”

Yaşanan şoklar panik atağı tetikliyor
Panik atak vakalarının genellikle yaşanan ‘şoklardan’ sonra görüldüğünü söyleyen Dr. Uyar, “En çok ölüm ya da ayrılıklardan sonra başlıyor. Kötü olaylar tetikliyor” diye konuşuyor ve hemen ekliyor: “Güzel gelişmelerden sonra da yaşanıyor. Yeni müdür olan kişiler de panik atak oluyor. Çünkü sorumluluk ve bir yeni konum geliyor.”

Kısır döngü
Panik atağın arada bir gerileyip tekrar ortaya çıktığını söyleyen Dr. Uyar, tedavi süresini de şöyle anlatıyor: “Panik atak, tekrarlayan, arada bir gerileyen, kaybolan bir hastalık. Bu yüzden tam anlamıyla geçti denemiyor. Hasta tedavi olduktan sonra, 1-2 yıl daha takip ediliyor. Bu yüzden biz ‘geçti’ kelimesini kullanmak istemiyoruz. Biz panik ataklara ‘yendim, yeniyorum’ kelimelerini kullanmalarını tavsiye ediyoruz…”

Bankacılar ve gazeteciler dikkatli olmalı
Dr. Muzaffer Uyar, panik atağa en çok gazeteci ve bankacıların yakalandığını söylüyor. Uyar, ‘Bu sektördekiler krizle birlikte ‘ya işsiz kalırsam’ endişesi yaşıyor” diyor. Dr. Uyar, panik atak belirtilerini de 4 bölüme ayırıyor:

Beden belirtileri: Avuç içlerinde terleme, şiddetli kalp atışları, ellerde titreme, ağız kuruluğu, boğazda yumruk hissi, sersemlik.

Düşünce belirtileri: Ölmek üzereyim, kontrolümü kaybediyorum, , Kaçınmalar: Evden uzaklaşamamak, yolculuğa çıkmamak.

Beklenti sıkıntısı: Gün içinde anlamsız sıkıntılar, gerginlik, sürekli endişe hali.

Günümüzün En Tehlikeli Gizli Hastalığı Panik Atak

Aniden ortaya çıkan sıkıntı ya da korku nöbeti olarak tanımlanan panik atak, hastayı sosyal hayattan koparıp eve bağımlı hale getiriyor. Hastalık, kırsal bölgelerde daha nadir görülürken, kentlerde görülme sıklığı giderek artıyor.

Kent yasamının getirdiği hastalık
Modern yaşamın getirdiği hastalıklardan biri olan panik atak, gün geçtikçe artıyor. Araştırmalarda ABD’de her 4 kişiden birinde, Türkiye’de ise her 100 kişiden 4′ünde panik atak rahatsızlığı görülüyor. Evli kişilerde bekarlardan daha az rastlanırken, dul ve boşanmışlarda ise evlilere oranla yaklaşık 4-5 kat daha sık görülüyor. Beklenmedik zamanlarda ortaya çıkabilen panik atak, ‘fiziksel belirtilerle seyreden psikolojik bir sendrom’ olarak tarif ediliyor. Panik atak hastalarının yaşadıkları endişe ve korkuyu en yakınlarındaki kişiler dahi anlayamıyor. Panik atak, tedavisi olan bir rahatsızlık. Ancak tedavi süreci uzun ve dikkatli takip istiyor. International Hospital Uzman Doktoru Ali Ayas, panik bozukluğuyla ilgili sorularımızı cevapladı:


Panik atak nedir?
Çoğu kez fiziksel belirtilerle ortaya çıkan, korku ve endişe yaratan bir ruhsal hastalık ve aniden hissedilen ciddi bir korku olarak tanımlanabilir.

Fiziksel sorunlar, hepimizde endişe ve panik yaratıyor.
Panik duygususun korkudan farkı, korkuda belli bir nesne, durum vardır. Ama panik atakta durum daha farklı. Panik atak bazen dinlenirken, bazen uykuda, bazen televizyon izlerken, minibüste başınıza gelebiliyor. Her zaman bir neden olması gerekmiyor. Korku ve endişeden kasıt, kalp krizi geçirdiğini düşünen panik ataklı bir bireyin gerçekten kalp krizi geçirmiş birinden daha yüksek korku yaşamasıdır. Bu, hastalığın doğasından kaynaklanıyor.

Ortada uyarıcı bir neden olmadan hepimizin korku anında yaşadıklarını yaşıyorlar.

Evet. İnsan bedeninin tehlikeyle karşılaştığında kendisini koruması için kurduğu belli bir sistem var. Vücut, strese karşı ya mücadele eder ya da kaçar. Bu sistem harekete geçtiğinde göz kaslarımız farklı çalıştığı için etraftaki ışıkları ve renkleri farklı görebiliriz. Hızlı soluk alıp veririz. Bu nedenle kanın kimyası değişir, uyuşmalar, baş dönmeleri meydana gelebilir. Tüylerimiz diken diken olur, kulağımızda çınlamalar duyarız. Tüm bunlar aslında doğanın bize verdiği ve bizim işimize yarayan savunmalarımız, fakat bu savunma sistemi şu an sebebini ne olarak bilmediğimiz nedenlerle, panik atak hastalarında bozuluyor. Ortada hiçbir sebep yokken, bu sistem çalışmaya başlıyor.

Panik atak modern çağın bir hastalığı mı, eskiden beri var mıydı?
Psikiyatrinin bu hastalığı panik atak demesi en fazla 25 yıl öncesine dayanıyor. Hayat şartları değiştikçe, kentleşme oranı arttıkça, ruhsal rahatsızlıklarda artış oldu ve insanlar daha kolay psikiyatriste ya da psikoloğa gitmeye başladı. Artık televizyon dizilerinde bile panik atak rahatsızlığının adı geçiyor.

Bir hasta, ayda ortalama kaç kere panik atak geçirebilir?
Günde birkaç kereden, ayda birkaç kereye, hatta yılda birkaç kereye kadar düşebilir. Ama yılda 1-2 kez atak geçiren biri de, bu atakları çok kötü yaşadığı için tüm bir yılı hep atak geçirecekmiş hissi ile yaşayabilir.

İlk atak 16 yaşında oluyor
HER panik atak geçiren panık bozukluğu hastası değildir. Çünkü toplumun yüzde 25′i hayatının bir bölümünde en az bir kere panik atak geçiriyor. İlk ataklar en çok 16-20 yaşlarında görülüyor. Ama hasta bunu yetişkin yaşlarda fark edebilir. Tedavi için başvuranların yaşı daha yüksek oluyor.

İşte panik atak geçirirken akla gelen negatif düşünceler:
* Kalp krizi geçiriyorum
* Ölmek üzereyim
* Tıkanmaktan öleceğim
* Aklımı yitirmek üzereyim
* Kendimden geçiyorum
* Nefes alamayacağım
* Felç olabilirim
* Kontrolümü kaybediyorum
* Tansiyonum çok yükseldi ve beyin kanaması geçirmek üzereyim

Vücudun ’savunma atağı’
Prof. Dr. Arif Verimli, ülkemizde anksiyete bozukluklarının görülme oranının yüzde 15 civarında olduğunu, bunun yüzde 3-4 oranındaki kısmını panik bozukluğun oluşturduğunu ve panik atağın ülkemizde çok yaygın görülen psikiyatrik hastalıklardan olduğunu söyledi. Prof. Dr. Verimli, hastalığın nedenlerini şöyle sıraladı:

* Biyolojik faktörler: Panik atakla ilgili yapılan araştırmalar paniğin biyolojik kökenlerini ortaya çıkardı. Beyin yapısı ve beyin işlevlerinde bir dizi biyolojik anormallikten dolayı panik oluştuğu saptandı.

* Genetik faktörler: Birçok araştırmada panik bozukluk hastalarının birinci dereceden akrabalarında panik bulunma riski diğerlerine göre 4 ila 8 kat daha fazla çıktı. Ayrıca bir başka çalışmada panik bozukluğun tek yumurta ikizlerinde çift yumurta ikizlerine göre daha sık görülebildiği kanıtlandı.

* Psikososyal etkenler: Panik bozukluk anne-baba davranışının modellenerek öğrenilmesi şeklinde oluşuyor. Psikanalitik kuramlar ise; panik atağı, anksiyeteye yol açan dürtülere karşı bedenin ortaya çıkardığı bir savunma olarak açıklıyor.

İşte atağın fiziksel belirtileri:
* Mideye bir şey çökme hissi
* Avuç içlerinde terleme
* Vücutta sıcaklık hissetmek
* Hızlı ve şiddetli kalp atışları
* Ellerde titreme
* Soğuk ve ıslak eller
* Diz ve bacaklarda güçsüzlük veya esneklik
* İç titremesi, titreme
* Ağız kuruluğu
* Boğazda yumruk hissi
* Göğüste basınç
* Hızlı nefes alıp verme
* Bulantı veya ishal
* Baş dönmesi, sersemlik, göz kararması
* Rüyada gibi hissetmek
* Açık ve net düşünememek
* Bulanık görme
* Vücudun kısmen felce uğradığı duygusu
* Ayrılma ya da hayal gibi hareket etme duygusu
* Çarpıntılar veya düzensiz ve hızlanan kalp atışları
* Ellerde, ayaklarda ve yüzde karıncalanma
* Göğüs ağrısı
* Bayılma hissi

Panik Atak Nasıl Tedavi Edilir?

Doktor rehberliğinde ilaç ve terapi. Hastalığın bittiğinden emin oluncaya kadar takip sağlandığı zaman yüzde 90-95 başarılı olunur. Özellikle terapi çok önemli. Terapi kişiye bildiği bir şeyi yeniden öğretmektir. İlaçlar kişinin beden belirtileri yaşamaması, endişe düşürmesi açısından yararlı; ama ilaç nüksü önleyemiyor. Bozuklukları terapi düzeltiyor.

Doğru nefes almak önemli
Bedeni kontrol etme yolundaki ilk adım solunumu kontrol etmektir. Doğru ve derin nefes almanın, damarları genişletme ve oksijenin bedenin en uç noktalarına kadar ulaşmasını sağlama özelliği var. Panik atak sırasında
kan beden yüzeyinden çekilir. Bu nedenle doğru ve derin nefes alarak sağlanan değişiklik, özellikle kaygının da dahil olduğu birçok durumda başlayacak olan tepki zincirini kırıyor ve kaygının şiddetini azaltıyor.

7 adımda iyi nefes alın
* Sağ avucunuzu göbeğinizin altına, sol elinizi göğsünüze koyun ve gözlerinizi kapatın.
* Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Nefes verirken ciğerler zorlanmamalı.
* İçinizden sayarak ciğerinizin bütününü doldurun.
* Bir süre bekleyin, ‘bir-iki’ diye sayarak nefesinizi aldığınızın iki katı sürede boşaltın.
* Sağ eliniz göğüs kemiklerinizin yana doğru açıldığını hissetmeli.
* Tekrar nefes almadan iki saniye bekleyin.
* Egzersizi bir kere daha tekrarlayıncaya kadar mutlaka en az 4- 5 normal nefes alın. Eğer derin nefes almaya devam ederseniz bir baş dönmesi hissedebilirsiniz.

Bedeninizi nasıl gevşeteceğinizi öğrenebilirsiniz
* Yerinize iyice yerleşin ve herhangi bir tedirginlik hali varsa bir kenara bırakın.
* Gözlerinizi kapatın ve dikkatinizi önce kollarınıza ve özellikle ellerinize çevirin.
* Ellerinizi yumruk yapın ve bunu yaparken el ve kollarınızdaki gerilime dikkat edin.
* Her iki elinizi de bileklerden, parmak uçları tavanı gösterecek şekilde bükün. Ellerinizin ve kolunuzun üst tarafını kasarak gerin.
* Gerilimi hissedin ve gevşeyin, kollarınızı eski pozisyona getirin.
* Alnınızı kırıştırın, gözlerinizi sıkıca kapayın. Ağzınızı iyice açın, dilinizi damağınıza doğru itin, çenenizi kuvvetlice sıkın.
* Kafanızı geriye itin, sonra göğsünüze değecekmiş gibi öne eğin.
* Kafanızı önce sağ sonra sol omzunuza doğru döndürün.
* Omuzlarınızı kulaklarınıza çekecekmiş gibi yukarı çekin.

Pazar

Panik Atak En Çok Kadınları Etkiliyor

Modern çağın hastalığı ‘panik atak‘ en çok kadınları vuruyor. 25-30 yaşlarındaki kadınları seven hastalığa yakalananlar arasında ünlü yıldız Nicole Kidman da bulunuyor.

Kadınların yüzde 20’sinin panik atak yaşadığı, bu hastalığın 25-30 yaş arası doruk noktaya çıktığı belirlendi. Internetteki ‘www.panik-atak.com’ sitesinde, panik atak hastalarının yüzde 80′ini kadınların oluşturduğu belirtildi. Psikolojik ve biyolojik nedenlere bağlanan panik atağın en fazla 25-30 yaş arası ortaya çıktığı ve kırsal bölgelere göre kent merkezinde yaşayanlarda daha çok rastlandığı bildirildi.


Ölüm korkusu yaşanıyor
Panik atak hastalığı; ‘beklenmedik bir anda herhangi bir yerde ortaya çıkan yoğun kaygı, bunaltı ve korku karışımının yaşandığı bir nöbet’ olarak tanımlanıyor. Kişiye kötü bir şey olacağı veya öleceği hissi veren panik atak; çarpıntı, terleme, titreme, boğulma, soluğun kesilmesi, karında ağrı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. ‘Yaşamım buraya kadarmış’ duygusu, ölüm korkusu, ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve birçok yerde uyuşmalar, yanmalar, karıncalanmalar da panik atağın belirtileri arasında yer alıyor.

Nicole Kidman da mustarip
Avustralyalı film yıldızı Nicole Kidman da, panik atak hastası olduğunu açıkladı. Rahat davranarak, hastalığını yenmeye çabaladığını kaydeden Kidman, ‘panik atak’ olduğunu dışarıya yansıtmamaya çalıştığını söyledi. Kidman, belli etmese de, aslında kameraların karşısına geçtiği zaman ellerinin titrediğini ve kalbinin hızla çarptığını itiraf etti. Böyle zamanlarda nefes almakta bile güçlük çektiğini anlatan seksi yıldız, buz gibi olan ellerini saatlerce ısıtamadığını sözlerine ekledi.