göz tansiyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
göz tansiyonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çarşamba

Göz Tansiyonu Glokom

Glokom, görme kaybı, görme sorunları, göz problemleri, Göz Sağlığı, göz sorunları, göz tansiyonu..

Glokom, diğer adıyla göz tansiyonu; genellikle göz içi basıncı yüksekliği ile seyreden bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde gözün sinir hücrelerinde harabiyet sonucu körlüğe neden olur. Başlangıçta görme bozukluğu yoktur. Harabiyet yıllar içinde yavaş yavaş ilerler. Hastalık ilerledikçe görmede ciddi kayıplar oluşur. Hasta görme kaybını fark ettiği zaman artık hastalık çok ileri safhadadır.


Glokoma bağlı hasarın oluşum veya ilerlemesini arttıran pek çok risk faktörü vardır. Yüksek göz içi basıncı bunlardan en önemlisidir. Göz tansiyonu ne kadar yüksekse harabiyet gelişme riski o kadar fazladır. Diğer risk faktörlerinden en önemlileri; hipertansiyon, diabet, arterioskleroz, migren, reynaud fenomeni gibi damarsal hastalıklar ve kalıtımdır.

Normalde, sağlıklı gözlerde ölçülen göz içi basıncı 9-21mmHg. arasındadır. Ama göz tansiyonu düşük olmasına rağmen glokoma bağlı harabiyet gördüğümüz hastalar ve ayrıca göz tansiyonu yüksek olduğu halde hiçbir harabiyet gelişmemiş hastalar da vardır. Sonuç olarak göz tansiyonunun sınırı kişiye ve risk faktörlerine göre değişir.

Göz tansiyonunun belirtileri, akut glokomda şiddetli baş ve göz ağrısı, bulantı, kusma, bulanık görme, ışıklar etrafında renkli halkalar görme, gözde kızarıklıktır. Hasta hemen doktora gideceği için tanı daha kolaydır. Kronik glokomda ise hasta ileri dönemlere kadar herhangi bir şey hissetmez. Görme kaybını hissettiğinde ise hastalık artık çok ileri dönemdedir. Bu nedenle, 40 yaşın üstündeki kişiler 2-3 yılda bir, ailesinde glokom olan kişiler ise senede bir mutlaka göz doktoruna muayene olmalıdır. Erken teşhiste tedavi daha kolaydır ve daha iyi sonuç verir.

Göz tansiyonu tanısı çoğunlukla hasta gözlük almak için göz doktoruna muayene olduğu sırada tesadüfen konur. Bu nedenle özellikle 40 yaş üstünde görme bozukluğu olan kişiler market veya gözlükçülerden gözlük almamalıdır. Bu kişiler göz doktoruna gittiği zaman göz muayenesi sırasında göz tansiyonuna ve göz sinirine bakılacaktır. Göz tansiyonundan şüphe edilen kişilere görme alanı, pakimetri, OCT gibi daha ileri tetkikler yapılır, göz siniri hücreleri ve sinir liflerinde harabiyet olup olmadığını araştırır. Ancak bütün bu tetkiklere rağmen hastalığın erken döneminde glokomlu göz ile normal gözü ayırmak, glokom tanısı koymak zordur.

Glokom tedavisi; ilaç, laser tedavisi ve cerrahi tedavi olmak üzere 3 çeşittir. Tedavi şeklinin seçiminde erken dönemde ya da geç dönemde teşhis konmuş olması, hastanın yaşı, hastanın düzenli ilaç kullanıp kullanamaması da rol oynar.

İlaç tedavisine rağmen göz tansiyonu yüksekse veya göz harabiyet devam ediyorsa cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Ameliyatın amacı görmeyi arttırmak değil korumak yani göz tansiyonunu düşürmektir. Ameliyat sonrası tekrar ilaç tedavisi ve bazen ikinci bir ameliyat gerekebilir. Ancak ameliyat yapılmazsa sonuç körlüktür.

Glokomda hastaya uygun tedavinin seçilmesi kadar hastanın bu tedaviyi doğru uygulaması ve doktor kontrollerine düzenli gitmesi önemlidir. Hastalar genellikle verilen ilacı 1-2 kutu kullanıp iyileştiklerini düşünerek keserler. Ancak glokom ilaçları antibiyotik gibi kullanılmazlar.

Aynı şeker ve kalp hastaları gibi ilaçlarını doktor değiştirmedikçe veya kesmelerini söylemedikçe ömür boyu kullanmaları gerekir. Hipertansiyonu ve şeker hastalığı olan kişilerde glokom da varsa, sinir harabiyeti daha hızlı olacaktır. Bu nedenle tansiyon ve şekerin kontrol altında tutulması gerekir.

Kolesterol ve lipid seviyesindeki yükseklik damar sisteminde ve buna bağlı olarak göz sinirinin beslenmesinde bozukluğa neden olacağından diyet ve ilaçla tedavi edilmelidir. Migren ve el-ayak üşümesi gibi vasomotor bozukluğu olanlar tedavi olmalıdır. Yeterli egzersiz, yeterli uyku, taze meyve-sebze yeme, sigara içmeme gibi sağlıklı yaşam için gerekli davranışlar önerilmektedir. Ağır psikolojik stresten de sakınılmalıdır.

Dünyada ortalama 70 milyon insanda glokoma bağlı görme kaybı olduğu düşünülmektedir, ancak insanların sadece yarısı bu hastalığın farkındadır. Göz tansiyonuna bağlı körlüğe kadar gidebilen görme kaybı zamanında teşhis ve uygun tedavi ile önlenebilir. Yapılacak tedaviler eski görmeyi geri getiremez, sadece daha fazla görme kaybı olmasını engeller. Bu nedenle glokomda erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.

Göz Tansiyonu Görme Sinirlerini Tahrip Ediyor

Anemi, az görme, bulanık görme, düşük vücut tansiyonu, glokom, glokom hastalığı, görme bozukluğu, görme kaybı, görme kayıpları, görme kusuru, görme problemleri, görme sinirleri, görme sinirlerinin tahrip olması, Göz Sağlığı, göz tansiyonu, kansızlık, körlüğün nedenleri, körlük, migren, yüksek göz tansiyonu, yüksek hipermetrop, yüksek miyop, yüksek vücut tansiyonu..

Uzmanlar, göz tansiyonu yüksekliğinin görme sinirinin tahribine yol açan sinsi bir hastalık olduğunu belirtip, ailesinde göz tansiyonu olan kişilerin mutlaka düzenli göz muayenesi olması gerektiği bildiriyor.


Dünyada körlüğe neden olan en önemli ilk üç hastalık arasında gösterilen göz tansiyonu yüksekliğinin körlük oluştuktan sonra tedavisinin mümkün olamadığını vurgulayan İnönü Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selim Doğanay şöyle konuştu:

“Bu nedenle diğer adı glokom hastalığı olan bu hastalığın erken teşhis edilmesi göz sağlığı açısından hayatidir. Her yıl özellikle ailesinde göz tansiyonu olan kişiler, düzenli göz muayenesi olmalı.”

Glokom nedeniyle dünyada 3 milyon kişinin göremediğine dikkati çeken Doğanay, şunları kaydetti:

“Hastalık, zaman zaman bulanık görme, sabahları belirginleşen baş ağrıları, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi, göz etrafında ağrı, bulantı kusma gibi belirtilerle ortaya çıkıyor.

35 yaşın üzerinde, ailede göz tansiyonu yüksekliği olan, şeker hastası, kansızlığı bulunan, yüksek veya düşük vücut tansiyonu olan, yüksek miyop, yüksek hipermetrop ve migren hastalarında ortaya çıkma riski normalden daha yüksektir. Bunun için bu kişilerin görme sinirindeki hasarın erken tespiti amacıyla düzenli göz muayenelerini yaptırmaları gereklidir.”

Pazar

Göz Tansiyonu En Fazla Körlük Yapan Hastalık

Az görme, bulanık görme, düşük vücut tansiyonu, glokom, glokom hastalığı, görme bozukluğu, görme kaybı, görme kayıpları, görme kusuru, görme problemleri, görme sinirleri, görme sinirlerinin tahrip olması, göz dibi muayenesi, Göz Sağlığı, göz tansiyonu, göz tansiyonu tedavisi, göz tansiyonu teşhisi, kansızlık, körlüğün nedenleri, körlük, migren, oküler hipertansiyon, TopSS, yüksek göz tansiyonu, yüksek hipermetrop, yüksek miyop, yüksek vücut tansiyonu..

Glokom yani göz tansiyonu hiçbir belirti vermeyen sinsi bir hastalık olarak biliniyor. Ancak düzenli göz muayenesi sırasında yapılan ölçümler ile tespit edilebiliyor. Zamanında teşhis edilip kontrol altına alınmadığı durumlarda körlüğe kadar varabilen görme kayıplarına yol açıyor.


Glokom, halk adında bilinen ismiyle göz tansiyonu hayatın her döneminde görülebiliyor. Kısaca göz içi basıncının yükselmesiyle görme sinirinde oluşan tahribat olarak tanımlanıyor.

Glokom hastalığı hiçbir belirti vermiyor ancak düzenli göz muayenesi sırasında yapılan ölçümler ile tespit ediliyor. Bu nedenle de gözün sinsi hastalığı olarak nitelendiriliyor. Zamanında teşhis edilip kontrol altına alınmadığı durumlarda ise körlüğe kadar varabilen görme kayıplarına yol açıyor.

Glokom dünyada en fazla körlük yapan ancak tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Glokomda erken teşhis çok önemlidir. Çünkü glokom, erken dönemde tedavisi yapılabilen, geciktiğinde ise tedavisi mümkün olmayan bir göz rahatsızlığıdır.

Sinsi ilerleyen bu hastalık, hastaların yüzde 90ında hastanın herhangi bir şikâyeti olmadan ancak göz hekimi tarafından muayene sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Geriye kalan yüzde 10 glokom hastası şikâyeti nedeniyle göz hekimine başvurmaktadır.

Risk grupları

Genellikle 45 yaş sonrasında, ailesinde glokom hastalığı olanlarda, şeker hastalarında, yüksek miyopisi olan hastalarda, düzenli tedavi edilmeyen hipertansiyonlu hastalarda, uzun süre kortizon tedavisi altında olanlarda glokomun görülme riski daha yüksek olmaktadır.

Normal bir insanda gözün içindeki göz içi basıncının 10-20 mm Hg’dir. Ancak göz içi basıncı 20nin üzeri olan her hastada glokom olmayabilir. Örneğin; oküler hipertansiyon dediğimiz hastalar vardır ki, bunların göz içi basınçları 20nin üzerindedir. Ama göz sinirinde problem yoktur.

Yalnız bilinmelidir ki, oküler hipertansiyon hastalarının yüzde 25i daha sonra glokom hastalığına yakalanabilmektedir. Bu nedenle bu hastaların 6 ayda bir göz hekimine başvurmaları gerekmektedir.

Göz tansiyonu teşhisi ve tedavisi

Glokom hastalığının erken teşhisi, teknolojik imkânlar sayesinde günümüzde kolaylıkla yapılmaktadır. En etkili teşhis, normal yıllık göz muayeneleri sırasında göz içi basıncının ölçülmesi ile olmaktadır. Diğer teşhis yöntemleri arasında; göz dibi muayenesi, bilgisayarlı görme alanı, NFA ve TopSS yer almaktadır.

Tedavi; hastalığın teşhis edildiği andaki göz içi basıncı değeri ve görme sinirindeki hasar derecesine göre düzenlenir. Tedavinin esas amacı göz içi basıncını normal değerlerde tutarken, görme siniri ve dolayısıyla görme derecesini korumaktır. Glokomun bulunduğu devreye göre düzenlenecek tedavi sırasıyla; medikal tedavi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir.